Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '21

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Garip'im Hadi Gül Biraz

 
Karşınızda Dağkadı okulunun ihtiyar delikanlısı Garip. İhtiyar delikanlı Garip, okulumuzu 7/24, sadık bir şekilde bekler. Tehlikeyi hissetti mi? Başlar hırlamaya ve ardından havlamaya. Garip'in hırlama ve havlama alarmı çoğunlukla bizleri yanıltır. Bu alarmın okula pek uğramayan birinin geldiğine delalet olduğunu biliriz. "Dur, oğlum sakin ol! Sıkıntı yok!" dedik mi? Döner normale Garip. Şükürler olsun şu ana kadar okulumuzda tehlikeli bir durum da görmedik. Garip, işte bazen tehlike varmış gibi hissediyor ve hissettiriyor. Ne de olsa içgüdüsü korumaya ve kollamaya ayarlı. Bakmayın Garip'in havlamalarına ve hırlamalarına, pamuk gibi kalbi vardır. Garip'in yukarıdaki resmi size çok vahşi gelebilir. İnanın öyle değil! Bu fotoğrafı Garip, esnerken çektik. O yüzden ağzı açık ihtiyar delikanlının. Garip; insanları, hayvanları ve doğayı sever. Şu ana kadar yamuk bir hareketini görmedik. Yeri geldi, biz Garip'in yanlışlıkla ayağına bastık. Ama yine de Garip soğuk kanlılığını ve ağırbaşlılığını korudu. Peki, Garip okulumuza nereden geldi? Nasıl geldi? 

