Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '11

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray'ın yerleşik ezberi bozan oyun anlayışı

Maç boyunca Şenol Güneş elinde tuttuğu deftere bir sürü notlar aldı. Bu notları ne şekilde değerlendirdiği konusunda bir fikir edinemiyoruz çünkü Trabzonspor, Beşiktaş karşısında nasıl oynamış ve ne türden çaresizlikler içinde kalmışsa çok daha ağırını Galatasaray maçında yaşadı.

Burak Yılmaz rakip takımın defansı ile orta alana yakın bir yerde ve aynı çizgi üzerinde oynadığında inanılmaz etkili bir oyuncu olduğunu her seferinde gösterdi. Ancak defans kendi kalesine yakın oynayıp Burak’ın topla uzun mesafeli koşuşunsa izin vermediğinde genç oyuncunun bütün etkinliği yok oluyor, sıradanlaşıyor.

Trabzonspor üst üste oynadığı bu iki büyük maçta gösterdi ki başka bir oyun planı da yok.

Şenol Güneş bu maçı kaybedeceğini anlamış olacak oyuna müdahalede bulunmak yerine not tutmayı tercih etti. Böylece her geçen dakika takımının çaresizliğini arttırdı. Trabzonspor da oyunu bıraktı. Özellikle ikinci yarıda sahada mücadele etmeyen bir takım izledik.

Genel istatistiklere baktığımızda Galatasaray’ın Trabzonspor’a karşı iki kat daha fazla pas yapmış olduğunu ve 13 dakika ekstra topla oynadığını görüyoruz. Bu şampiyonluk mücadelesi veren bir takım için oldukça kötü bir veridir; sonuçtur.

Trabzonspor pas yapamadığı gibi topa da sahip olamıyor.

Artık bu taktik kurgu ile daha fazla mücadele etmesi ancak kendisinden daha zayıf takımlara karşı mümkün olabilir.

Galatasaray Fenerbahçe karşısında elde ettiği psikolojik rahatlamayla birlikte Trabzonspor maçına ne yapacağını bilen olgun bir takım havasında çıktı.

Galatasaray için kritik eşik; Gençlerbirliği karşısındaki kadro seçimi ve kazanılan 3 puandı.

Çok koşuyor ve mücadele ediyor olmasına rağmen Engin Baytar’ın Galatasaray kadrosundaki futbolunda bir irrasyonellik vardı.

Orta sahada rakibi bozan bir oyuncu tercihi yerine Baros’la başlamak orta alan ve defansın adam paylaşımında hem Fenerbahçe’ye hem de Trabzonspor’a önemli sıkıntılar yaşattı.

Elmander zaten çok hareketli bir oyuncu ve formunu her geçen biraz daha yükseltiyor. Topla kaleye sırtı dönükken buluştuğunda bile yüzünü çevirebiliyor. Sürekli alan değiştiriyor. Adam eksiltiyor.

Baros mücadeleci karakteri yüksek bir futbolcu; rakiple sonuna kadar boğuşuyor. Gole yakın oynuyor.

Elmander ve Baros’un formda olmaları Türkiye’deki yerleşik tek forvetli oyun anlayışı ezberini bir anda bozuverdi. Hem Fenerbahçe’yi hem de Trabzonspor’u zor durumda bıraktı.

Galatasaray her iki maçta da ileride rakip defanstan çıkmaya çalışırken kaptığı toplarla goller buldu. Bu rakibi hataya zorlayan bir oyun olmakla birlikte ceza sahasında gol atacak futbolcu bulunduruyor olmasının etkisi büyüktü.

Elmander ve Baros’un orta alana kadar gelip burada oluşabilecek boşluğu da kapatmaya gayret göstermeleri Galatasaray’ın rakiplerine karşı üstünlük kurmasının temel nedenlerinden biri oldu.

Orta alanda Melo’nun oyunu, kesiciliği yine sistemin doğru çalışmasının bir başka dişlisiydi. Melo dün kusursuz bir oyunculukla rakibinin oyundan atılmasını da sağladı.

Yeri gelmişken söyleyelim bu çok ağır bir karar olmakla kalmadı Kuddusi Müftüoğlu’nun hakemlik kariyerinin nereye düştüğünün de ibretlik belgesi oldu.

Selçuk İnan’ın serbest vuruş golü çok güzeldi. Aynı zamanda Trabzonspor taraftarına verilmiş bir cevaptı.

Anlaşılır gibi değil; kendi takımından ayrılan futbolcuya yapılan bu şiddetli tepki taraftarın futbolu farklı yerlerde takip ettiğinin göstergesidir. Üstelik Selçuk İnan Trabzonspor’dan Galatasaray’a giden ilk futbolcu mu? Yıllardır Trabzonspor Galatasaray’ın rezerv takımı gibi; giden oyuncunun sayısı bir takımdan fazla oldu.

Maçta Ceyhun’un da golle buluşması bir başka anlam kattı.

Galatasaray’da iki oyuncunun ismini daha yazmalıyız; Ebuoé ve Ujfalusi.

Ebuoé sadece defansta dikkatiyle değil, ileride gösterdiği üst düzey katkı ile övgüyü hak eden oyuncu olurken, Ujfalusi’nin defansta Galatasaray’ın önceki yıllarda gördüğümüz hantallığını ortadan kaldırması önemli detaylardı.

Fatih Terim’in Servet’e rağmen Semih’te ısrar etmesini önemli buluyorum.

Galatasaray’da işler iyi gidiyor. Takım form tuttu; kadro oturdu.

Trabzonspor içinse Şenol Güneş’in takımın başına geldiğinden bu zamana ilk defa geri gidişi gözlemliyoruz. Zor günler kapıda… 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..