Galvaniz Sektörü Nereye Koşuyor

Sıcak Daldırma Galvaniz sektörünün üretim maliyetlerinin ana unsuru olan çinko, fiyat ve dolar kurundaki artışa bağlı olarak sektörde iş yapan firmalar ve müşterileri için ciddi sorun olmaya başladı.

Bilindiği gibi çinko fiyatları Londra Metal Borsa’sında belirlenmektedir.  Dünyadaki ekonomik ve siyasal gelişmelere bağlı olarak son dönemde dolar bazında müthiş bir fiyat artışının yanında Türk parasının dolar karşısında önemli oranda değer kaybetmesiyle ortaya çıkan son durumu analiz etmeye çalışacağız.

30 Ekim’de 2.400 Dolar seviyesinde olan Çinko ton fiyatı 30 Kasım itibariyle 2.900 Dolar seviyesine yaklaştı. Bu değişimin yüzde karşılığı %21’e yakındır. Bunun yanında TL’nin USD karşısında değer kaybı da yaklaşık olarak %11 seviyesindedir.

Sektörde iş yapan firmaların bu son gelişmeler karşısında neyi , nasıl yapacakları konusunda kafa yorduğu bu zor durumu değerlendirmek adına konuyu başlıca 3 başlık altında irdeleyelim:

1.Finansman ve Maliyetler

Çinko peşin alınan bir hammaddedir ve fiyat seviyesine bağlı olarak toplam maliyet içerisinde %50-65 arasında paya sahiptir. Bu son durumdaki artışla birlikte çinko ve işçiliğin nakit bir çıkış unsuru olarak maliyetlerin yaklaşık olarak %80’ini oluşturduğunu göz önüne aldığımızda finansal risklerin de ek maliyet olarak sektörü daha çok baskı altına aldığı sonucunu kabul etmeliyiz.

2.Alacak Takibi ve Vade

Yukarıda konu ettiğimiz finansman konusunun içeriği olarak da düşünebileceğimiz vadeler  ve alacakların takibi konusu çok önemlidir.

Piyasa koşullarındaki olumsuz dalgalanmaya bağlı olarak şüpheli duruma gelen alacaklarda ve vadelerde artış ivmesi olduğu görülmektedir. Bu gerçekler işletmeler için önemli maliyet unsurlarının da kaynağı olarak kabul edilmelidir.

3.Satış Fiyatı

Çinko fiyatındaki artışın satış fiyatına yansıtılması konusu da işletmelerin bu zor piyasa koşullarında dikkatli karar vermesi gerektiği konulardan birisidir. Bu olağanüstü dönemde maliyetlerin fiyata yansıtılması ne kadar önemliyse maliyetlerin kontrol altına alınması ve iyileştirme yapılması ihtiyacı da en az o kadar önemlidir.

Alınabilecek önlemler ve sonuç:

Bu dönemde işletmelerin alabileceği başlıca önlemler şunlardır:

1.       Olağanüstü dönem için özel bütçe hazırlanmalıdır

2.       Çalışanlar ve müşteriler konu hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilmelidir ve açıklık politikası tercih edilmelidir

3.       Maliyet unsurları gözden geçirilip gereksiz harcama kalemleri hızlı bir şekilde elenmelidir.

4.       Tasarruf anlayışı temel kültür olarak benimsenmelidir

5.       Alacaklar sigortalanmalıdır

6.       Karlılık hedefi aşağıya çekilmelidir

7.       Satış politikalarında peşin çalışılacak firmalara yönelip düşük kar marjıyla da olsa müşteri portföyündeki payları artırılmalıdır

8.       Satış elemanları sahada daha çok gezinmeli ve güncel piyasa bilgilerini yöneticilerine aktarmalıdır

9.       Nakit akışı güncel olarak takip edilmelidir

10.   Tüm maliyet unsurlarında iyileştirme sağlanıp başarılı olunamamışsa gerekirse personel sayısı azaltılmalıdır

Dünya ile tam bir entegrasyonun sağlandığı bir ekonomide varlığını devam ettirme isteğinde olan firmaların güncel durumun gereğini yerine getirme zorunluluğunu göz  ardı etmesi düşünülemez. Olağanüstü koşulların üzerimize yüklediği ağırlığı bölüşerek ve tasarruf anlayışını benimseyerek bu zor dönemi de başarı ile atlatabiliriz.