Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '09

 
Kategori
Kedi Psikolojisi
 

Garfield öldü.

Garfield öldü.
 

Onu ilk gördüğümde yağmurlu bir kış günüydü. Şirketin arkasındaki kedilere yemek bırakırdım onu ilk kez o gün gördüm. Koca suratlı, sevimli bakışlı büyük erkek bir sarmandı. Usulca gelip elimin altından yemişti yemeğini. Sonrasında bir de eşi olduğunu öğrenecektim. Havalar ısınıp, bahar geldiğinde ağaçların ardından gelen vıyaklama seslerinden de yavruları olduğunu. Yavruları büyüyüp gittiler ama onlar kaldı.

Onun adını ‘’ Garfield’’ koydu ahali. Eşinin adı ise benim tarafımdan ‘’ vahşi’’ olarak isimlendirildi ve öyle kaldı. Yedi sene boyunca mama veren bana bile yaklaşmayan bir kediye başka da bir isim bulamazdım sanırım.

Çok iyi bir kediydi o. Yavruları olsun, yabancı kediler olsun mamasını paylaşırdı. Zamanla şişmanladı sanırım yapısı öyleydi. Yedi sene boyunca baktım onlara. Şirketten ayrılınca da oradaki arkadaşlara her ay çuvalla mama yolladım ve beslemeye devam ettiler. Evimiz çok yakındaydı arada sırada da ziyaret ettim. Aklıma hiç kötü bir şey getirmeden sevdim onu, nereden bilebiliriz ki olacakları ?

Bir gün Garfi’ nin yan tarafında büyük bir şiş olduğunu söyledi arkadaşlar. Alıp veterinere götürdüm önce birşey anlamadılar, açtılar baktılar . Sonra hocaları olan bir Profesör muayene etti ‘’ bu kedi kanser, ameliyat olmalı demiş. ’’ İstediği para da bayağı bir para. Millet evindeki hayvanına vermiyor o paranın yarısını, çalışmıyoruz da üstelik moda tabiriyle işsiz adamız .

Düşündüm, taşındım; eşimle onu ameliyat ettirmeye karar verdik. Parayı kim nasıl sever bilmem ama ben parayı böyle durumlarda seviyorum. Eski işyerindeki arkadaşlara söyledik; sağ olsunlar onlarda biraz katkıda bulundu ve ameliyat oldu. Ameliyattan çıktığı gün elim telefona gitti gitti geldi, arayamadım. En son onlar beni aradı’’ iyi durumu’’ diyerek. Bir neşe, bir sevinç; teşekkürler ettik yaradana.

Sonra film güzel bitmedi. Kötü huylu olduğu için hastalığı nüksetti. Günden güne zayıfladı. Tekrar ameliyat olma şansı kalmadı, heryere sıçramış dediler. Acı çekiyordu ama savaşıyordu. Zaten köpeklerden bile korkmazdı o.

Belki bir umut olur diye son çare ameliyata ikna ettim veterinerleri. Ama olmadı. Garfi' yi kaybettik. Bir tanıdığı yitirir gibi. Her gün selam verdiğiniz bir dostu yitirir gibi. Yüzünüzü unutmak gibi. Her gün gittiğiniz yolları şaşırmak gibi. Durup dururken yağmurda suya düşmek gibi. Herşey yolundayken yoldan dışarı fırlamak gibi. Başka dilde bir insanlar bağırarak konuşmak gibi. Anlamsız yüzler, tuhaf bakışlar, ürperten tüneller gibi. Öldü ve gitti.

Bir yerde okumuştum. İnsanların ruhunu Hz. Azrail, hayvanların ruhunu ise Allah alıyormuş. Bilirim ki yaradanına kavuştu sarman baba. İyi ve dürüst olduğu için iyi karşılandı. Dilerim tekrar dünyaya gelecekse bu kez çok güzel ve rahat bir hayatı olsun. Bahçeli bir evde, havuza bakarak; şımarık şımarık yesin yemeklerini.

Hakkım yok ama hakkım helal olsun Garfi. Ama sen ne olur hakkını helal et. Güzel arkadaşlığın unutulmazdı.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..