- Kategori
- Şiir
Gariban sohbetler . I
Bırak Allasen böyle sohbetleri
Biz o sohbetlerin Allahını biliriz
Gece saat on ikiden sonra
Sabahı karıştırıp, gündüzdü, diyebiliriz..
Ahmet Amca bu ne biçim adam
Hem kuru fasulye yiyor, hem de doymadım diyor..
Hem de en ekstra lokantanın, en ekstra mevkiinde
Diyarbakır’ın Kalealtı’nda, maruf Dicle Otelinin orada
Alemler sabahlara kadar sürüyor.
Kim kimin düğününü kutluyor bilmiyoruz
Herhalde bir şenliktir sürüp gidiyor.
Ama ben o adamı tanıyamadım
Yok bizim oralardan değil
Olsa tanırdım, bir yerden açık verirdi
Yoksa dağ kadrosundan mı bilinirdi
Fakat değil, hiç değil. Adam mide fesatından gidecek
Ahmet Amca bu ne biçim adam
Hem kuru fasulye istiyor, bir de rakı var mı, diyor…
Hiç aklım ermedi, bu iş beni sarmadı
Galiba şehir yavaş yavaş sarılıyor
Hepimiz tutsağız kendi ahmaklığımızdan
Hepimiz bir lahmacuna satılmışız
Abdullah, Cabbar, Hulki ve ben..
Hulki de nereden çıktı şimdi,
Demeyin… Ezelden aşıktır Elif’e
Şu şömendirfercinin kızı var ya.. O'na,
Uzun boylu gazeller söylemiştir
Bir bir günahlarından söz etmiştir
Fakat kimseye dinletememiştir…
Ama şu adamı gözüm hiç tutmadı.
Ahmet Amca bu ne biçim adam
Hem kuru fasulyeye hayran
Hem de de tuvaletten hiç çıkmıyor..
Acaip değil mi?