Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '18

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Gaziantep İzlenimlerim

Gaziantep İzlenimlerim
 

Mesken kurdum Karkamış’ın düzüne
Türkü yaktım aşığının sazına
Barak’ta vuruldum Türkmen kızına
Ozanları bağrı yanık Antep’im.


Yıldırım Öğretmen

 

Doğduğum yerin adı “Aşağıbarak” köyü… Yıllar önce atalarımız, Antep yöresinden Nevşehir-Hacıbektaş’a göç ettiklerinden dolayı Gaziantep’i soykentim ya da anakentim olarak algılarım.

07 Mayıs 2010 tarihinde Turhande Turizm Seyahat Acentesi ile yaptığımız Güneydoğu Anadolu gezisi turuyla ilk kez Gaziantep’e ayakbastım. “Güneydoğu Anadolu Sevdası” adlı kitabımda akrostişledim. Nasıl mı? Sunayım:

Akrostiş

Güneydoğu Anadolu / Üzerinde ipek yolu / Nice şehit, Antep Gazi / Erdem oldu dizi dizi / Yer yer yapı Şanlıurfa / Doğru oku sayfa sayfa / Orada kelaynak kuşu / Görünür iniş, yokuşu / Umutla coşkuyla Mardin / Anla ki Midyat’a geldin / Neden sonra Hasankeyf / Aşağıya bakmak keyif / Durmaksızın Batman yolu
Ovası düz, petrol dolu / Lale, sümbül Gazi Parkı / Unutulmaz Diyar farkı…

Muhsin DURUCAN

Bu yıl uygun zamanlı ve uygun bedelli uçak biletleri edindim. Bunlardan birisi de planlamam doğrultusunda Gaziantep’e gitmekti.

Yeşilköy Atatürk Hava alanından uçağa bindiğimde birisinin yerimde oturduğunu saptadım. İzin isteyerek yerimi aldım. Yanımdaki karı koca memnun olmadı! Boşnak kökenli ailenin kimi davranışlarından bireyci olduklarını da saptadım.

İki saate yakın yolculuk süresinin sonunda Gaziantep’e 2. kez ayakbastım. Belli otobüse bindiğimde bardaktan boşanırcasına yağmur... Çok düzenli yol ve yemyeşil ağaçlıklara iki gözümle gezinerek Kalyoncu Ünv. sonrasında sanayi bölgesi… İndiğim merkez PTT’ye dek Anadolu ilçesi görünümü, gözlemim oldu.

Yunus Oteli’ne ayak bastığımda: “Buyurun Muhsin Bey! Hoş geldiniz!” içten karşılanmasıyla baş başa oldum! Konakladığım dört gün boyunca ilgilerini ve cana yakın davranışlarını gördüm! Kimlerin mi? Sayayım: Otel işletmecisi Yunus Emre Karaca, öteki görevliler İbrahim Akdoğan, Metin Dolma, Mesut Üzümcü, İhsan Erişmiş, Mehmet İnce ve Mehmet Tunç… Hani sosyoloji biliminde güzel bir söz var: “Gönül ne çay ister ne çayhane / Gönül sohbet ister çay bahane…” İşte öyle bir şey oldu, diyebilirim.

Gaziantep, tarihi bir kentimiz… Öğretmenevimizin çayı dört dörtlüktü! Damakta dans etti! Caddeleri adımlama ve insanları gözlemleme sürdü.

