Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray Paşalar Gibi

Galatasaray Paşalar Gibi
 

Dakka bir gol bir diye klasik bir tabir vardır.
Bu maçta az kalsın gerçek olacaktı.
Galatasaray defansının daha yerine yerleşemediği ilk dakikada Kasımpaşa gol buldu. Ofsayt olduğu için iptal edilmese kendi evinde şaşkın bir başlangıç yapacaktı cimbom.

Açık-Seçik Futbol

İlk 10 dakikada daha yoğun olmak üzere ilk 30 dakikada bariz bir Galatasaray üstünlüğü vardı. Ofansif ağırlıklı kadro ilerde baskı kuruyor; Kasımpaşa defansının çıkmasına mani oluyor ve kaptığı toplarla etkili oluyordu. Elbette Kasımpaşa’nın da açık oyunu –ki Yılmaz Vural’ın bütün takımlarında durum budur- da oyunu güzelleştiren bir diğer faktördü.

Galatasaray’da defansif anlamda Servet, Neil ve Mehmet Topal varken kalan yedi oyuncu da ofansif özelikliydi. Açık futbolu seven Kasımpaşa karşısında bu handikap oluşturabilecek bir durumdu. Ancak hemen herkesin gününde olması ilk yarıda bir sorun teşkil etmedi.

Alınmasına gerek yoktu diyerek burun kıvırdığımız; “Fos”, “Os” gibi sıfatlarla eleştirdiğimiz Dos Santos bile etkiliydi. Ağzım açık kalakaldım :)

Oh Be Santrfor Varmış!


Kardeş santrforla oynamak ne de güzel bir şeymiş. Hakikaten özlemiştik. Neydi o öyle geriden kontrollü paslarla “bay” getir; rakibin uyuklayınca da “ay” getir. “Al gülüm-ver gülüm” formatında orta saha civarında “sıkış-tepiş” taktiğinde futbol izlemek ne büyük işkenceydi rabbim!

Santrfor gelince oyun açılmış; rengarenk olmuş. İlerde top tutuyor; arkadaşlarına pas için duvar oluyor –ki Arda’nın attığı ilk golde duvar olup asist yapan zat Jo idi– ve yaptığı koşularla defansın dengesini bozuyor. Budur işte!

Bol Bol Şut Var

İlk yarıda Keita birkaç pozisyonda şut yerine pas vermeyi tercih etseydi fark açılacaktı belki. İlk yarının sonunda doğru da boştaki Arda yerine ofsayttaki Jo’yu tercih etti.

Gözümüze çarpan daha doğrusu ılık ılık yüreğimize işleyen bir başka güzellikte bol şut olmasıydı. İsabetli olsun isabetsiz olsun; kaleci kurtarsın ya da defanstan dönsün şut güzel şey arkadaş.

İlk yarı bitti..

**********


Keser Döndü Sap döndü İkinci Yarı Hesap Döndü


İkinci yarıda Kasımpaşa “ben de maça ortağım arkadaş” deyince Galatasaray “hay-hay” diyerek geri durdu. Tabi futbolcuların yorulması nedeniyle ilk yarıda önde basan Galatasaray gitmiş, misafirperver bir takım gelmişti.

Galatasaray’ı bu kadar geriye yaslanmış gören Kasımpaşa ilerde bastı, tehlike yaratmaya çalıştı. Tam bu sırada Kasımpaşa’yı ikiye dört yakalayan GS golü atamayınca “eyvah!” dedirtti.

Paşa Çayı


Nitekim bu baskı golü de getirdi. Yekta’nın ayağından gol gelince Aslan silkindi. “Ulan biz naptık?” dercesine bakındı. Misafirperverliğimiz buraya kadar arkadaşlar, “bundan sonra içeceğiniz çay anca paşa çayı olur” diyerek sofrayı kaldırıverdiler :))

Kader oyuncu Abdülkader Keita!


Sahnedeki Dos Santos’a eşlik etmek için can atıyordu herkes. “Durun!” diyen Keita herkesi durdurdu, öne çıktı. Muhteşem bir gole imza atarak maçın kaderini çizdi yeniden. Ardından gelen penaltı golü ile Jo “bu da benden olsun” diyordu. Keita Dos Santos’un katkısı ile bir gol daha atarak kaymaklı kadayıfı beğenimize sunuyordu.

Rijkaard Faktörü


Demek ki böyle bir maç olması gerekiyormuş. Demek ki santrfor olması gerekiyormuş. Demek ki takımın iştahlı olması gerekiyormuş. Her şey kolaylaşıverdi. Durum 3-1… GS atakta… Rijkaard heyecan içerisinde izliyor ve gol pozisyonu olunca heyecanı artmış, az kalsın tırnaklarını yiyecek. Sanki önde olan takım onunki değilmiş gibi… Dördüncü gole bile maçı kurtaran golmuşçesine seviniyor. Enerjisi her an takım üzerinde. Galiba Daum ile en büyük farkı bu!

Herkese teşekkür ediyoruz. Bu güzel maçı izlettirdikleri için. Özlemişiz yahu :)))

Maçın üçlüsü: Keita – Arda – Dos Santos
Maçın güçlüsü: Aslan
Maçın anahtarı: Pres+Dayanışma+Hızlı oyun
Maçın özeti: Rijkaard’ın son goldeki sevinci
Maçın süksesi: Keita’nın süper golü
Maçın takdiri: Yılmaz Vural; yenileceğini bilse yine hücum oynatıyor
Maçın teşekkürü: Bütün aslanlara…

(NOT= Ortadaki yıldızla kesilen yere kadar olan bölüm ilk yarı sonlarnda yazılmıştır. Hani belirteyim dedim :))))

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..