Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '10

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray turu Atletico Madrid'e hibe etti

Galatasaray turu Atletico Madrid'e hibe etti
 

İkinci yarının hemen başından itibaren şiddeti giderek artan ve sertlikle rakibine sıkı baskı uygulayan Atletico Madrid atakları karşısında Galatasaraylı oyuncular her dakika biraz daha üzerine koyarak sinirlendiler, kontrolü kaybettiler.

Çünkü rakibin oyununa ayak uyduramıyorlar ve kalelerinde de çok ciddi tehlikeler yaşıyorlardı. Gol de böylesi bir pres anında ortaya çıkan hatanın arasında Galatasaray defansında kademenin kaybolduğu bir anda geldi.

Bu gol gelişini fazlasıyla hissettirmişti ve herhalde hiç kimse şaşırmadı.

Atletico Madrid’in 63. dakikada attığı golden hemen üç dakika sonra Keita’nın kafasından gelen güzel gol aslında Galatasaray adına da fazlasıyla erkendi. Bu gol biraz daha gecikse elenme stresini üzerlerinde hissedecek belki daha fazla hata yapacaklardı.

79. dakikada Caner’in kişisel presi sonrasında kazandığı topu Perea’nın, gözünün önünde yerde eliyle engellemeye çalışmasını izleyen ekstra yardımcı hakemin penaltı için maçın hakemine sinyal göndermemiş olması bir taraftan UEFA’nın yeni uygulamasını tartışmalı hale getirirken diğer taraftan da zaten keman yayı gibi gerilmiş Galatasaraylı futbolcuların kontrolü kaybetmelerine neden olacaktır.

Sahanın Keita ile birlikte Galatasaray’ın en iyisi olan Caner, birkaç dakika içinde üst üste benzer şekilde gördüğü sarı kartlar sonrasında amatörce kırmızı kart ile oyun dışı kaldı.

Kaleye yakın duran bu ekstra yardımcı hakemlerin ne işe yarıyor olduğunun anlaşılması bakımından çok iyi bir pozisyondu: UEFA çizginin üzerinde öylesine dikilen bu hakem uygulamasını bir an önce kaldırsın çünkü hiçbir işe yaramıyorlar.

Caner itirazlarında ne kadar haklıysa da bir profesyonel futbolcu olduğunu unutarak gereksiz yere gördüğü sarı kartlar konusunda da o kadar haksızdı.

Galatasaray’ın bu turu kaybetmesinin nedeni kuşkusuz Caner’in itiraz ettiği penaltı pozisyonu değildi. Hatta o yarı sahadaki hakemlerin ilk yarıda Servet’in kontrolsüzce Agüero’nun suratına attığı tekmeyi de görmemiş olduğunu hatırlatmamız gerekiyor.

Arda için bu maçın özelinde uzun bir paragraf açmalıyız.

Arda çok yetenekli ve futbolumuzun en önemli yıldızlarından da biri durumuna yükseldi. Fakat özellikle Atletico Madrid maçında net olarak görüldü ki sorumluluk duygusunu fazlasıyla abartmış; tek başına maçı kazanma psikolojisine girmiş durumda. Maç içinde topla çok oynaması pas verse bile topla buluşan arkadaşının beş metre etrafından ayrılamaması, aynı noktada gereksiz yere kümelenmelerin olmasına, maçın da sıkışmasına neden oldu.

Bunun altını hep çiziyoruz.

Arda bu maça santrafor olarak çıkmasına karşın hep kanatlara gitti ve orada oynayan futbolcularla çakıştı, çarpıştı, onların toplarına müdahale etti. Keita’ya yaptığı asisti bugün Avrupa’daki birçok yıldız futbolcunun da yapamayacağının hakkını teslim edelim. Fakat taç atışını kullanan Caner boşa çıkıp ceza sahasına girmek için daha uygun bir pozisyon almıştı ve doğrusu Arda’nın orta yapması değil, pas çıkarmak olmalıydı. Burada yanlış doğrunun üzerini örtüyordu, Galatasaray golü bulsa da.

Arda maç boyunca ya Caner’e ya da Keita’ya yapışık oynadı ve Galatasaray’ın çok büyük üstünlüğü olan kanat akınlarının gelişmesini engelleyen bir sıkışıklık yarattı.

Mustafa Sarp ve M.Topal’ın sahada olup olmadığı hiç anlaşılamadı. Ataklarda hiç yok gibiydiler; sürekli rakip oyuncuları kovaladılar. Zaten Galatasaray hep dört kişi ile hücum etti. Öyle olunca da pozisyon üretmede çok zorlandılar.

Galatasaray defans yapmayı becerebilen bir takım hiç olmadı. Hele bir İspanyol takımına karşı 90 dakika savunmada kalmak taktiksel olarak fazlasıyla riskliydi.

Açıkçası ikinci yarının hemen başında yapılan Elano-Ayhan değişikliğine de sakatlık dışında bir anlam vermek ve yorum yapmak kolay değil. Elano çıktıktan sonra da Galatasaray hücumda bir kişi daha eksildi.

Böylece risk biraz daha artmış oldu.

Reyes, Simao ve Forlan fazlasıyla bireysel yetenekleri olan futbolculardı ki zaten Galatasaraylı oyuncular özellikle ikinci yarı bu üç oyuncuyu durdurmakta çok zorlandı. Savunmada kalabalık dursalar da sağ tarafta Reyes çok önemli ataklar geliştirdi. Servet önce sakatladığı Agüero, sonra da Reyes karşısında çok zorlandı; Forlan’ın golü öncesinde de çok ciddi bir kademe hatası yaptı.

Galatasaray bu turu Atletico Madrid’e resmen hibe etti. Çok yazık oldu.

İspanyol ekibin ilk yarıyı 0-0 kapattıktan sonra ikinci devreye hızlı ve baskılı oynayacağı belliydi. Hatta oyunu çirkinleştirip, Galatasaraylı oyuncuların psikolojilerini bozarak konsantrasyonlarını etkilemek isteyecekleri de beklenmeliydi ki zaten böyle oldu. Özellikle kaptan Arda, Atletico Madrid’in bu oyunu karşısında kontrolünü kaybetti. Bir kaptan olarak daha dikkatli olmalıydı. Arkadaşlarını sakinleştirmeliydi.

Galatasaray önce kupadan elendi, şindi Avrupa Ligi de gitti. Elde kaldı lig.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..