Uzun yıllar önceymiş. Kırlarda koyunlar ve inekler otlarmış. Garip de koyunların ve ineklerin güvenliğini sağlarmış. Garip gençken güvenlik görevlisiymiş diyebiliriz. Tabi ki koyunların ve ineklerin sahibi olduğu gibi Garip'inde sahibi varmış. Garip’in sahibi Osman Amca’ymış.  İnekler, koyunlar, Garip ve Osman Amca kırlarda doğanın içinde mutlu ve huzurlu yaşarlarmış. Günlerden bir gün Garip'in sahibi Osman Amca rahatsızlanmış. Bir şeylerin kötü gittiğini hisseden Garip, Osman Amcanın yanına gelir. Durum kritik!!! Garip başlar havlamaya. Ama yerleşim yerine uzaktalar. Kimse Garip’in sesini duymaz. Garip "iş olacak gibi değil" der. Koşarak tutar evin yolunu. Evdekiler bir şeylerin ters gittiğini düşünürler. Garip'in bu saatte evde ne işi vardı . Hemen yola düşerler. Ev halkı ve komşular ne görsünler. Osman Amca rahatsızlanmış. Hemen ambulans çağırırlar. Hastane, müdahale falan derken kötü haber tez yayılır. Garip, Osman Amca’yı mezarına kadar uğurlar. Uzun günler mutsuz ve üzgün mezar başında bekler. 
Günler geçer, aylar geçer Garip'in yolu okula düşer. Garip okulu çok sever. Çocukların oyunlarına katılır. Garip'in ikinci baharı başlar. İkinci bahar derken, Garip'i hiç mutlu mesut başka bir köpeğin yanında da görmedik. O hep bizimledir, öğrencilerle ve öğretmenlerle. 
Garip'in yağmur, çamur ve kar demeden okulumuz bahçesinde keşif yaparken bir görüntüsü. Fotoğrafa dikkatli bakarsanız, Garip'in ayağının biri yamuktur. Okulumuza gelmeden önce koyunların, kuzuların ve ineklerin güvenlik görevlisiyken meraya giderken üzerinden araba geçmiş. Bu kazanın Garip'te bıraktığı iz ise ayak yamukluğu. Ayağı yamuk da olsa  öyle bir dost ki Garip, hava koşulları ne olursa olsun hep yanımızda, hep okulumuzun yanında. 
Yukarıda Cihan Hoca'mızın getirdiği kemik parçasını Garip'in yerken bir görüntüsünü görüyorsunuz. Garip, önümde yemek var, boş ver ne oluyorsa olsun demiyor. Okul bahçemizde güvenliği üst düzey tutmak için gözlemler yapıyor. Cihan Hoca'mız uzun yıllar Dağkadı okulunda sınıf öğretmenliği yapmaktadır. Okulun yakınında evi bulunmaktadır. Cihan Hoca'mız okula eli hiç boş gelmez. Kasap kasap gezer, Garip başta olmak üzere okulumuzun çevresinde bulunan bir çok hayvana kemik ve et getirir. Garip, Cihan Hoca'nın arabasını görmesin, bilir ki nevale sağlam. Garip aynı zamanda Cihan Hoca'nın arabasının korna sesini çok iyi tanır. Korna sesini duydu mu? Garip başlar salya akıtmaya. Pavlov'un "Klasik Koşullanması" gerçekleşmiş sanırım. Heyecanla Cihan Hoca'nın arabadan inip bagajı açıp nevaleyi yani kemikleri kendisine vermesini bekler. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi başlar nevaleyi yemeye.
Garip bazen durgunlaşır. Biz yaşlılığından mı acaba diye konuşuruz?.  Bu durgunluğa ve düşünceli hale çözüm ararız. "Garip'in Eski günler aklına geliyor" deriz. Garip'i rahatsız etmeyiz. Kendisi ile baş başa bırakırız Garip'i. Geçmişteki o mutlu günler, koyunlar, kuzular, inekler ve sahibi mi geliyor aklına acaba? Belli ki bir şeyler burnunda buram buram türüyor .
"Garip kuru fasulye yerken yanında soğanı çok sever" diyeceğim ama öyle değil. Şaka yapıyorum. Garip önüne ne koysak yemeye çalışır. Bizi üzmemek için elinden geleni yapar. Geçenlerde Garip'in önüne yemesi için ıspanak yemeği koyduk. En başta ıspanak yemeğini yemedi. Çok açıkmış olmalı ki biraz zaman sonra ıspank yemeğni yedi ve bitirdi. Garip'lik bu olsa gerek. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz Garip'i hiç aç bırakmıyorlar. Evlerimizde fazla kalan yemekler ve ekmekler israf olup çöpe gitmiyor. Garip'in garipliğine az da olsa merhem oluyor. Bu arada Garip okulumuza açlığına derman olmamız için gelmemiş. Onu geçmişten beri tanıyanlar "O okulda dostluğu, sevgiyi gördüğü için duruyor" der.
Garip sevdiği insanları okul çıkışına kadar uğurlar. Fotoğrafta Garip'in bir uğurlama ritüelini görüyorsunuz. Sevdiği kişi okuldan çıktı mı? O da arkasını döner okulun önüne doğru yol alır.
Eski kulağı kesiklerden Garip, sıcak bir yaz günü susamış, suyunu içiyor. Acaba Garip'in kulağını neden kesmişlerdi? Köpeklerin kulağının kesilmesi doğru muydu? Bunları bilmiyorum ama Garip'in kulağı olsa sanki daha güzel olurdu. Garip "ben açıktım, susadım, bana yemek getir, su getir" demez. Önüne koyarsan yer içer. Bir yaz günü Garip çok susamış, bunu fark edince hemen suyunu verdik. Önce kap bulamadık. Beş litrelik su şişesini kesip Garip'e su kabı yaptık. 

Garip'in gerçek ismi Garip değil. Ben hikayesini duyduğumda istem dışı gerçek ismini hafızamdan sildim. Ona bilinçsizce Garip demeye başladım. Gerçek ismini de Dağkadı okuluna bir ziyaret gerçekleştirseniz, öğrenebilirsiniz. Garip için yorum kısmına "Maşallah" yazarsanız. seviniriz. 
Kalın sağlıcakla...
Erhan Güleryüz'ün bu şarkısını dinlemenizi öneririz. İyi dinlemeler.
 
Anıl ESEMEN
29.01.2021
 
 
Toplam blog
: 14
: 98
Kayıt tarihi
: 06.02.21
 
 

Eğitim üzerine araştırmaları devam etmekte olup yazı yazarak kendini ifade etmeye çalışmaktadır. Ok..