Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray henüz düzlükte değil, Kasımpaşa'lı yanıltmasın

Galatasaray henüz düzlükte değil, Kasımpaşa'lı yanıltmasın
 

Bulunulan kötü durumun özeti bu tabloda var.


Maçın 3-0 bitmiş olmasına aldırmıyorum o kadar. Kasımpaşaspor, pek Kasımpaşa'lı gibi değildi bu akşam. Neden o kadar dipte olduklarını daha iyi gördük. Yılmaz Vural gibi iddialı bir adamın geçen sezonun yarısında sondan alıp üstlere çıkardığı bu takımının, -bu sezonun başından itibaren kendisi olduğu halde- bu durumda olmasını anlamak mümkün değil. Futbolcu seçimlerinde pek isabet sağlayamamış gibi duruyor ligimizin renkli siması hocamız. 

Galatasaray'a geçmeden Kasımpaşaspor'da Hüseyin ve Yekta'dan bahsedelim. Hüseyin'i beğendim, çok koşuyor, mücadele ediyor, pasları isabetli, oyunu okuması güzel. Henüz değil ama kendini geliştirirse 1-2 sene içinde büyük takımların oyuncusu olabilir. Yekta'nın adı geçen sezondan bu yana sıkça geçiyor. Son günlerde Galatasaray ile de anılmaya başlandı. Bence geçen seneden bu yana ileri gidememiş, alınırsa Galatasaray için faydalı ve yeterli olmayacağını düşünüyorum. 

Galatasaray'a gelince.. Oyuna arzulu ve istekli başladılar ancak sonraki dakikalarda "yine mi?" sorusunu sorduran bir oyun anlayışı vardı sahada: Oyunu rakip alana taşıyan ancak gol pozisyonu yaratamayan "dişleri olmayan aslan" görüntüsü. 

Golden beş dakika önce Aydın'ın ceza alanı dışından sert şutunu saymazsak, 27. dakikadaki ilk tehlikeli atakta golü buldu Galatasaray. 43. dakikada rakibe ilk ve tek tehlikeli atak şansı veren Galatasaray, bulduğu ikinci gol pozisyonunda Kasımpaşaspor'lu Barış'ın hatasından yararlanan Pino'yla bulduğu golle -yanılmıyorsam ilk kez- soyunma odasına mutlu gitti. Pino'nun bu akşam ilk yarıda ilk kez ve iki kere abanmadan kaleye vurmasıyla "plase" vuruşlar da yapabildiğini öğrenmiş olduk. 

Hemen Pino için bir paragraf açalım: Bir futbolcu bu kadar mı gol kaçırır? Ancak olayı bir de tersine çevirerek düşünmek lazım, Pino rakipte olsa bir tehdit olur mu? Evet. Demek ki şu an için Galatasaray'a lazım bir oyuncu. Savrukluğundan kurtulur, olur olmaz yerlerden abanmaktan vazgeçer, gol pozisyonlarını biraz daha akıllıca kullanırsa vazgeçilmez bir futbolcu olur. 

İlk yarı için söylenebilecek başka bir şey yoktu sahada her iki takım için.. 

İkinci yarıda ise, oynayan bir Galatasaray'dan çok dağılan bir Kasımpaşaspor izledik. Yılmaz Hoca bile üzülmekten kızmaya fırsat bulamadı. Galatasaraylı futbolcular her kaleye gidişlerinde tehlikeli olmaya başladılar. Sadece Pino'nun kaçırdığı mutlak gol pozisyonu sayısı dörttü. Barış'ın kale önünde kaçırdığı gol Guiza'yı bile arattı. 

Bu pozisyonlar Galatasaray'ın oyun anlayışından çok, Kasımpaşaspor defansının kademe hatalarından, takım savunmasının olmayışından ve moral kondisyonlarının dibe vurmasından meydana geldi. Galatasaraylı futbolcular becerikli ve gol atabileceklerine inançlı olsalar bu maçın beş altı farktan aşağı bitmesi mümkün değildi. 

Insua oyuna alınmak üzereyken Barış'ın oyundan alınabileceğini düşündük ama ihtimal vermedik. Öyle bir ihtimalde bile Hakan'ın geride, Insua'nın ortanın solunda olabileceğini düşünmüştük, yanılmışız. Ben hala Insua'nın orta sahada Hakan Balta'dan daha iyi oynayabileceğini düşünüyorum. 

Bu maçın en şaşırtıcı yanı Gökhan Zan'ın güzel oyunuydu. Pas hatası yapmadı, girmesi gereken tüm kademelere girdi, sakindi, iyi mücadele etti, çok top kesti. Böyle oynamaya devam ederse hem kendisi hem de Galatasaray kazançlı çıkar. 

Galatasaray yedek kulübesi de çok anlamlıydı bu akşam. Sadece kulübeye bakmak, Galatasaray'ın transfere ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlatmak için yeterliydi. 

Yeri gelmişken Elano'nun gidişine de değinelim: Son zamanlarda bir şeyler yapmaya çalışan bir görüntüdeydi. Keşke saha içinde daha fazla çalışsaydı, faydalı olabilecek bir futbol zekasına sahipti. Ancak bir kere kafasında gitme planları yerleşmişse, yönetimin onu göndermesini fevkalade yerinde buluyorum. Onun gitmesi yeni bir transfer bütçesi anlamına da gelir çünkü ileriye dönük alacağı para miktarı gerçekten korkunç. Yanisi şu; iyi oyuncuydu belki ama diğer yandan "attığın taş ürküttüğün kurbağaya da değmeli". Alacağı para ile sağlayacağı katkı arasında müthiş bir dengesizlik olduğu da açıktı. Kan grubu tutmamıştı bir kere. 

Aydın Yılmaz fena değildi ama hala sağlam değil. Maç içerisinde bile istikrarı yok. 

Ali Turan tribünlere çok yakışmış.. 

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..