Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '18

 
Kategori
Sosyoloji
 

Garip ve Yaman Çelişki

Garip ve Yaman Çelişki
 

Yin ile yang'ın ejderhaları


1980-84 arası öğrencisi olmakla övündüğüm Sevk ve İdare Yüksek Okulu'nda PAZARLAMA YÖNTEMLERİ diye ince bir kitabı olan önem verilmeyen bir dersimiz vardı. O kadar ki kitabın içeriğinden hiçbir şey kalmamış aklımda.

2,5 yıl kadar sonra çalışmaya başladığım iş yerimde ilk seksiyonum; PAZARLAMA-SATIŞ servisiydi. Okulda öğretilenlerle ilgisiz tabii.

PAZARLAMA olayının önemini taa emekli olduktan, internete boylu boyunca bulaştıktan sonra kavrayabildim.

Aslında kapitalist unsur falan diye küçümsüyoruz ama değil! "Pazarlama" olayı kapitalizme özgü değil. Tee Sümerlerden, sınıflı toplumun oluşmaya başlamasından itibaren var. Kapitalizmde tavan yapıyor. Sonra da varlığını sürdürecek. Biçim ve amaç değiştirecek. Belki isim de değiştirir. ;)

Pazarlamanın 5N1K'si(ya da 6W'su) var mıdır bilmiyorum ama yoksa da ben oldurdum. :) Genellikle gazeteciler sahip çıkıyor bu kısaltmaya. Bence insan topluluğunun var olduğu her yerde kullanılabilir. (N)eyin, (N)erede, (N)e zaman, (N)asıl, (N)eden ve (K)im(ler)e pazarlanacağı sorularına doğru yanıt verildiğinde işlem tamamdır.

Diyelim konumuz: [Ne] Bilgi.

[Nerede] İnternet, medya ya da kütüphane, kitapçı vb. yerlerde

[Ne zaman] İnsanlar var oldukça

[Nasıl] Blog, köşe yazısı, kitap vb.

Dördü bitti. [Neden] ve [Kim(ler)e] sorularının karşılıkları buraya sığmaz. :) Diğer soruların yanıtlarına göre değişiyor çünkü.

Pazarlamanın ölçütleri var. Bu devirde aklı başında biri, kimsenin kara kaşına-kara gözüne meftun olup pazarladığı şeyleri gözü kapalı almıyor / paylaşmıyor. Değer yargıları, birtakım veriler / datalar yardımıyla oluşuyor. Rakamlar konuşuyor yani.

Bilgi dedik, devam edelim:

Kitaplarda baskı / satış rakamları, basılı yayınlarda (gazete, dergi vb.) tiraj, görsel yayınlarda (tv) reyting, internette hit / kullanıcı sayısı / erişim sayısı vb. ile ölçülüyor ortaya konulan değerler. Beğenelim ya da beğenmeyelim. Önemli değil. Olaya dâhil olan kişilerin / müşterilerin / izleyicilerin / kullanıcıların çokluğu ya da azlığı sonraki ürünlerin kaderini belirliyor.

***

Kapitalist sistemin en baba yasalarından birisi: Arz talep yasasıdır. (Arz ve talep değişiklikleriyle fiyat değişiklikleri arasındaki bağımlılık ilişkisini saptayan yasa. Bu yasaya göre satış fiyatı arz talep eğrilerinin kesiştiği noktadır. Bu yasa malın piyasaya sürümünün talepten fazla olduğu durumlarda malın fiyatının düşeceğini az olduğu durumlarda ise fiyatın yükseleceğini dile getirir.) *

Peki, fiyat yoksa ya da önemsiz bir miktardaysa ya da değiştirmek olanaklı değilse o zaman?

O zaman, talep çoğaldıkça arzın kalitesi düşer. Maliyeti düşürmek için yapılan çabalar kaliteyi de düşürür.

Başka bir anlatımla; İnsan toplumun yaşadığı her yerde; nüfusu / sayısı / miktarı arttıkça (talep çoğaldıkça) arz edilen ürünün (örneğimizde bilgi)nin fiyatı değişmediği için kalitesi düşer.

Nasıl mı?

Mart'ın 19'unda yazdığım bloga Gülsen Tunçkal hanımın yorumunda yakındığı gibi:

… Facebook mutlaka gelişim içerisinde fakat kullanan bazı kişilerin alelade gelişi güzel yazdıklarından mıdır nedir? Eski samimi eğitici durumunu bence yitirdi. Selam ve saygılar, gülsen tunçkal 19.03.2018 12:46

O bloga Oya Tekin de yorum yapmış sağolsun.

… Facebook kullanmıyorum bana başından beri itici bir yer olarak geldi zaten duyumlarım da ilk zamanki havasından uzaklaştığı yönünde. Kullandığım tek sosyal paylaşım sitesi twitter daha resmi geliyor insanların kendini kaybetmediği bir yer. Facebook amacından saptı diye düşünüyorum. Oya Tekin 01.04.2018 20:53

Yukarıda anlatmaya çalıştım. İçinde insan olan kurumların tümünün de kalitesinin zaman içinde bozulması kaçınılmaz! Bir gün Twitter da ölecektir. Ama endişelenmeyin! Yeri hemen doldurulacaktır.

***

Çok örnek vermek olası buna.

Burada garip ve yaman bir çelişki var.

Garip: Pazarlanan bilgi'nin hayatı da, ölümü de hep bu talebin çokluğuna bağlı. (Yeterli çokluk olursa yaşıyor, fazla çokluk olursa kalite düşüyor ve ölüyor. Çokluk, yeterli olmazsa doğamıyor bile!)

Yaman: Şimdiye kadar kimse üstesinden gelememiş. Ya da ben duymadım. Yin ile yang'ın ejderhaları anlatır belki. (bkz. resim.)

 

* https://eksisozluk.com/entry/352712

 
Toplam blog
: 92
: 521
Kayıt tarihi
: 01.01.11
 
 

Milliyet Bloga taşınmam kolay olmadı.. Varlığını aşağı yukarı başlangıcından beri bildiğim bu dev..