Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '11

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray Manisaspor önünde zorlandı: 1-0

Galatasaray Manisaspor önünde zorlandı: 1-0
 

Muslera!


Daha önce Trabzonspor ve Fenerbahçe önünde yenik duruma düşmesine ve bir kişi eksik kalmasına rağmen bu maçları berabere bitirmeyi başarmış bir Manisaspor karşısında maçın Galatasaray açısından kolay geçeceğini düşünenler maçın başlarında yanıldıklarını anladılar.
 
İlk yarı boyunca kendi ceza alanının önünden itibaren ayağa pas yaparak oynayan ve ileride basan Manisaspor, Galatasaray’ın bütün oyun planlarını bozdu.
 
Orta sahanın kenarında oynayan Kazım ve Emre, Melo ve Selçuk’a hemen hemen hiç destek vermeyince oyun kurma işi de tamamen bu ikiliye kaldı.
 
İlk yarıda sahanın en iyisi yine Ebue oldu. Ebue’yi çıkarın, Galatasaray’ın olgun bir atağını göremezdiniz. Ben Hakan Balta olsam, maçların kasetlerini alıp eve gider gizli gizli bu adamın ne yaptığına bakardım.
 
İlk yarının en çok akılda kalan hareketleri, Simpson’un 2. dakikada çalımlarla gelerek yerden giden plase vuruşunda topun direkten dönmesi ve 45. dakikada ani gelişen Galatasaray atağında Selçuk’un sağdan uzun ortasında Emre’nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu direğin yanından kafayla dışarı yollamasıydı.
 
Maçın 12. dakikasında Ebue ceza sahasına sağ köşeden girerken Klukowski’nin yaptığı hareket penaltıyı gerektiriyordu. Klukowski, Ebue geçtikten sonra ayağını geriye-yukarıya doğru kaldırarak Ebue’yi düşürdü. Hareket ceza sahası dışında başlamakla beraber, ceza alanı içinde devam etti.
 
Maçın 44. dakikasında ise Galatasaray ceza alanı içerisinde Melo rakibine kızgın bir şekilde topu neden dışarı göndermediğini sorarken, oraya hızla gelen ve Melo’yu sert bir şekilde ittiren Simpson bir anda ortalığı karıştırdı. 17. dakikadan sarı kartı olan Simpson’un daha sakin davranması gerekirdi ancak hakem Özgür Yankaya burada sakin kalmayı tercih ederek oyuncuları uyarmakla yetindi ve bence doğrusunu yaptı.
 
………………..
 
İkinci yarı doğal olarak Galatasaray daha istekli başladı. Ancak ayağa pas yapmaya, boş alan bırakmamaya ve sakin oynamaya devam eden Manisaspor bu baskıyı zaman ilerledikçe azalttı.
 
Devreye başlarken Simpson’ın çıkarılması, muhtemel bir kırmızı kartın önüne geçmek düşüncesinden kaynaklandı sanırım. Yerine giren Ahmet İlhan da Galatasaray savunmasını çok zorladı ve tehlikeli oldu. Bunlardan birinde sol kanattan hızla ceza sahası içine girdiği anda uzak köşeye nefis vurdu ancak Muslera topu son anda kornere çeldi. Gerçekten muhteşem ve olağandışı bir kurtarıştı bu. Orduspor maçından sonra da yazdığım gibi bir kaleci oyunun kaderini bu kadar etkileyebilir.
 
Galatasaray aleyhine kullanılan duran toplarda altı pas önünü 4-5 adamla alan savunması şeklinde kapatıyor. Önceleri tüm savunmacılar adam adama oynar, geriden gelen rakip oyuncular altı pas çizgisinden bomboş kafa vururlardı. Bir zamanlar hemen her maçta duran toptan gol yiyen Galatasaray’ın artık bu alışkanlığa son verdiğini söyleyebiliriz.
 
Ve yine uzun yıllardan sonra Galatasaray Selçuk’la frikik golleri bulmaya başladı. Bu tip maçlarda bunun önemi bir kez daha görüldü.
 
Geçen senelerden farklar;
 
müthiş takım savunması,
 
duran toplardan atılan goller,
 
aleyhteki duran toplarda altı pas önündeki alan paylaşımı ve
 
direklerin arasındaki Hagi: Muslera
 
Elmander ise kafa vuruşlarında da etkili olduğunu göstermeye başladı.
 
Sarı kart gören Melo’nun sinirli hareketlerine devam etmesi karşısında hakem ilk yarıda Simpson’a gösterdiği iyi niyeti Melo’ya da gösterdi ve yine doğrusunu yaptı.
 
Galatasaraylı futbolcular hakemle fazla oynamaktan vazgeçmeliler. Ujfalusi sırf bu yüzden 4 sarı kartla oynamamıştı, bu akşam da sarıyı görmeden rahatlayamadı. Melo da cezalı duruma düştü.
 
Gördüğü ilk sarı kartta Ebue’nin isyanına karşı sinirlenmeyen ve kırmızı kartta da hakeme abartılı tepki göstermeyen “adam gibi adam” Yiğit İncedemir’i tebrik etmek lazım.Bu tür adamların sahalarımızda çoğalmasını diliyorum. Kırmızı kart ise bence biraz ağır bir karardı ancak kararın yanlış olduğunu da söyleyemem.
 
Maçın 87. dakikasında Hakan Balta sakatlanınca atak yapmak üzereyken topu durdurup dışarı atan Ahmet İlhan’ı Melo’nun tebrik etmesi de güzel bir görüntüydü.
 
Kırmızı karttan sonra da Manisaspor iyi oynamaya devam etti. Bu takım için 10 kişi veya 12 kişi olması fark etmiyor.
 
Tribünlerde yer yer boşlukları görenler taraftarın maçlara yeterli ilgiyi göstermediğini düşünebilir. Ancak o statta maç izlemiş olanlar, bunun sebebinin oraya gidişte ve özellikle dönüşte çekilen sıkıntılar olduğunu iyi bilirler.
 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..