Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '16

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray’da Yolun Sonu Gözüktü

Görünen köy kılavuz istemez. Galatasaray’da da işlerin bu noktaya varacağı aylar öncesinden belliydi. Nitekim yine aylar önce Mustafa Denizli’nin de, yönetimin de sezon sonunu göremeyeceğini yazmıştım. Büyük ihtimalle yarın siz bu yazıyı okurken Mustafa Denizli görevi bırakmış olacak.

Fakat Galatasaray’da bugün yaşanan başarısızlığın ve sıkıntıların tek nedeninin Mustafa Denizli olmadığını da belirtmek zorundayım. Aksini düşünmek insafsızlık olur. Galatasaray, bugün bir birikimin sonuçlarını yaşıyor.

Galatasaray’da bugün yaşanan sıkıntıların temel nedeni ekonomik sorunlara dayanıyor. Ünal Aysal dönemi, sportif olarak başarılı bir şekilde başladı. Fakat Ünal Aysal mali anlamda büyük hatalar yaptı ve işlerin çıkmaza girdiğini görünce de görevi bıraktı gitti.

Şimdiki yönetimin en büyük hatası ise Hamza Hamzaoğlu’nu göndermek oldu. Transfer yapamayacaklarını bildikleri halde Mustafa Denizli’ye devre arasında 7,8 futbolcu transfer edileceği sözünü verdiler. Fakat bunlar elbette ki gerçekleşemedi. Sadece Linnes ve Donk gibi basit transferleri yapabildiler. Hatta bırakın transfer yapmayı Burak Yılmaz’ı, hem de transfer dönemi bittikten sonra, yani yerine futbolcu alamayacaklarını bildikleri halde sattılar.

Mustafa Denizli’nin elinde rakipleriyle kıyaslanınca çok üst düzey bir kadro olmadığı doğruydu. Ama Mustafa Denizli de elindeki kadroyu doğru kullanamadı. Oysa bu kısıtlı kadroyu doğru kullanabilse bazı şeyler daha farklı olabilirdi.

Chedjou’yu ön liberoda, Denayer’i sağ bekte, Podolski’yi santraforda oynatma gibi inatlarından çoğu maçta vaz geçmedi. Buna takım içinden alternatif yaratma dedi. Fakat Emre Çolak gibi isimleri, ya da altyapıdaki yetenekli gençleri denemeyi hiç düşünmedi.

Kendi sahasında sekiz savunmacıyla çıktığı ilk Lazio maçı bence taraftarlar için Mustafa Denizli’yi bitirdi. Ligdeki kayıpların üstüne Avrupa’dan da hatalı tercihlerin etkisiyle elenmek taraftarları çileden çıkarttı.

Mustafa Denizli’yi çok fazla eleştirmek inanın benim de içime sinmiyor. Çünkü sezon başında yönetimin yaptığı hatalarda onun hiçbir dahli yoktu. Örneğin Melo’nun elden kaçırılması, Carole’e güvenip Alex Telles’in İnter’e kiralanması, Amrabat gibi bir futbolcunun satılması, düşünülen bazı transferlerden aradaki küçük farklar nedeniyle vazgeçilmesi gibi. Bunların ne kadarında o dönemki teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun oluru vardır? Kulübün ekonomik sıkıntılarını bildiği için bunlara onay verdiğini ve alınanlarla idare etmeye çalıştığını, ancak onun istediği futbolcuların alınmadığını biliyorum. Fakat aynı yönetim, neye güvendiyse yukarıda da belirttiğim gibi Mustafa Denizli’yi 7,8 futbolcu transferi sözü vererek aldı.

Evet, Mustafa Denizli’yi eleştirmek benim de içime sinmiyor. Ama Hamza Hamzaoğlu bıraktığında önde basan, futboluyla umut veren ve liderden sadece beş puan geride bir Galatasaray vardı. Fakat Mustafa Denizli’nin gelmesiyle hem oyun şekli savunma ağırlıklı bir hale dönüşerek inanılmaz bir şekilde değişti, hem de puan farkı hızla açılmaya başladı.

Mustafa Denizli açısından iplerin koptuğu maç Gaziantepspor maçı oldu. Elde patlayan yeni transfer Donk, felaket formsuz. Onun yerine ortada yine Chedjou oynuyor. Stoperde ise Koray Günter. Neden Denayer, orijinal yeri olan stoperde bir türlü oynatılmıyor? Bu arada daha 28’de Chedjou’da kasık atıyor. Yani oyuncu hazır değil! 1-0 mağlup olan Denizli, Chedjou’nun yerine, sahada yürüyeceğini bile bile Donk’u alıyor. Neden Emre Çolak denenmiyor? 2-0’dan sonra sol bek Carole’u oyuna alıyor, Olcan’ı ileri çıkarmakta çözüm arıyor. Ama Carole’ün vücudu da nedense fazla dayanamıyor! Bu sefer Hakan’ı sol beke çekip Denayer’i stopere alacağına Denayer’i yine sağ beke koyup Sabri’yi tekrar sağ açığa, Olcan’ı ise yeniden sol beke çekiyor. İşte bu saçma sapan değişiklikler de taraftarları çıldırtıyor. Gerçekten de Mustafa Denizli’yi anlamak zor, hem de çok zor. Bu arada takım stoper bolluğu yaşarken üçlü defansı da hiç denemiyor. Çünkü temel hedefi gol atmak değil gol yememek ve bunu da çok defans oyuncusu oynatarak yapabileceğini sanıyor.

Başarısızlığın bir diğer nedeni olan futbolcular arasındaki ‘’ istemezükçüleri ‘’ temizlemek de yine yönetimin ve teknik heyetin işiydi.

Özetle, Galatasaray’ın bugünkü halinin bütün sorumluluğunu sadece Mustafa Denizli’ye yüklemek son derece yanlış olur. Fakat Mustafa Denizli de, takımın bu duruma gelmesindeki paydaşlardan biridir. Şimdi önce Mustafa Denizli, sonra da yönetim gidecektir. UEFA’dan gelecek olası bir cezayı da düşününce Galatasaray’ı güzel günlerin beklediğini söylemek mümkün gözükmüyor. Tek bir kurtuluş çaresi var. O da eski başkanlar başta olmak üzere camianın önde gelenlerinin aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp güçlü bir yönetim oluşturmaları.

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..