22-23-24 Haziran 2013 tarihlerinde Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigâr’ın davetlisi yazar olarak etkinliklere katıldığımda Gaziantep’ten katılan Zühal-Ali çifti ve oğulları küçük Utku Ekici ailesiyle tanıştık. Birkaç gün sohbetimiz sürdü. Onları telefonla aradığım. Ekonet Kurumu Genel Koordinatörü Ali Ekici, ilgi gösterdi. O sırada Gaziantep’teki Zühal Ekici’nin İbrahimli semtindeki “Canlar Örgü ve Tuhafiye” iş yerine yönlendirildik. Gazeteci arkadaşımla raylı yolda ilerledik ve o güzelim ve iç açıcı görüntüleri iki gözümle izledim ve ilin güzelliğinin ayırdına vardım! “Canlar Örgü ve Tuhafiye”de olduk. İçeri adım attığımızda; şair, Şahinbey Kaymakamlığı Özel Kalem Müdürü görevinden emekli olan Zühal Ekici, içten karşıladı! Oradaki yakınlarıyla tanıştırdı. Hal hatır sorma sonrası kırk yıl hatırlı kahvelerimizi yudumladık! Kamu görevindeyken park düzenlemesinin gerçekleşmesinde ve Çetin Emeç Tiyatro Salonu’nun hizmete sunulmasında Zühal Ekici’nin büyük çabası olduğunun bilgisini edindik! Hizmet hiçbir zaman unutulmaz. Bir süre sonra izin isteyerek işyerinden ayrıldık.

Minibüsle Nizip yolculuğu… Nizip, güzel bir ilçe… Soyumdan Baraklı aradım. Ne ki buldum, diyemem! Dış ülkelerden yoğun göç olayı, öyle ki çayla ayranı birbirine karıştırmış. Eğitim ve kültür yozlaşması olduğunu saptadım!

Aynı durum, Gaziantep il merkezinde de gözlenmektedir. Çetin Emeç Tiyatrosu’nun nerede olduğunu sorduğumuzda 20 kişiden ancak birisi doğrusunu söyleyebildi! Demek ki ülkemizde sanat ve kültürden uzaklaşma var, kanısını edindim!

İle dönüşümde Sanko Holding AŞ’de indim. İstanbul’dan Sanko Koordinatörü Oğuz Türkkorkmaz’ın yönlendirmesiyle önce Orhan Karadağ, sonra Holdingin Basın Yayın Müdürü deneyimli bürokrat Cengiz Halil Çiçek ile tanışıp görüştük. İlgilerini ve içtenliklerini esirgemediler!                                           

Ali Ekici ile buluşup evlerinde olduk. Sevimli oğul Utku Ekici ile tanışmanın mutluluğu yaşandı! Utku, sevimli bir 6. sınıf öğrencisi... Benim gençliğimi anımsatıyor! Kitap okumayı seviyor. Kimi zaman telefonu elinde…

O güzelim semtte ve güzel bir mekânda akşam yemeğine Ekicilerin konuğu olduk. Sonrasında bir pastanede yöreye özgü çerez ve tatlılar, lezzetimiz oldu! Teşekkürle vedalaştık!

Ali Ekici’nin yönlendirmesi sonucu ve Kumru Dergisi’nden Gülhun Ertilav’ın ilgisiyle Edebiyatçılar Federasyonu ve İl Kültür Müdürlüğü’nün birlikte düzenledikleri etkinliklere katılma: Devasa Zeugma Mozaik Müzesi ve Büyük mü büyük Hayvanat Bahçesi gezisi… Çetin Emeç Tiyatro Salonunda Şiir ve Müzik Dinletisi… Şiirimi seslendirme… Kültür-sanat ortamındaki dostlarla tanışma... Kimler mi? Anımsadıklarımı belirteyim: Federasyon Başkanı Abdulhadi Bay, programın başarılı sunucusu Fahri Göğüş, Yıldırım Öğretmen, Alaattin Ceylan, Gülhun Ertilav, Barbaros Ertilav, İpek Yolu Ajansı Muhabiri Ali Duysak, vd…  Etkinliklerinde bana da yer verdikleri için hepsine teşekkür ederim.

İzleyen gün, görkemli Gaziantep Kalesinde inceleme gezisi… Keçi sütünden Peynir ve lor alış verişi, ‘Uzun Çarşı Kepapçısı’nda yemek… Bedestenlerde inceleme, bardaktan boşanırcasına inen yağmurdan korunmak için korunakta  (saçak altı) bekleme… günü doldurdu.

Evet…10 Mayıs 2018 tarihinde Gaziantep’e ikinci gelişim... Tam dört gün havasını soludum, yağmurunda ıslandım ve güzel insanlarla bir arada bulundum!

