Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gazetecilerin olmadığı kesin!

Ne yurt genelindeki elektrik kesintisi ile ilgili net bir bilgi var ortada, ne de bu durumdan dolayı utanıp sıkılan yetkililer...

Ne şehit edilen savcının otopsi raporu var ortada, ne de eylemin dayandığı mantıklı bir sebep!

Herşey dağınık, manasız; ucuz maliyetli, oldu da bitti tarzı filmler gibi!

Yersen...

******

Lakin, cumhurbaşkanı konunun özüne vakıf olmuş; tez vakitte “Özel Güvenlik” sisteminin tümüyle kaldırılmasını, yerine “Emniyet teşkilatı”nın görev almasını talep ettiğini beyan etmiş!

Hastaneler, bankalar, AVM’ler; artık aklınıza nereleri gelirse “emniyet teşkilatı” görev yapsın istiyormuş!...

Eee, bu yasalar da boşuna çıkmamıştı ya! Yakışır!...

******

Yalnız, ben yine cumhurbaşkanının ısrarla “Çok güzel iş başardılar, tebrik ederim!” diye yinelemesini anlayamıyorum.

İlk gün dili sürçmüştür, Gezi’den alışkanlık falan dediydim, değilmiş...

Hayır yani; iki kişi savcıyı rehin almış, toplam üç kişiler, üçü de ölmüş!

Başarı bunun neresinde?

Yaşasalardı mı kötü olacaktı? Anlamadım ki? (Aferin çocuklar, çok güzel öldürdünüz der gibi...)

******

Şahsen haberi okumadım, öteden-beriden yakaladığım kadarıyla rahmetli savcımızın cenaze törenine katılacak olan kişilere başbakanın; tabiri caizse lcv tarzında davetiye gönderdiği, davetiye göndermediği kişilerin ise katılımlarını tasvip etmediğini öğrendim. “Tasvip etmediği” tarzındaki yakıştırma tümüyle şahsıma ait olup, aslında kendisinin daha keskin bir dil kullandığını da okumadım değil!

Bakmayın, yine de yakıştıramıyor insan! Yani, yazmaya bile...

Olay, anladığım kadarıyla savcımızın şehit edilmeden önce medyada paylaşılan fotoğrafıyla ilgili. O fotoğrafı hepimiz gördük, bir kere bunu bir yere not edelim!

(Konuyu yanlış anlamışsam, peşinen özür diliyorum!)

İnsanların gördükleri, bildikleri bir şeyleri görmemiş-bilmemiş gibi yapmalarını beklemek, kusura bakmayın ama, üç yaşındaki çocuğu lolipop ile oyalamaya benzer.

Çocukluğunu yaşayamamış koca insanlar uzatılan lolipopa özenebilirler, ancak her yetişkin birey lolipopa atlayacak diye bir şey yok!

Neyse, din ile ivme yakalayan bir partinin cami gibi, yani bir anlamda Allah’ın evi diye kabul edilen bir yerde ülkenin tümünü ilgilendiren cenaze namazı kılınacakken “Bilmem kimler katılmasın!” diyerek kükreyen bir başbakan... Cıksss... Ne gömlek bedene oturmuş ne de kravat!

Hayır yani; sanırsın ki gazeteciler tutmuş kolundan getirmişler o pek tanıdık iki kişiyi, gidin la, demişler, alın façasını!

“Sizi de kimse tanımaz zaten!” diye uyutmuşlar kerizleri; Mit müsteşarı zaten gittim-geldim ben seni yendim durumunda... “Yallah koçlarım!”

Yahu, arkadaş; ülkenin tüm elektrik sisteminin içine edilmiş! Hadi bunu geçelim diycem de... Valla, kim üstüne alınır, kim küser bilemem ama önümüzdeki seçimlerde bir tek mahallenin bile elektrikleri kesilirse o sonuçları ben kabul etmiyorum! Bitti!

Arkadaş; ahanda biz buradayız diye poster üstüne poster asmışlar; insan utanır demeye, adliye sarayına girmişler, sen hala “Ama bu resmi paylaşmak terör örgütünün reklamıdır” de...

Valla, o örgütün reklamını yaptıranlar, reklamdan pay çıkartanlar kimler?

Gazetecilerin olmadığı kesin!

Şeyy ama... Gazeteci, yazar falan denilince, yine aklı karışıyor insanın; onlar da bölünüp durdu; taraf olanlar ile bertaraf olanlar...

 

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..