Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '17

 
Kategori
Felsefe
 

Gazali ve İbn-i Rüşd'ün Penceresinden

Gazali ve İbn-i Rüşd'ün Penceresinden
 

Aydınlığın ve Karanlığın 1000 Yıldır Süren Savaşı


Ortadoğu'nun dünyadan izole bir şekilde uzayan bir Ortaçağı yaşıyor olması sürekli ekonomik ve sosyolojik perspektiflerden yorumlanageliyor ancak olayın tarihsel boyutunu daha doğrusu düşünsel ve felsefik detayını incelemeden sağlıklı yorumlar yapılamayacağı kanaatindeyim. Bugün bile köle pazarlarında kadın, çocuk satılan, şer-i hükümlerle insanların taşlanarak öldürüldüğü bu ülkeler neden daha insani bir yaşam vaat edemedi insanlarına ?  İbn-i Haldun'un 'Coğrafya Kaderdir' vecizesi ne kadar doğru? Sadece buna sığınıp açıklayamayız.  Gelin 1000 yıldır süren bir düşünsel kavganın nasıl bugünleri hazırladığını, aslında coğrafyanın değil egemen düşüncenin coğrafyaları kader yapışını inceleyelim. Bu konu üzerine yazı yazma fikrine Sayın Merdan Yanardağ'ın 'Türkiye Neden Feda Edildi' isimli değerli kitabını bitirdikten sonra karar verdim. Kitapta Ortadoğu milletleriyle çağdaş dünya arasındaki uçurumların en büyük nedenlerinden birinin altında, ünlü düşünürler Gazali ve İbn-i Rüşd'ün düşünsel kavgasının yattığının işaret edilişi çok dikkat çekiciydi. Gelin demek isteniyor önce açıklığa kavuşturup sonra beraberce düşünelim. Önce bu tarihsel kişilikler kimdir ona bakalım.
İmam Gazali'nin asıl adı Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed Tûsî, Gazâlî'dir. Batı dillerinde ismi Algazel'dir. Genel olarak El Gazali ve İmam Gazali isimleriyle tanınmıştır. İmam-ı Gazalî, bugün bir kısmı İran toprakları içinde kalan Horasan'ın Tûs şehrinde hicri 450 tarihinde (M. 1058) doğmuştur.
Herşey ünlü Selçuklu veziriiazamı Nizamülmülk'ün Gazali'yi saraya davet ederek danışman yapmasıyla başlar.İmam Gazali ümmeti, soru soran, eleştiren itiraz eden bir topluluk olarak değil itaat eden, sorgulamadan inanan taasubu menzil edinen inanlar bütünü olarak görür.O dönemde batıni ve şii ayaklanmaları ile otoritesi sarsılan devlet, Gazali'nin kitleleri hizaya çekebilme ve konsolide edebilme öngörüsüyle Gazali öğretisini devlet politikasına entegre edebilmek için kendisini saraya danışman tayin eder.

İmam Gazal, Bağdat Nizamiye Mederesesi Kütüphanesi'nde Yunan Felsee klasiklerini okuyunca bunalıma girer, fikirsel anlamda büyük depremler yaşar. Bunun üzerine görevini terk ederek Şam kentine ardından iman tazelemek adına kutsal topraklara gider. Kendisi bu dönemini Manevi Buhran Dönemi'm diye tanımlar. Bu yolculuktan döndükten sonra İslam'da eleştiri ve sorgulama kapsını kapatan ünlü eseri Tehafüt'ül Felasife kitabını kaleme alır. Bölge islam coğrafyasının büyük bölümüne hakim Selçuklu Devleti medreselerinde onun öğretileri okutulurken Batıni ve Şii tebaada hoşnutsuzluklar dahada büyümektedir. Devam eden süreçte Nizamülmülk bağdat seyehati sırasında  Hasan Sabbah fedailerince katledilir. İlerleyen süreçte Selçuklu Devleti'ni dağılmaya götüren ayaklanmaların bir sebebinin bu öğretinin toplumun Batıni ve Şii kesimince reddi ve verdikleri tepkisel reflekslerle bağlatılı  olduğu bilinmektedir. Gazali'nin dikkatleri üzerine çeken öğretisinin altında İslam'ın içtihat (yorum,kural koyma,kuralları düzenleme) kapısını kapatmasıdır. İşte bu, evrenin değişmez yasası olan değişimin sonsuzluğu ilkesine ket vururken pozitif bilimlere düşmanca bakılmasına sebep olur. Hatta Gazali, kitapları batı üniversiteleride okutulan İbn-i Sina ve Farabi'ye kafir diyecek kadar radikalleşirken 'Akıl değil Nakil esastır' diyerek olanın naklinin gerekli olduğunu, düşünmenin, yorumlamanın ise kafirlik olduğunu esas almaktaydı. Kısaca kendisinin yerleştirdiği 'akıl değil nakil esastır' düsturu bugünün geri kalmış, ortaçağ bataklığında debelenen Ortadoğu milletlerinin kaderlerini çizen felsefi zeminini oluşturmuştur. 'İtikada felsefe karıştırılmaz' vecizesi  bugünkü apolitik, sürü mahiyetinde yönetilen ve sömürülen milletlerin geçmişini ve geleceğini şekillendirmiştir.
Peki her tezin bir antitezi varsa Gazali'nin Antitezi kimdir ?

