Gayri ihtiyari ihtiyarlar!

Kronikleşmiş düşüncelerimle çelişeceğim hiç aklıma gelmezdi!
Yaşlığın, insanların günahlarından arınma dönemi olduğunu bilirdim çünkü!
Geçmişteki, içki, kumar, çapkınlık suçlarının affı için, namaza başlamak, hacca gitmek ihtiyacı duymaları gibi!
Günümüzde ise, yaşlıların çocuk yaşta kızlarla evlenmesinin mübah sayıldığı görüşler duymaktayız!
Oysa bir dönem, sinemalarda izlediğimiz tecavüzcüleri adeta düşman ilan ederdik.
Hatta, Erol Taş'ın sokakta taşlandığını bile duymuştum!

Ayıplara gösterilen hassasiyetler bu yöndeydi ve tartışma götürmezdi!

Ağlama nöbetlerine tutulduğumuz bu filmler sayesinde terbiyeli çocuk etiketini üzerimize yakıştırmamız da boşuna değildi.

Bu gün, o zihniyeti taşıyan insanları tükürüklere boğmamız gerekmezmi?

Heleki o kişi, bir de millete akıl dağıtan bir otorite konumundaysa.

Günümüzdeki televizyon yayıncılığı anlayışı da pek farklı değil.

Bir kaç ay önceki bir sabah programında, sokaktan geçen bir patatesçinin tecavüz ettiği özürlü bir kız çocuğu teşhir edilmişti hatırlarsanız.

Hem de annesi ve kendisinin yüzü hiç saklanmadan! (Lerzan Mutlu,nun sunduğu programda izledik)

Toplumsal sorunlar almış başını gitmekteyken bir de sapıklığa davetiye çıkaran sapıkça olaylar gözümüze dayatılmakta adeta.

Tepkisiz bir toplum olduk vesselam.

Hangi program ne kadar çok ağlatabiliyorsa o kadar reyting almakta ne yazıkki.

Oysa milletçe olumlu yönde deşarj olmaya ihtiyacımız var.