Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray OFK Belgrad'ı eler

Galatasaray OFK Belgrad'ı eler
 

Çanlar Galatasaray için çalıyor.


Tabii deplasmanda oynanacak maçta en az iki gol atmak kaydıyla. Atılacak tek gol bu takıma yetmez çünkü en az bir tane gol yeme hastalığı devam ediyor. Galatasaray fenerbahçenin yaptığı kadar skoru korumayı beceremiyor.

Dün gece izlediğimiz maçı ve gözden kaçan bazı hususları değerlendirelim:

Galatasaray maça iyi başlamış gibi göründü, "beceriye dayalı" değil "çırpınmaya dayalı" bir kaç gol pozisyonu da buldu. Ancak bunda en büyük etken Galatasaray'ın isminin büyüklüğünü bilen rakibin oyun anlayışı idi. Rijkaard maç öncesi basın toplantısında rakibin genel olarak defans yaptığını söylemiş ve oyunu buna göre kurgulamıştı, rakip de onu yanıltmadı.

Ancak ikinci yarı rakibin orta sahada ve biraz ilerisinde presi başlayınca geriden etkili pas çıkmaz oldu. Rijkaard bu prese karşı karşı bir oyun planı yapmamıştı anlaşılan. Oyun kuramayan Galatasaray yine "beceriksiz ayaklarının çırpınma futboluna" sarıldı. M.Sarp ve Barış gibi iki tane sadece koşan adamın yanında aldığı pası etkili alanlar yerine sadece boştaki arkadaşlarına servis edebilen bir Ayhan'la daha fazlasını mı bekliyordunuz?

Yenilen ilk gol, rakibin yaptığı prese karşı koyacak becerikli adam eksikliğinden dolayı Sabri'nin kaptırdığı ve sonrasında faul yaptığı pozisyondan geldi. İkinci golde "kimin hatası vardı?" değil, "kimin hatası yoktu?" sorusu sorulmalı. Bırakın adam paylaşımını falan, tehlikeli bölgeye 7-8 adam yaysanız en az bir tanesi gelen topa kafa vurmak için çıkar. Avrupa'da başarı hedefleyen bir takımın korner vuruşundan altı pasa kadar gelen bir topa müdahale edememesi "rezalet" değil de nedir? Defans dengesiz yakalansa bir şey demeyeceksin ama bu kadar da olmaz ki be kardeşim!

Asıl önemli soru şu: Aykut bu kalede ne iş yapar? Düşünün, altı pasa kadar kornerden gelen topa çıkamazsanız Galatasaray'da nasıl oynarsınız?

Galatasaray kalesinde Aykut'un oynayamayacağını defalarca yazdık, inandırma zorluğu çektik. Biz bunu bir yıldır yazarken Aykut'u eleştirdiğimiz için bize eleştiri yağdıranlar dün tribünlerde Aykut'u ıslıklıyorlardı. Çünkü Aykut gençmiş, fırsat verilmeliymiş, bizlerde yabancı hayranlığı varmış vs. vs. Oynamaz kardeşim oynayamaz! Bu Aykut sadece bir "çizgi kalecisidir"! Galatasaray'da oynayamaz. Ufuk'un nesini beğenmediler onu da anlamadık. İddia ediyorum, Ufuk Avrupa'nın en yetenekli kalecilerinden biridir, nokta.

Kewell ligimiz için iyi bir yedek olur. 25 dakika oynamasına rağmen defansa yardımı hiç yok. Adamın hastalığı var ve fizik gücü artık asla zirveye yükselemez. Peki Galatasaray ne için oynar? Zirve için. O halde, boşuna para harcanmıştır. O kadar süre boşta kaldı, kim para verdi?

Lorik Cana ve Pino soru işareti.. Ama Pino da defansa yardımı sevmeyen bir futbolcu. Oyunun iki yönünü de oynasa Monaco neden yedek bekletip sana satsın? Serdar Özkan'a baktığımda ise kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan bir kedi görüyorum şimdilik. Diğer transferlerle ilgili yorumları zaten yapmıştım: Galatasaray'ın ilk 11 oyuncuları olmaları zor..