İbn-i Rüşd.

Gazali'ye en büyük eleştiri ve red yine Sünni - Hanefi öğretisi içinde yetişimiş alim İbn- i Rüşd'ten gelecekti. Felsefeci, matematikçi ve hukukçu olan ünlü bilgin İbn-i Rüşd, Gazali'yi Endülüs dolaylarından eleştiriyordu. İbni-i Rüşd Endülüs Halifesi Sultan Yusuf'un felsefe hukuk danışmanlığını yapan Antik Yunan Felsefesini okuyan, Aristo ve Platon gibi düşünürlerin eserlerine şerhler yazan bir insandir. İbni-i Rüşd felsefenin kafirlik olmayacağını, dinin ve felsefenin aslında kendi aralarında çelişmeyen olgular olduğunu vurgulamaktadır. Aklın insana bir Allah vergisi olduğunu, bilimsel - felsefi bir düşünce ile varılan sonuçların dine aykırı olmayacağını savunmaktadır. Nakilci Gazali'ye karşılık Akılcı tarafı temsil eder. Gazali'nin 'Felsefenin Tutarsızlığı' kitabına Tehafüt-üt- Tehafüt (Tutarsızlığın Tutarsızlığı) ile akılcı gerekçelerler cevap verir. Esasen İbn-i Rüşd İslamda felsefenin önemini öne çıkaran akılcı bir mezhep olan Kelamcılar olarak bilinen Mutezile geleneğini sürdürür. Mutezile geleneği 9. yy'da doğan Allah'ın varlığını akılcı açıklamalar ile kanıtlamaya çalışan bir mezheptir.
Peki neden Gazali düşüncesi bu 1000 yıllık savaşta galip gelmiştir? Çünkü siyasal güç ve egemenler, düşünen, sorgulayan insanları mı kolay yönetebilir ? Yoksa sormayan, şartsız inanan toplulukları mı? Cevabı soru içinde olan bir soru aslında.
Peki sonra ne mi oluyor ?
İbni-i Rüşd' ün latinceye çevrilen eserleri batıda okullarda okutuluyor, Antikçağ düşünürlerine yabancı kalan batı onları bir doğuludan, İbni Rüşd'ün eserlerinden öğreniyor, bu alimin düşünceleri rönesans düşüncesinin temellerine olumlu katkılar sağlıyor ve batının çağ atlamasına ışık tutuyor. Bu temel üzerinde aydınlanma hareketleri ve Sanayi Devrimi gerçekleşiyor insanlık çağ atlarken Gazali'nin 'Akıl değil nakil esastır' felsefesini benimseyen Ortadoğu ise kendini etrafını yüksek duvarlarla çevrilmiş bir ortaçağ hapishanesine hapsediyor.


Aslında olan budur.
 

 
Toplam blog
: 12
: 1426
Kayıt tarihi
: 06.11.15
 
 

Biraz iktisatçı biraz iletişimci bir edebiyatsever ..