Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Galiba garp cephesinde yeni bir şey yok

Hep başkalarına söyleriz ya bu kez kendime söyleyeyim, belki duyar kulağım.

Var bende bir şey!

Nereye takılsam aynı yüzleri görüyorum.

Nereye kulak kabartsam aynı sözleri duyuyorum.

Konuştuklarımın ezberinde ne varsa benim de ezberimde.

Tere satıyorum tereciye, tereciden tere alıyorum.

Tahammül edemiyorum yeni sözlere ve yeni yüzlerden korkuyorum.

Korktuğum için korkutuyorum.

2002 seçimlerinden önceydi. 28 Şubat süreci devam ediyordu. DSP ve MHP kriz nedeniyle yıpranmıştı. Biz CHP seçimi kazanır en kötü ihtimalle DYP ile koalisyon hükümeti kurulur diye düşünüyorduk bir grup aydın olarak. Öyle ya 28 Şubatta tavır koyan etkili güçler nasıl olsa AKP’ye bir şekilde engel olurlar, iktidara getirmezlerdi.

Seçimlere ramak kalmıştı. Aday şu olacak, bu olacak derken o yıllar ikamet ettiğim ilde bir dostum “CHP adayımız belli oldu, sizinle tanışmak istiyor” diye telefon etti. Kavilleştiğimiz yerde buluştuk ve yemeğe gittik. Aday belirlemede ölçüt ne olmuştu bilmiyorum. Gördüğüm kadar aday arkadaşımız psikolojik olarak henüz bu rolü benimseyememişti. Belki bu rol ona çok daha önceden verilmiş olsaydı durum farklı gözükebilirdi. Partililer de durumu hazmetmişe benzemiyorlardı. Canla başla çalışmayacakları, ayıp olmasın diye ucundan tutacakları hatta tutuyor gibi gözükecekleri her hallerinden belliydi. Yemek dönüşü keyfim kaçmış, endişelerim artmıştı.

Havayı teneffüs edeyim diye ertesi gün köylere gittim. Köylerde bütün duvarlara AKP’ye ait sloganlar yazılmıştı. Daha sonra varoşlardaki duvarların da AKP’ye ait sloganlarla dolu olduğunu fark ettim.

Demirel “Yollar yürümekle aşınmaz.” demişti ama görünen köy kılavuz istemiyordu. Kuşkumu paylaştığım dostlarımdan bazıları: :”Duvarlara yazı yazılmakla seçim kazanılmaz. Bastırırsın parayı, yazdırırsın yazıyı.” demişlerdi. Boş duvar bırakılmaksızın hem de bütün köylerde bu kadar yazının parayla yazılamayacağı, bunun ancak inançla yapılabileceği kimsenin aklından geçmemişti.

Sonra seçimler oldu. Sonuç hüsrandı. Kimse kabahati üstüne almadı, suçlayacak birilerini buldu. En sonunda suç emperyalistlerin, halkın, fakirin, köylünün üstünde kaldı. Halka lanetler okundu. Ne halleri varsa görsünler denildi.

Yıllar yılları izledi.

Aradan çok seneler geçti.

Kuşku duyuyorum yılların ilerlediğinden, dünyanın değiştiğinden.

Dün bugün gibi geliyor bana.

Yine nereye takılsam aynı yüzleri görüyorum.

Nereye kulak kabartsam aynı sözleri duyuyorum.

Ne söyleyenler, ne söylenenler değişmiyor.

Galiba garp cephesinde yeni bir şey yok.

 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..