Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Garip bir paradoks!

İnsanlar doğadan yararlanır, semirir, bir haller olur sonra; delirir! Daha da fazlasını ister, doymak bilmez! Ormanlara göz diker, mesela, önceleri odun sağlamaktır amaçları, ısınmak için, sonraları satmayı düşünürler; doymazlar dedim ya, ev yapılacak araziler amaç olur!

O arazilere ev kondurmak hedef olduktan sonra, bir şekilde başarılır!

Kanun içi, dışı; kanun dışı içe çevrilir, içi, yeri gelir, kanun dışı sayılır…

Artık, kim kiminle dansediyorsa! Duruma göre değişir!

Doğa ise hazmedemez bir türlü!

Bir heyelan olur, ağaçlardan yoksun bırakılmış araziler yerle bir olur!

******

Bir deprem olur; kükremiştir doğa çığlık çığlığa!

Betonu az, demiri kısıtlı yapıların altında kalmıştır birleri… Kanun içi, dışı durumlar cart diye fırlarlar; lakin iç ve dış, maalesef, karışır yine de!

******

Doğanın şiddeti karşısında durmak zordur!

Bir siyasi kavram değildir; bir gönül yarası…

Savaş hiç değildir; kiminle savaşasın diyeceğim ama, içim el vermiyor! Ormanları yok et, heyelanı davet et!

Betondan çal, demirden; fay hattı üzerine altı-yedi katlı çürük bina inşa et! Etmekle kalma, bir de onay al, raporunu onaylat, falan-filan…

Onaylayan kim? Devlet şekerim, devlet!

******

Doğanın kükrediği zamanlar insanoğlunun birbirleri ile hırslarının, yarışlarının sınandığı anlardır, eğer ki amaç “insan” olma dışında seyreden bir amaç taşımasın!

Doğa Van’da kükrüyor!

Ard arda gelen depremler, kar, don; tam teşekkülllü olarak çalışıyor!

Birilerimizin içleri yanıyor; sıcacık evimizde otururken, birilerimiz, soğuk evlerde otursa bile dua ediyor ” Rabbim, koru oradakileri” diye…

Birileri ise hala bomba yapma telaşında; nerelere neler yerleştirsek de, kaç kişiyi götürsek hesabında!

Doğa haykırıyor; birileri hala can alma havlinde!

******

Doğanın kükreyişi tam da birlik olmayı gerektirirken, hala bomba yapmaya, yaptıkları bombaları enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışanlanlara yöneltenler oldukça…

Ne diyeyim?

Garip bir paradoks, yalnızca!

Yani… Ne garip, değil mi?

İnsanlar ölüyor, ülke titriyor, lakin terör örgütünün kılı kıpırdamıyor!

Hala kan, hala dava peşindeler; doğanın kükremesi de endişelendirmiyor; ölenler öldü, kalanlar kimlerdi: Rapor verin, lan!

******

Garip bir paradoks dedim ya, birilerinin üzüntüsü bir başkalarının sevinci olabiliyor; birileri, ama oradan, ama buradan, bir şekilde nemalanıyor… Ama resmi ama gayri resmi…

Doğa kükrediğinde hala nema peşinde koşanlara “İnsan” demem ben; lakin “İnsan” olarak görmediklerim yönetmeye kalkmıyor mı, işte budur beni kahreden!

Doğanın deprem ile vurduğu, kar ile sınadığı Van gerçeği varken, hala el yapımı bomba imalatı yapan ve patlatma anını hesaplayalara bir sözüm var:

Hepimiz bir yarayı sarmaya çalışırken, siz yaraları sarmalamaya çalışanları öldürmek amacındayken, bizi değil de, kendi neslinizi öldürüyorsunuz; farkında mısınız?

******

Farkında değiller!

Yoksa o eller ne bomba yapmaya yeltenirdi, ne de canlı bomba olarak on yedi yaşında bir genci ikna ederdi!

Var ya: İnsanı harcamak ucuz hesap!...

 

gulgun_2006@hotmail.com

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..