Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '10

 
Kategori
Öykü
 

Gaz lambası!

Gaz lambası!
 

Geceleri gaz lambasının titrek ışığı eşliğinde uykuya dalar, sabahları üst kattan gelen öksürük sesiyle uyanırdım! Ültimatomu veren evin dedesinden başkası değildi! Ondan korkmak adettendi, aile efradı alaacele kahvaltı sofrasında yerini alırdı! Akşam masal anlatırken ne de sevimliydi oysa! Sakalı bembeyaz ama bıyıkları sapsarıydı! Nasıl olmasın ki, ahşap ağızlığa yerleştirdiği köylü sigarasından günde üç paket devirirdi!

Şimdiki gençler belki bilemezler ama, geçmişte, beton yığınları arasında yaşamak sıkardı insanları.
Özellikle de ben yaştaki çocukları.
Bu nedenledir ki, daha ilkokuldan itibaren okul tatillerim hep köyde geçti!

Çünkü köy hayatı benim için, hava kararıncaya kadar haylazlık yapmak özgürlüğü demekti!
Köyümüzün o küçücük deresinde yüzmenin verdiği haz, benim için en kralından plaj sefalarına bedeldi!
Elimi yakma pahasını yumulduğum fırından yeni çıkmış kabarık köy ekmeği pirzoladan farksızdı benim için!

Bana sunulanlar karşılığında, en kıyak iskarpinlerimi lastikten imal edilmiş soğuk kuyu ayakkabılar ile takas etmekten çekinmezdim.

Kışın doldurucu soğuklarında tezek yanan sobanın kenarına konulan kocaman teneke leğende banyo yapardı çocuklar!
Yeşil sabundan gözleri yanıp bağırdıklarında, sus diye hamam tasını kafalarına yemelerine çok gülerdim!

Kısacası benim için çocuk olmak, sadece ve sadece köyde mutlu olmak demekti.
Tatlı yorgunluklarım sonrasında da, gaz lambasının fitilinin tutuşturulacağı anı sabısızlıkla beklerdim!
En çok da elektriksiz hayatın akşamlarını, ak sakallı dedenin anlattığı masalları ağzım bir karış açık halde dinleyerek geçirmeyi özlerdim.


Şimdiki çocuklar benim yaşadıklarımı yaşamak şansına sahip olur mu bilinmez!

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..