Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '11

 
Kategori
Güncel
 

Galiba "barış delisiyim" ben!

Galiba "barış delisiyim" ben!
 

Toplumsal devinimler iyi güdülenebilirse "ebedi barış" doğar: 

Toplum, doğa ve bilinç olayları “eytişimsel özdekçi” yöntemiyle iyi tanınır. 

Yine bu diyalektik yöntemle istenilen yöne yönlendirilerek doğru çözüme ulaşılır. 

“Eytişimsel özdekçi” yönteme bilimsel yöntemdir. 

Bu yöntemle önce sorun saptanır daha sonra da soruna egemen olunur ve çözülür. 

Bilimsel yöntem sorunu tanımaya; 

*Parçalara ayırıp, parçaları öğrenerek başlar. 

*Bağlantıları inceler onları öğrenir. 

*Yakınlıklarını inceler onları öğrenir. 

* Bunları birleştirerek bütünü tanır. 

*Olay, olgu yada bilincin tarihi gelişimini araştırır, bunu bir "doğrusal denklem"le ifade eder. 

Olay, olgu ve bilinç durumundaki çelişkileri saptar. 

*Bu çelişkilerin doğurduğu ilişkileri belirler. 

* Bu ilişkilerin yarattığı değişimleri görür. 

*Ve en sonunda da değişimlerle varılan gelişimleri saptar. 

Yaşam sadece değişerek yaşanılan bir süreçtir. 

“Eytişimsel özdekçi “yöntem toplumsal olay olgu ve bilinç durumlarını anladıktan sonra, onu çözmeyi öngörür. 

Onun çözüm yöntemleriyse; 

*Zıtların birliği ve çatışması,  

“*Nicelikten niteliğe, nitelikten niceliğe geçişme,  

*Ve olumsuzlanmanın olumsuzlanması” ilkeleridir. 

Toplumsal çalışmaları yönetenler, "zıtların çatışmas"ına müdahale edebilirler. 

Çatışmayı istendik davranışlara çevirebilirler. Nicelikleri, istenilen niteliklere yönlendirerek yine arzu edilen nitelikler elde edebilirler. Ve bu nitelikte olan olay olgu ve bilinç sayısını çoğaltarak istenilen nicelikleri elde edebilirler. 

*Sonunda daha önce kendiliğinden yapılmış olan olumsuzlamalar üzerinde; istenilen olumsuzlanmalar yeniden yapılarak, başlangıçtaki öngörülen toplumsal değişim ve gelişmeye varılır! 

İşte bu devinim, toplumu kurtuluşa götürür! 

Çünkü bu "güdümlü devinim"de “barış” vardır! 

Zıtlıkların çatışması “arzulanan düzeyde” tutulabileceğine göre; bu “eytişimsel özekçi” yöntemle her zaman barış elde edilir. 

Yaşadığımız PKK ve "ayrılıkçı Kürt" hareketi de bu yöntemle kolayca ortadan kaldırılır. 

Kalıcı "toplumsal oluşum" öyle kendiliğinden olmaz yani... 

Sorun "toplumsal devinimleri güdümleyebilmekte"... 

Bu konuyu Kur'an öğretilerinde de araştırdım. 

Ve gördüm ki bu öğretilerin “temel dinamiği" de “toplumsal barış” üzerine oturtulmuştur! 

Kur'an'ın çoğuna yakın surelerinde “barışa ve hayra” öykündürülmektedir. 

Bunun yolu olarak da “affedicilik, aldırmazlık sabretme” öğütlenmektedir. 

Bu öğütler Einstein’ın "Kuantum teorisi"yle de çok örtüşmektedir. 

Bu kurama göre insan yaşamı; 

“*Suçlamama,  

*Ayıplamama,  

* Ancak kendi sorumluluklarına sahip çıkma” 

*Güzel düşünme,  

Üzerine kurulursa… 

İnsanlar tehlikeli çatışmalardan uzak kalırlar, “zihin ve gönül arınıklığına” ulaşarak, “evrensel akılla” buluşurlar. 

Çok değişimci ve çok gelişimci bir noktaya gelirler. 

Bu bizi “toplumsal barışa” ve “toplumsal devinimlerin” sonucunda “gelişmeye” götürür. 

Bakın akıl beni nereye götürdü… 

*Önce toplumsal devinimlere,  

*Sonra Kuran Öğretilerine,  

*En sonra da toplumsal barışa... 

Ve bunların sonunda da “mutlak mutluluğa”... 

Haydi hayırlısı bakalım... 

Ne desem bilmem ki galiba "barış delisiyim" ben! 

Biliyorum ki insanlık ancak barışı yaşarsa gelişir. 

Bu PKK ve "ayrılıkçı Kürt" hareketi saçmalığı beni çok üzüyor ve çok düşündürüyor. 

Böyle kin ve intikam peşinde koşulmasa inanın hiçbir sonuç beni üzmez! 

Onun için de durmadan barış, barış diye sayıklayıp duruyorum. 

Gelin canlar hep birlikte "barış delisi" olalım! 

Bu sözlerimi alsalar "köyden köye yaysalar"... 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..