Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '06

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray irtifa kaybediyor

Galatasaray irtifa kaybediyor
 

9 hafta sonu Galatasaray'ın ligde geldiği nokta çok ilginç. Geçen sene puan rekoru ile şampiyon olan takımdan ayrılan oyuncu Saidu hariç yok. Bu büyük dağılmanın sebebi ne olabilir? Bir sporseverin gözüyle;

Geçen sezonun Galatasaray'ı emek-yoğun bir takımdı. Para sıkıntısı nedeniyle sırt sırta vermiş ve tek vücut olarak oynayan bir takım. Bu sene bu havanın kaybolduğunu görüyoruz.
Takım gol pozisyonlarına yine aynı oranda giriyor, fakat gol yüzdesi geçen seneye oranla çok düşük. Geçen senenin tozunu atan Necati daha piyasada yok. Necati sadece ceza sahasında etkili olan Ümit'e ve sağa sola pas indirmeye çalışan Hakan'a kıyasla daha zengin özellikli bir futbolcu. Necati'nin çılgın fulesini, birebirde adam geçişini, attığı pasları ve bitiriciliğini takım çok arıyor. O poziyonda oynayan İliç, Necati'den daha teknikse de fizik olarak yıldırılmaya müsait olduğundan takım direncini yitiriyor.

Veteran oyuncular kendilerinden beklenen saha içi sorumlulukları yerine getiremiyor. Yaş ilerledikçe oyuncular fizik olarak elbette oyundan düşerler fakat bu düşüşü daha az dakika sahada kalarak ve gelişen oyun zekaları ve sezgileri ile kapatırlar. (Bknz, Dennis Bergkamp) Bunu yapamıyorlarsa bu oyunculara sahada yer olmamalı. Hakan Şükür'ün oyuna bir veterandan beklenen oyun zekası katkısını yapamadığını görüyoruz. Tam tersine istediği topları alamadığında yaptığı el-kol hareketleri ve mimikleri tam ters etkiyi yapıyor. Deneyimsiz yıldızların elleri ayakları birbirine karışıyor. Türk futboluna en çok katkı yapmış veteran futbolcu Hagi idi. Onun saha içinde ne kadar sert olduğunu, en başta Emre'ye nasıl fırça çektiğini hatırlıyoruz. Fakat bu hareketler takımın ayakta kalmasını sağlıyordu ve neyi ne zaman yapacağını, ne zaman yapmayacaklarını anlamalarını sağlıyordu. Aynı Hagi'nin idmanlarda Emre'nin ayakkabılarını bile bağladığını ve onların ne sıkılıkta bağlanması gerektiğini anlattığını hatırlıyoruz. Galatasaray'da bu beklentileri karşılayacak tek oyuncu Hakan Şükür değil elbet. Ergün ununu elemiş bir pozisyonda. Kariyerinde ilk defa oynatılmadığı için teknik direktörünü basın yoluyla şikayet etti. Böyle yapacak bir futolcuyu uyarıp toparlaması gerekirken hocasının otoritesini sarstı. Hasan Şaş daha henüz veteran olmadıysa da, ağabey pozisyonunda olan bir futbolcu için çok kontrolsüz ve takımda ruhani-ahlaki liderliği yapabilecek, yol gösterecek kişilik özelliklerinden yoksun. Oynadığı pozisyon gereği, takım futboluna etkisi diğer futbolculara göre daha az olan Mondragon bile bazı veteran rolleri üstlenebilir. Fakat oda top gelirse çıkarırım, vazifemi yaparım modunda. Oysa takımın bundan daha fazlasına ihtiyacı var. Şu an bu takıma gerçek bir veteran katkısı yapabilecek tek adam şu tüm yeteneklerini ve mesaisini Blackburn'da harcıyor. Seni nasıl özledik Tugay bilemezsin.

Yukarıda takımın geçen senekinden daha fazla pozisyona girdiğini belirtmiştik. Fakat belirli sebeplerden ötürü sonuç alınamıyorsa teknik kadronun oyuna müdahale etmesi gerekmez mi? Madem takım geçen seneki yeteneğinden uzak o zaman bu durumu teşhis edip ona göre yeni bir diziliş ve tertip ile sahaya çıkma ve rakipleri şaşırtma yoluna neden gidilmiyor? Gerets bildiği Futbol doğrularından taviz vermiyor fakat şu anda biraz daha yaratıcı ve esnek olunması gereken bir dönem geldi. Gerets'in hırsı ve inadı eçen sene takımı zafere taşırken bu sene aynı hırs ve inadın takımı baltaladığını görüyoruz. İki ucu keski bıçak. 9. hafta itibarıyla kaybedilen puan 15. Geçen sezon 34 maçta 19 puan kaybı vardı. Bu noktada irtifa kaybına sebep olan bileşenlerden biriside Gerets'in yaratıcılığının azlığı ve sezgilerinin zayıflığı olabilir.

Adnan Polat sezon bitmeden birkaç hafta önce gelip fazlasıyla öne çıkıp şampiyonlukta payının büyük olduğu izlenimini verdi. Daha doğrusu böyle bir hava yaratıldı. Galatasaray taraftarı sonunda Aziz Yıldırım'a karşı kendi "güçlü adam" ını bulmuştu ve bu durumdan çok hoşnuttu. Fakat biz Türkler -maalesef- başırıyı paylaşamayız. Uefa kupasını almanın takımı ne hallere getirdiğini hatırlayın. Milli takımın da dünya 3.lüğünden sonra nasıl dağıldığını da. Adnan Polat, rakibine el ense çeken bir pehlivan gibi, meşhur 8:45 şovundan sonra taraftarın ve medyanın üzerindeki etkisini gördükten sonra ağırlığını koydu ve Bülent Tulun'u gönderdi. Yerine gelen Adnan Sezgin daha önce Fenerbahçe'den teşvik pirimi aldığı gibi ağır bir itham altında şu anda. Üstelik Gerets Bülen Tulun ile çalışmaktan çok memnundu. Adnan Sezgin bence işinin erbabı ve iyi bir profesyonel. Umarım o da Aziz Yıldırım'da aklanır ve kimse daha fazla sıkıntı çekmez. Fakat şu an itibarıyla bu durum Galatasaray'ın kamburu.

Yabancıların yetersiz olması nedeniyle başarısız olunduğu inandırıcılıktan uzak. Yabacı tercihleri geçen seneden bu seneye gerçekleşen düşüşün sebebi değil. Esasında bu apayrı bir yazı konusu.

Her an üzerindeki ölü toprağına atmaya hazırlanan bir takım halide var Galatasaray'ın. Liverpool maçı ikinci yarısı çok ümit vericiydi mesela. PSV maçı sezona ne şekilde devam edileceği ile ilgili önemli bir gösterge olabilir.

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..