Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

30 Haziran '08

 
Kategori
Hamilelik Sonrası
 

Gebelikte Cinsel İlişki

Gebelikte Cinsel İlişki
 


Hamilelik boyunca cinsel ilişki konusunda tıp otoritelerince, kesin yasaklardan tam serbestliğe kadar son derece farklı görüşler ileri sürülür. Aynı şekilde, kadından kadına, erkekten erkeğe büyük farklılıklar gösteren yaklaşımlar söz konusudur.


Gebeliğin ortaya çıkışıyla birlikte hem kadın, hem de erkek için yeni ve hassas bir dönem başlar. Erkekte psikolojik bazı değişiklikler görülürken, kadında buna ek olarak hayli önemli fizyolojik değişiklikler de ortaya çıkar. Erkek, bebeği incitirim korkusuyla, ya da gebeliğin ileri dönemlerinde eşinin değişen görünümünün etkisiyle, cinsel açıdan eşinden uzaklaşabilir.


Kadın, gebelik öncesinde cinsel ilişkiyi sadece çocuk yapmaya özgü bir ilişki olarak kabul etmişse, hamileliğin ortaya çıkışıyla birlikte cinsel ilişkiden tamamıyle uzaklaşabilir. Bazı fizyolojik etkenler de kadının cinsel ilişkiye yaklaşımını büyük ölçüde etkiler. Pek çok gebe kadında, gebeliğin ilk üç ayında etkili olan baş dönmesi, mide bulantısı ve sürekli bitkinlik cinsel ilişki isteğini ortadan kaldırabilir. Yapılan çeşitli araştırmalar cinsel ilişki açısından en rahat, en sorunsuz dönemin ikinci üç ay olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu dönemde kadının görünümü hemen hemen aynıdır, dölyolunda ve göğüslerdeki gelişme bu organları daha da duyarlı hale getirir ve bunlardan daha önemlisi, ilk üç ayın sonuna doğru eşler arasında yeni bir uyum ortaya çıkar.


Bütün bunlara ek olarak, hamile kalma/ bırakma korkusunun da ortadan kalkmış olması, cinsel ilişkiyi daha da arzulanır hale getirir. Yapılan araştırmalarda, gebelik öncesinde ve de bilhassa ilk gebelik öncesinde hiç orgazm olmamış bazı kadınların, gebelik esnasında ilk kez orgazm oldukları ortaya çıkmıştır.


Hamileliğin son üç ayında ise yeni problemler ortaya çıkar. Bu dönemde karındaki büyüme iyice artmış olduğundan yüzyüze duruşlar yerine, karın üzerine baskı yapmayacak duruşlar tercih edilmelidir. Bazı doktorlar cinsel ilişkiyi bu dönemde bütünüyle yasaklama eğilimindedir. Gerekçe olarak, kadının orgazma ulaşmasının dölyatağının kasılmasına sebep olarak, erken doğum tehlikesi yaratacağını ve cinsel birleşmenin, dölyolunun ya da dölyatağı ağzının mikrop kapmasına yol açabileceğini ileri sürerler. Bazı doktorlar ise bu iddiaları, kanıtlanmamış iddialar olarak görüp, muhtemel doğum tarihinden iki hafta öncesine kadar cinsel ilişkinin sakıncalı olmadığını savunurlar.


Lâkin, ikiz veya üçüz doğum beklendiğinde, her ihtimale karşı, cinsel ilişkiden kaçınma tavsiye edilir. Zira ikizler ve üçüzler genellikle beklenen tarihten önce dünyaya gelirler. İşte bu sebeple doğumu daha da erkenleştirecek en küçük ihtimal dahi göz önünde bulundurulmalıdır.


Gebeliğin son üç ayındaki yasaklamalara ilave olarak, bazı durumlarda ilk üç ay için de yasak konulabilir. Daha evvelden çok sayıda düşük yapmış ya da kürtaj olmuş kadınlar için bu tür bir yasaklamaya gidilebilir. Gebelikten önceki son adet kanaması başlangıç kabul edilerek hesaplanan ikinci, üçüncü ve dördüncü adet kanaması dönemlerine denk düşen günlerde, düşük oranının az da olsa yükseldiği göz önüne alınarak, bilhassa bu günlerde cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.


Gebeliğin son üç ayında doktorların kaygılarının dışındaki bazı etkenler de eşleri cinsel ilişkiden soğutabilir. Kadının karnının iyice büyümüş olması, görünümün cinsel uyarılmayla hayli yakından ilgili olduğu erkeklerde isteksizlik yaratabilir. Lâkin, bazı erkekler için bu değişiklik yeni bir uyarılma kaynağı olabilir. Öte yandan bu son dönemde dölyatağının iyice büyümüş olmasına bağlı olarak dölyolu da genişler. Bu genişleme de kadın ve erkeğin cinsel organları arasındaki teması ve sürtünme olanağını zayıflatacağından cinsel birleşme her iki taraf için de haz kaynağı olmaktan çıkabilir.


Cinsel birleşme esnasında kadının orgazm olmasının dölüt üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığı deneyler sonucu ortaya çıkarılmıştır. Orgazm sırasında dölütteki yegane değişiklik kalp atışlarındaki hafif yavaşlamadır. Orgazmdan kısa bir süre sonra da kalp atışları eski durumuna döner.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..