Galatasarayın Fenerbahçe düşmanlığı

3 Temmuz sonrasında rekabet boyutlarını aşan bir düzeye geldi. Ezeli rakip, ebedi dost olarak tanımlanan ilişki içinde tavırlar bunu doğrulamıyordu. 

Galatasaray 3 temmuz operasyonunda sorumlular içinde değildi. Nasıl olacaktı ki Ligde Avrupa ya gitme hakkı kazanamamıştı. Takımları zayıftı. Hiç bir mücadelede yoktu. 

Geçmiş ve yaşanmışlıklar hemen unutulabilirmiş meğer. Türk Futbolunun teşvik primi ile tanışmasını sağlayan Galatasaray sütten çıkmış ak kaşık mıydı, yoksa gelecek sezon için bir rakibi masa başında yenmek ve şampiyonluğa daha kolay ulaşmak mıydı? Yoksa idealler miydi?

Bir sezon yaşanırken mücadele her zeminde sürdü. Herşeyi gördük ama dostluk ve anlayış göremedik. Fenerbahçe düşsün kupası alınsın söylemleri hala sürmekte. Üstelik bir ince ayrıntı Fenerbahçe CL den TFF deki Galatasaray lı üyelerin illegal beyanları ile hatta UEFA nın kuralsız davranışı sonucunda men edildi.

Şike ya da Ttşvik geçen yıl var mıydı? Bunları öğrenemeyeceğiz. Düşüncelerimizde var olduğuna inansakda asla emin olamayacağız. Nasıl olabiliriz ki? Yıllardır görevde ve 2 defa son anda şampiyonluk kaçırmış bir takım şike yapsa bunlar olur muydu.

Her ne olduysa TÜRK FUTBOL ailesi yaşanan olayda bir konsensüs e ulaşamadı. Olay hala mahkemede ve korkuluyor ki UEFA ceza verecek.

Aslında yapılması gerekenler insanlara anlatıldığı gibi karışık değil. Konsensüs ü bulmak da çok zor değil. Biz anlaşmayı dediklerimizn gerçekleşmesi sanıyoruz. Karşılıklı, ortak noktaları bulmak ne demek bilemiyoruz. Heleki yüksek çıkarlardan anlayabildiklerimiz çok sınırlı.

Bu gün negatif duruş adına herşeyi Galatasaray yapıyor. Öyleki başkanları hapiste olan rakiplerini anlamak için tek adım atmak istemiyorlar.

Bilmeliyiz ki bizim kulüplerimiz renkleri ne kadar farklı olsa da hepsi aynidir. Hani maruf reklam sloganında olduğu gibi 

" YOK ASLINDA FARKIMIZ "

Dolayısı ile söylediklerimiz için iyi düşünmemizde yarar olduğu açıktır. 

Başka bir yerden yüzyılı aşan kulüplerimizin yaşadıkları rekabeti geleceğe taşımak zorunda oldukları , bu anlamda kişisel düşünceleri bir kenara bırakmalıdır. TÜRK FUTBOL unun çıkarları bireysel çıkarların çok üzerinde olduğunu unutmamalıyız.