- Kategori
- Siyaset
Gazete boykotu çağrısı, önümüzdeki 6 ay boyunca yandaşlarını uyutmak için yapıldı
Bir kişi düşünün, yalnızca iktidar yandaşı gazeteleri okuyor ve yalnızca o gazetelerin televizyonlarını izliyor.
I.
Ekim ayında, Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararı açıklayacak.
Gerekçeli karar açıklandığında, bu kişi için değişik olasılıklar:
1. Gerekçeli kararın açıklandığından hiç haberi olmayabilir.
2. Gerekçeli karar ile ilgili haberler ve yorumlardan kapatılmaktan kılpayı kurtulan partilerinin tamamen masum olduğu sonucunu çıkartabilir.
3. Gerekçeli kararın sonuçlarının ortaya çıkartabileceği veya yeni gelişecek durumlardan hiç bilgisi olmayabilir.
II.
Ekim ayının sonunda Almanya’daki davanın gerekçeli kararının açıklanması bekleniyor.
Gerekçeli karar açıklandığında, bu kişi için değişik olasılıklar:
1. Gerekçeli kararın açıklandığından hiç haberi olmayabilir.
2. Gerekçeli kararda adı geçenlerin adlarını hiç öğrenemeyebilir.
3. Gerekçeli karar sonrasında ülkemizde açılacak soruşturmaları hiç duymayabilir.
III.
Ekim ayının ikinci yarısında, iddianamesi uzun süredir yandaş medya tarafından tefrika edilen davanın mahkeme süreci istedikleri gibi parlak geçmeyebilir. Oysa o süreçte pirenin deve yapacak medyanın izlenmesi gerekir. Objektif yaklaşımları olan bir medya, onlar için oyunu bozacak bir tehlikedir.
IV.
Mart ayı sonunda yerel seçimler var. Bu seçim döneminde, her fırsatı değerlendirerek kendi oluşturduğu yandaş medya dışında başka medya desteği bulamayacağı belli oluyor.
Gazete boykotunu, olacağını bildiği gelişmeleri gizlemek için istiyor. Seçmenine demek istiyor ki “Önümüzdeki 6 ay, doğruları yazan gazeteleri okumayın, yalnızca bunları yazmayanları okuyun. Duymayın, görmeyin. Sakın ha, partimizi terketmeyin.”
Almanya’ya “sus” diyemiyor.
Kılıçdaroğlu’na “sus” diyemiyor.
“Okumayın” diyor.
Ancak yanılıyor, çünkü 6 ay boyunca olacakların sesi, gazete boykotlarıyla gizlenemeyecek kadar yüksek olacak.
Ankara, 19 Eylül 2008