Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gariplikler teoremi

Gariplikler teoremi
 

Haftasonuna özel serbest bir çalışma...

(Bir park, parkın ortasındaki bankta oturup etrafı inceleyen 40 yaşlarında bir kadın. Çevreden kuş ve çocuk sesleri gelmektedir.

Yanına yine 40'lı yaşlarda bir adam oturur.

Yanındaki kadını süzer, konuşmak ile konuşmamak arasında tereddüt etmektedir.)

METİN:

Buraya sık gelir misiniz?

NECLA:

Hadi ama, daha iyisini yapabilirsin.

METİN:

Evet, yapabilirim ama o zaman da bir anlamı kalmaz yaptığımın.

Size sadece bir soru sordum siz ise beni yanlış anladınız.

Artık bir çekiciliğim kalmadı tabii oysa gençlik zamanlarımda zıpkın gibiydim lisede kızlar peşimde koşardı hep üniversitede ayaklarıma kapananlar bile oldu.

Hocalar bile kıskanırdı beni.

Sırf kıskançlıktan düşük not verdikleri zamanları hatırlarım.

Şimdi duruldum artık.

Onlar eskidendi.

NECLA:

Tüm bunlardan banane?

METİN:

Hiç arkadaş canlısı değilsiniz bayan.

NECLA:

Evet, her gördüğü kadına çok yakışıklıydım, çapkındım diye hikayeler anlatan adamlarla pek arkadaş olmak istemiyorum.

Şimdi yanımdan kalkar mısınız?

Lütfen zorluk çıkarmayın.

(Metin düşünmeye başlar.)

METİN:

Bank sizin mi?

Ne hakla beni kaldırmaya çalışıyorsunuz?

NECLA:

Siz ne hakla beni rahatsız ediyorsunuz?

Şurada 2 dakikalığına dinlenmeye geldim, o da burnumdan geldi sayenizde.

METİN:

Gerçekten beni yanlış anladınız.

Ben sadece, eh, bakın çok yalnızlık çekiyorum.

Bir arkadaşa ihtiyacım var.

Çevremdeki herkes bana sırt çevirdi.

Mahallenin bakkalı bile konuşmuyor benle.

Lütfen anlayış gösterin, yoksa burda sizinle konuşmaya çalışmazdım.

Yani öyle sevgililik gibi şeyler değil amacım.

Zaten bu saatten sonra da zor.

Maksat konuşmak, yalnızlığımı dindirmek.

Yani siz olgun birisine benziyorsunuz, beni anlarsınız.

Üzgünüm.

Mutsuzum.

Üstelik karnım da aç.

Ev sahibi bugün yarın evden atar beni.

Halim harap.

NECLA:

Aşevi değilim ben beyfendi.

Kim bilir ne yaptınız ki yalnız kaldınız.

Suçsuzum demeyin inanmam.

Lütfen kalkıp gidin.

Polis çağırmak zorunda bırakmayın beni.

METİN:

Bir de kadınlar duygusaldır derler.

Yalan.

Halime hiç mi acımıyorsunuz?

NECLA:

Yahu banane senin halinden be adam.

METİN:

Doğru.

Size ne?

Gevezelik ediyorum bende.

Özür dilerim.

(Kalkıp gider.)

(Kadın kendince söylenmektedir.)

NECLA:

Yok açım, yok mutsuzum.

Sanki ben çok mutluyum.

Daha yarım saat önce kocamdan boşandım.

Onun da bu adamdan farkı yoktu zaten.

Alçak herif.

Hem beni aldatıyor hemde üste çıkmaya kalkıyor.

Hiç tanıyamamışım.

(Hızlıca bir sigara yakar.)

Al işte boşandık.

Şimdi ne var?

Ben ona emek vereyim, gak desin yemeğini hazırlayayım, guk desin soyunup koynuna gireyim, yetmesin kirli çoraplarını yıkayayım, her gün ütülü gömleklerini, pantolonlarını hazırlayayım beyimiz orda burda alem yapsın.

Yok yok bu erkeklerin hepsi böyle.

Yaranamıyorsun.

Eskiden hadi iyileri de vardır diye kendimi kandırmışım.

Hadi düzelir, hadi geçer demek de enayilik oluyor.

Oof of..

(Metin görünür.)

METİN:

Eee... merhaba.

NECLA:

Gene mi sen?

METİN:

İstemeden söylediklerinize kulak misafiri oldum da.

NECLA:

Seni dinledim desene şuna.

METİN:

Olur.

Öyle de diyebiliriz.

Ama gerçekten çok üzüldüm.

Yani sizin gibi güzel, zarif..

(Sözünü keser.)

NECLA:

Kes sesini!

METİN:

Sustum.

NECLA:

Ne istiyorsun?

Para mı?

METİN:

Dilenci miyim ben?

NECLA:

Az önce açım diye ağlayan kimdi?

METİN:

Doğru, açım.

NECLA:

Git yemek ye o zaman tepemde ne diye dikiliyorsun?

METİN:

Hani belki beraber yeriz falan.

NECLA:

Evine gidip sevişelim sonra da ne dersin?

METİN:

Gerçekten mi?

NECLA:

Defol!!

(Söylenerek kalkıp gider.)

(Devam Edecek)

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..