Her yolun bir sonu vardır. Her güzelliğin de bir sonu olduğu gerçeğinden devinimle; Gaziantep günlerimiz, bir film şeridi gibi iki gözümde canlanırken, sabah güneşi güzelliğinde kahvaltı ve uçağa yetişme amaçlı koşar adım dönüş yolculuğum başladı

                                                                    *                          

Gaziantep Başka Güzeldir

Övsem de az olur Anadolu’mu,
Fakat Gaziantep başka güzeldir
Edirne mi desem yoksa Bolu’mu,
İnan Gaziantep başka güzeldir

Adana komşu il içinden geçtim,
Kahramanmaraş'ın suyundan içtim
Malatya’dan kaysı fidanı seçtim,
Gaziantep daha başka güzeldir

Mersin de çok olur ünlüdür muzu,
Sülün gibi besler gelini kızı
Erzin suyu koymaz böbrekte sızı,
Gaziantep daha başka güzeldir

Antalya güzeldir turist eğlenir,
İstanbul ki dünyalarda söylenir
İşte benim Anadolu’m böyledir,
Fakat Gaziantep başka güzeldir


Amasya’da olur elmanın alı,
Afyonun kaymağı, başkent’in balı
Bursa’da dokunur ipekli halı,
Gaziantep daha başka güzeldir

Konya ili derler ulumu ulu,
Bu şehirden geçer İslam’ın yolu
Gelmişi geçmişi evliya dolu,
Yûşa’nın Türbesi başka güzeldir

Rize ile Çarşamba’nın tütünü
Sağlam olur Kayseri’nin keteni
Şehitkâmil, Şahinbey’in vatanı,
Gaziantep daha başka güzeldir

Ayaz’ım ben hayal ile uçarım,
İlden ile, köyden köye göçerim
Altmış yedi il içinden seçerim,
Gaziantep daha başka güzeldir.


             Ahmet Ayaz


Gaziantep

Koç yiğit yatağı Antep Yaylası,
Kâmil’im vurulmuş ağlar anası.
Fransız topu ile mavzer yarası,
Duvarları nakış nakış Antep’im.

Mesken kurdum Karkamış’ın düzüne
Türkü yaktım aşığının sazına
Barak’ta vuruldum Türkmen kızına
Ozanları bağrı yanık Antep’im

Nisanda ayrılır kış ile yazı
Mayısta kutlanır hıdrellezi
Kavaklık ekimde karşılar güzü
Her mevsim bir cihandır Antep’im

Habur Akdeniz’e bağlanır yolu
Gavurdağı Torosların bir kolu.
Sof dağının nazlı açar yaz gülü,
Güzelleri al yanaklı Antep’im.


        Yıldırım Öğretmen


Yazan Antep'im

Savrulduk dağların, dik yamacına
Yayvan derelerin, boz kıracına
İstiklal harbinin zafer tacına
Gazilik namını kazan Antep'im

Hürriyet meşale, sönmez ateşi
Ateşin siperde, eceldir eşi
Hainin kurduğu hayali, düşü
Serini vererek bozan Antep'im

Cephede kumandan, siperde nefer
Mülazım Mustafa, milisti Cafer
Sanırsın Bağdat’a, yapılan sefer
Genç Osman, destanı yazan Antep'im

Hüzünlü albayrak, yaslı kalası
Oğuzların yurdu, Türkmen sılası
Memiğini arar, Zennup halası
Şehidi yan yana dizen antep'im

Sevdası vatandı, vatanı ana
Anası yakmıştı, koçuna kına
Şahin söz vermişti, yavuklusuna
Siper toprağıyla tozan Antep'im

Antep’te gerek yok, lidere başa
Mahalleler tabya, mazgaldı köşe
Samsun'dan haykırdı o ulu paşa,
'Misakı- milli'yi çizen Antep'im.


 

                                               (Bugün Gaziantep'in kurtuluş günü…

Vatan için şehit olanlara Allah’tan rahmet dilerken Gaziantep’i sevenlere de Gaziantep’ten selam ve sevgilerimle.)

             Yıldırım Öğretmen

                 25.12.2010

                          *

                         Not: Aşağıda slâyt görünümünde kimi fotoğrafları izleyebilirsiniz!

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..