Galatasaray kazandı, Cüneyt Çakır ve arkadaşları kaybetti!

Süper Kupa, Erzurum’da sahibini buldu; Galatasaray’ın oldu.

Cüneyt Çakır ve arkadaşları, maça damga vurdular. Verdikleri kararlar, görmek istemedikleri pozisyonlar, akıllara şunu getirdiler:

Avrupa'da başka, Türkiye’de kafasına göre maç yönetmek!...

2012 EURO öncesi Cüneyt Çakır’la ilgili yazdıklarımı, Süper Kupa öncesi de yinelemiştim.

İşte, “Fenerbahçe- Galatasaray ve Cüneyt Çakır... (Umalım, iyi bir maç olur!..)” başlıklı yazımızdan o bölümler:

Çakır ve arkadaşları, 2012 EURO sonrası, Türkiye’de ilk maça çıkacak.  Umalım, 2012 EURO’de gösterdikleri kararlılığı/ başarıyı bu maçta, daha sonra, Spor Toto Süper Lig’de de gösterirler.

Niye “umalım”a gelince:

Cüneyt Çakır, iyi bir hakem, ama içeride her zaman “iyi maç” yönetemedi. Avrupa maçlarında olduğu kadar, “yürekli”, “kararlı” olamadı.

2012 EURO deneyimiyle gelen iyi yönetme, bu maçta da, Avrupa’daki gibi olmalı.

Dedik, “umalım” dedik, ama olmadı.

Ne yazık ki, Cüneyt Çakır ve arkadaşları, Erzurum’da şunu kanıtladılar:

Türkiye’de maç yönetmesini bilmiyorlar.

*****

Galatasaray, maçın genellinde daha ağır bastı; 10 kişi kaldığı bölümde bile, eksik değilmiş gibi oynadı. Fenerbahçe, zaman zaman parladı, ama savunmada kaldı, aksadı. Galatasaray, çok  uygun fırsatları "bozuk para" gibi harcadı; beklenmeyen durumlarda golleri attı.

Goller için “ilginç” demek çok yerinde olur sanırım.

Kaleci Volkan Demirel’in kolunun çıkmasıyla kaleye geçen Mert, daha ısınmadan, Selçuk İnan’ın orta alandan onsekiz üzerine ortaladığı topa, öyle acayip/ gereksiz çıktı ki, Bekir’in de dengesini bozdu. Fırsattan yararlanan Umut Bulut, topu kafayla ağlara gönderdi.

Beklenmedik anda gelen gol, Galatasaray tribünlerini, maçı bir süre durduracak kadar coşturdu.

Ya Alex’in ayağında kazanılan gol?

Alex, serbest vuruşu erken kullandığı diye sarı kart gördü. Atışı yeniden kullanan Alex’le gol geldi. Baraja çarpan top “yörünge” değiştirdi, havadan süzülerek kaleye geldi, Muslera’yı yanılttı, ağlarla buluştu.

Sanki Alex’e gösterilen sarı karta inat gelen gol!

Ya Galatasaray’ı öne geçiren, Umut Bulut’un ikinci golü?

Kuyt, Galatasaray ceza alanına yönelirken engellendi. Cüneyt Çakır, önünde olanı görmedi. Top, ileride bekleyen Umut’la buluşturuldu. Umut, gerekeni yaptı.

Ya Kuyt’un kafasıyla gelen 2-2 beraberliği sağlayan gol?

Cristian’ın  ayağından seken top, eline değdi. Oyun sürdü, ceza alanı karıştı, sonra gol oldu. İtirazların ardından Engin, doğrudan kırmızı kart gördü; ardından dayılandı, Cüneyt Çakır’ın yakasına yapıştı.

Ya penaltı?

Maç uzatmalara gidiyor derken Umut’la kazanılan penaltı!

Sahanın başka yerlerinde, kimi “pozisyon”larda çalınmayan “düdük”, bu kez, penaltı diye çalındı.

Ve Selçuk İnan’ın atışıyla Galatasaray’a Süper Kupa’yı getiren gol!...

*****

Süper Kupa’yı Galatasaray kazandı; Fenerbahçe kaybetti!

Ama aslı kaybedenler, Türkiye’de “iyi” maç yönetemeyen Cüneyt Çakır ve arkadaşları oldu.

Fenerbahçe-Galatasaray maçları için ne demiştik?

O gün en iyisini yapan kazançlı çıkar.

Son iki söz:

Cüneyt Çakır ve arkadaşları, en iyisi, Avrupa’da maç yönetsinler.

Kazanan kutlanır; biz de Galatasaray’ı kutlayalım.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com