GB - GS Maçı/ Kalite Farkı

Maça PSG maçında umutlarımızın yeniden yeşermesi ile başladık, yine puan kaybederek de bitirdik. İlk yarıda Muslera’nın kurtardığı bir pozisyon bile yoktu. Rakip o kadar güçsüz ve golü atacak kaliteden yoksundu ki, ikinci yarıda golü yedik dediğimiz pozisyonlarda bile başarılı olamadılar. Benim şu ana kadar gördüğüm en zayıf takım Gençlerbirliği ve biz bu deplasmanda da puan kaybı yaşadık

İlk yarının önemli pozisyonları arasında Ryan Donk’un maçın hemen başında kontratı kesmek adına bilerek yediği sarı kart ile Mariano’nun rakibin dirseği sonrası verdiği haklı ama amatör tepki ile gördüğü sarı kart vardı. Hakem her zamanki gibi Galatasaray sözkonu ise rakip sert oynayabilir kuralını işletti. Hatta bu kural ikinci yarıda trajikomik örneklerle devam ettirildi!

İlk yarının kötüleri arasında, maç anında twitterden @spormuhendisi hesabımda da yazdığım üzere, henüz 10 dk olmuş iken 5 top kaybı yapan Belhanda, ardından Selçuk ve Feghouli idi. Andone’nin istekli Oyunu ise gözlerden kaçmadı.

İkinci yarıda biraz daha baskılı oynamaya çalışsak da net pozisyonlara giremedik. Ta ki rakip 10 kişi kalana kadar. Koskoca Galatasaray rakip ancak 10 kişi kalınca rakibine diş geçirmeye başladı. Bu esnada Muslera da yüzde yüzlük 2 net pozisyonda gole izin vermedi.

Fatih Terim kenarda olmasına rağmen takımın mücadele etmemesi bizi hem şaşırttı hem de üzdü. PSG maçındaki o savaşan ve orta sahayı ele geçirmeyi amaçlayan sistem gitmiş, yerine yan pas yapan, hatta rakio sahadayken Muslera’ya top atan bir zihniyete bürünmüş gördük. VAR’ın Belhanda’ya yapılan faulu ve Emre Mor’un pozisyonundaki eli görmeyerek, penaltı için uyarı yapmamasına, hakemin sormamasına, gidip bakmamasına şaşırdık mı, elbette hayır! Bu maçı penaltı golüyle alsak bile bu yazının konusu yine aynı olacaktı

Fatih Terim hocamıza yazn bu puan kaybının kendisinin de bunun farkında olması bizim için en güzel ders. Artık Belhanda’nın bu takımda hangi sistemle oynarsan oyna, onun oynamayacağı aşikar. Adam lakayıt ve oynamak istemiyor, bu kadroda ona da ihtiyaç yok zaten. Acilen Falcao ve Lemina’ya bu takımın ihtiyacı var. Emre Mor artık ilk 11’de denenmeyi hakediyor.

Fatih Terim’in her türlü kararının ve oynatacağı sistemin arkasındayız. Demek ki hocanın güvendiği dağlara kar yağmış. Ama şunu unutmayalım, maç kaliteli oyuncularla oynanır, yıldızlarla da kazanılır. Dolayısı ile maçlara en iyi kadro ile çıkmalıyız

Herkese sarı kırmızılı günler dilerim

Serdar Şimşek