Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Gazze için son kez yazıyorum!

Gazze için son kez yazıyorum!
 

Gazze'de Anne Olmak


Evet, Gazze hakkında son kez yazıyorum. Çünkü artık yüreğim dayanmıyor. Günlerdir bir çok değerli MB yazarı arkadaşın “Gazze” üzerine yazılmış yazılarını okuyorum. Hepimizin içi acıyor olanları izlerken ve yine hepimizin buluştuğu ortak bir nokta var ki; Üzülmemizin bir yararı yok! Kınıyoruz, eleştiriyoruz, kahrediyoruz ve orada ölen masumlar için dua ediyoruz. Kendimize soruyoruz; elimizden ne gelir? Aynı çaresizlik duygusunu 1990-91 Körfez Savaşı sırasında da hissetmiştim. 31 yaşında genç bir insan olarak gelecek yılların nasıl şekilleneceğine dair endişeler taşıyorum. Çünkü Ortadoğu stratejik önemi yüksek, gelişmelerin dikkatlice ve akıllıca izlenmesi gereken çok sıcak bir bölge.

Bu noktada Türkiye’nin konumunu vurgulamaya gerek dahi yok. Filistin'in kaderine tesir eden özel bir gerçeğin mevcudiyeti kabul edilebilir. Ancak gündemde olan bu esef verici gelişme vasıtasıyla asıl şu noktaya dikkat çekmek istiyorum. Ülkeler, kendi ve diğerlerinin tarihini çok iyi okuyabilmeli, ders çıkartabilmeli, yakın geçmişi hatırlamalı, kendini geleceğe hazırlayacak uygun pozisyonu alabilmelidir.

Neden savaşlarda (ki “savaş” tanımının da şartları vardır.) masum halklara acıyoruz? Çünkü onların düğmeye basanlar olmadığını, karar vericilerin yaptıkları seçimlerin bedelini ödediğini düşünüyoruz. Kısmen doğruluğunu kabul etmekle birlikte, halkların ülkelerin kaderini belirlemekte kritik önem arz ettiği fikrindeyim. Bilhassa demokrasi toplumlarında halklar demokratik yollarla kendini ifade etmekle başlayan sorumluluk zincirinin halkasıdır. Bu tür toplumlarda akli iradeyi kamu yararına kullanmak hayati önem taşır. Cahil olmak lüksü yoktur, olmamalıdır. Bireylerin akli iradeleri ile bireysel ve toplumsal kaderlerine yön verdiklerini, bencillik, adamsendecilik, kayırıcılık, gibi zehirlerle kendi toplumunun sonunu hazırladığını herkes anlamalıdır.

Bilenlerin birbiriyle konuşması değil, bilenlerle – bilmeyenlerin konuşmasının daha verimli olduğuna, bu yolla tüm toplumsal hususlarda sabır ve sağduyu ile birbirimizi eğitmenin, aydınlatmanın sorumluluk olduğuna inanıyorum. O nedenle bir önceki blog yazımda bu noktaya dikkat çekmeye çalıştım. Kendi çocuklarımıza bırakacağımız ülke ve dünya için akıllı, duyarlı olmak ve bunu tavsiye etmek birinci vazifemizdir.

Her milletin çocukları özgür yaşamayı hak eder. Onlara bu özgürlüğü sağlayan ise önceki nesilleridir. Bizim zihniyetimiz onların geleceği olacak!

Özgür olamadan ölen çocukların ise Cennette olacaklarına inanıyorum. Çünkü bu onlar adına duyduğum tek tesellidir.

 
Toplam blog
: 83
: 998
Kayıt tarihi
: 05.01.09
 
 

 "İnsan olmak başka bir şeydir. Ne dil, ne din, ne de milliyet ayırır. Ne seni, ne de beni kayırı..