Dün akşam baktınız mı Cumhur, Emre Çolak ve Musa neredeydi? Avrupa'da başarılı oyuncular 17-18 yaşında ligde oynamaya başlıyorlar. Biz ise 25 yaşına kadar "genç" oyuncu diyoruz. Koca takımda zayıf bir rakibe karşı oynarken de bir gence yer bulamıyor mu Galatasaray? En azından defansa yardım eder. Musa Bank Asya liginde en değerli futbolcu seçilmişti, bu lig bu kadar zayıf mı da bu adam 18'de bile yer bulamıyor?

Daha önce de yazdığım gibi Galatasaray'a ilk 11'de direkt oynayabilecek, kaleye etkili gelecek, gol pası verecek, topu kaleye yönlendirecek, kaçan adamları etkili alanda topla buluşturabilecek bir orta saha oyuncusu ve forvette bir tane "kaliteli" oyuncu şart..

Maçın iyileri: Kesinlikle Arda Turan. Onu çıkarın, koyun dünkü bu takımı Bank Asya ligine, sizce süper lige kesin olarak çıkabilir mi? Adam eksiltti, atakları başlattı, yönlendirdi, top tuttu, etkili ortalar yaptı, defansa yardıma geldi, top kesti, şut çekti. Daha da olmadı golleri kendisi attı. Basının etkisiyle Arda Turan'ı üzen taraftara yazıklar olsun diyorum.. Başka takımların böyle bir değeri yokken biz onu yok etmeye çalışıyoruz. Hem de bu kadar "amatör Galatasaray ruhuna" sahip bir adamı. Bir de Hakan Balta görevini iyi yapanlar arasındaydı diyebilirim...

Daha önce de yazdım yine iddia ediyorum: Galatasaray'ın taraftarı yok! Seyircisi var. ultrAslan şöyle diyordu bu sene için: <ı>"Tribünümüzde lay lay lom türü, uyutucu, sıkıcı bestelerin önünü kesip, daha keskin, net baskı hissettiren bestelerin sayısını arttıracağız." Dün gördünüz mü besteleri? :) Uyku tutmadığında uyumak isterseniz Galatasaray'ın maçlarını kaçırmayın! Bir de baskı hissettirmeyi "beste"yle yapacağını düşünen zihniyet var ya gülmemek elde değil. Yazık.. (Arda Turan ve ultrAslan hakkında da yazılar yayınlayacağım)

Galatasaray'ın ikinci golünde Rijkaard'ın sevincini gördünüz mü? Avrupa'da kupa almaktan başka hedefi olmaması gereken Galatasaray böyle bir takıma gol attığında bu kadar seviniyorsan yeni hedefimiz belli demektir: Gidebildiğin yere kadar git, sonunda "şanssızdık, gol yollarında beceriksizdik, hakem kötüydü, önümüzdeki maçlara bakıyoruz" gibi şeyler söyleyecek kadar gitmiş olabilelim. Takımını bu kadar zayıf görüyor teknik direktör, varın gerisini anlayın.

Bir de şu var: Bence 2-2'lik sonuç 2-1'lik sonuçtan daha iyi olmuştur. Yoksa uyanamazdık..

Gönlüm, yaşlı diye bir teneke bağlanmadığı kalan Kalli'yi ve onun takımını özlüyor..

.......

Daha önceki ilgili yazılarım için:

blog.milliyet.com.tr/Aykut_Galatasaray_da_oynarsa_ben_de_Barcelona_da_oynarim_/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Gonlum_Kalli_nin_Galatasaray_ini_ozluyor__/Blog/

blog.milliyet.com.tr/Galatasaray_in_aradigi_kaleci_budur__Neden_mi_/Blog/

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..