Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '15

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Gebelikte vücutta nasıl değişiklikler olur?

Gebelikte vücutta nasıl değişiklikler olur?
 

Gebelikte Vücutta Nasıl Değişiklikler Olur?


İnsan bedeni gebeliğin oluşturulması için, iyi gelişmiş olan adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Gebeliğin oluşması halinde anne adayının bu süreçte kendisini bekleyen değişiklikleri bilmesi ve bu değişimlere karşı hazırlıklı olmalıdır. Gebelik süreci kadınların yaşamlarında bir ya da daha fazla sayıda yaşanabilecek yaklaşık 9 ay süren bir dönemdir. Bu süreçte değişimler oldukça hızlı olmaktadır. Değişimlerin başlangıcı yumurta ve sperm hücresinin döllenmesiyle başlamakta, doğum sürecine kadar devam etmektedir. Bu hızlı değişime ayak uydurmak için, anne adaylarının bilinçli olması gerekir. Yumurta ve sperm hücresinin birleşmesiyle meydan gelen zigot, döllenmenin ardından 6-7 günlerde embriyo şeklinde kadının rahmine tutunur. Bu süreçten itibaren hücreler programlı olarak bölünür ve çoğalır. Anne karnında yerini alan embriyo gelişmek için, ilk günlerden başlayarak çeşitli hormonları sentezlemeye başlar. Bu hormonlar anne adayının yabancı olduğu gebelik hormonlarıdır. Bu nedenle ilerleyen haftalarda rahimde büyüyen fetüs nedeniyle fiziksel değişimler olmakta ve anne adayının fiziksel ve ruhsal değişimler yaşadığı gözlenmektedir.

Gebeliğe adım atan anne adayının vücudunda olan sıvı tutulumu artış gösterir. Kanda olan kolesterol ve trigliserit oranı ile serbest yağ asitleri artış gösterir. Vücudun demir ihtiyacı artar, dışarıdan takviyeyi gerektirecek hale gelir. Kandaki lökosit oranı yükselir. Bağışıklık sistemi baskılanmış halde olur. Kanında pıhtılaşmaya karşı eğilim yükselir. Kalbi daha hızlı atar, göğüs kafesi genişler ve diyaframı yükselir. İdrarla bir miktar glikoz atılması normal kabul edilir. Diş ve diş eti sorunlarında artış meydana gelir. Kısaca gebelik döneminde kadının vücudunda olan değişimler, bariz şekilde etkili olur.

Gebelikte olan değişimler nelerdir?

Kilo artışı

Gebelik döneminin en bariz değişimleri arasında, anne adayında kilo artışının olması gelir. Bu değişim gebeliğin sağlıklı ilerlemesi ve bebeğin sağlıklı olması için gereklidir. Ancak kilo alımının gerektiğinden az ya da fazla olmaması gerekir. Anne adayı dengeli ve sağlıklı beslenerek, normalde aldığı kalori miktarını yaklaşık olarak 150-300 kalori arttırıp, bebeği için gerekli olan besinleri almalıdır. Gebelikte anne adayının gebelikten önceki beden kitle indeksine göre, yaklaşık 9-16 kg alması gerekir. Normal sınırda beden kitle indeksi olan kadınlar bu süreçte 10-12 kg alabilir. Hamilelikte ilk 12 hafta süresince 1,8-2,0 kg alınması, bunu takip eden 3 ay içinde 0,5 kg alınması, doğuma kadar ise, yaklaşık olarak 4,5-5 kg alınması uygun olur.

Ciltteki değişimler

Gebelikte meydana gelen hormonal etkiler nedeniyle, neredeyse vücudun her alanı etkilenmektedir. Anne adayının cildinde, tırnaklarında, saçlarında, diş ve diş etlerindeki değişim dikkat çekici seviyede olur. Bunların arasında en fazla etkili olan ciltteki değişimlerdir. Anne adayında ciltte kuruluk, meme ve karında çatlamalar, yüz bölgesinde gebelik maskesi denilen cilt lekeleri, ciltte koyulaşma, sivilcelerde artma gibi sorunların oluştuğu izlenir.

Anne adayının bedenini iyi koruması için, gebeliği süresince hijyenik bakımına özen göstermesi ve vücut bakımını ihmal etmemesi gerekir. Cildi kuruyan anne adayları normal sabun kullanmak yerine, cildin nemliliğini sağlayan gliserin içerikli sabunlar kullanmalıdır. Banyo yaparken vücut yağları kullanmak, ardından cilde nemlendirici krem sürülmelidir.

Hormonal değişimler

Gebelik döneminde olan kadınların en fazla şikâyetçi olduğu konu, vajinal akıntıların artış göstermesidir. Bu dönemde kadının vajinasının florasında ortaya çıkan değişimler ile PH değerindeki farklılıklar nedeniyle akıntı miktarı artar ve enfeksiyon gelişimi daha riskli hale gelir. Vajen asiditesi arttığından, gebe kadınlarda vajinal mantar enfeksiyonları daha fazla görülür. Aşırı miktardaki sarı, yeşil renkte, kötü kokulu bir akıntı ya da vajinal kaşıntının olması halinde bunun kontrol edilmesi gerekir. İhtiyaç olduğu takdirde ağızdan hap ya da vajinal fitillerin tedavi için kullanılması gerekir.

Gebeliğin özellikle son zamanlarında meme bezlerinin çalışmaya başlamasıyla, meme başından kolostrum denilen beyaz, sarı renkte sütün geldiği görülür. Bu anne adayının sağlığına zararlı değildir. Meme başında olan kolostrum, ılık sabunlu bir bez yardımıyla temizlenebilir. Bunun gün içinde fazla miktarda gelmesi halinde, meme başında pedler kullanılabilir.  Anne adayları ikinci trimesterden itibaren kullandığı sutyenleri değiştirmelidir. Memelerin alttan desteklendiği, fazla sıkı olmayan, pamuklu sutyenler kullanılmalıdır.

Uyku düzeninde olan değişimler

Anne adayları gebelikleri boyunca uyku bozukluğundan yakınırlar. Bu konuda yapılan araştırmalarda anne adaylarının % 80 inde gebeliğin belirli bir sürecinde uyku sorunu yaşandığı tespit edilmiştir. Gebelikte ilk aylar içinde hormonal dengedeki farklılık nedeniyle anne adaylarının uykuya daha fazla mehilli olması, konsantrasyon bozukluğunun olması ve devamlı olarak uyuması görülebilir. Bunun sebebi kandaki değeri yükselen progesteron hormonudur.  Bu hormonun yükselmesi diğer aylarda devam etmediğinden, uyku sorunları giderek normal haline dönmeye başlar.

Hormonal değişimler ilerleyen aylarda anne adayının karnının büyümesine bağlı olarak, bel ve sırt bölgesinde ağrılara, kilo alımının artmasıyla birlikte yattığında uygun pozisyonunun alınamamasına bağlı olarak uyku sorunlarını gündeme getirebilir. Ayrıca anne adayının bebeğin hareketlerini daha fazla hissetmesinden dolayı uyku düzenini bozulabilir.

Vücut postüründeki değişimler

Gebelik süresince anne kanında büyüme gösteren bebek nedeniyle, anne adayının vücut postüründe değişimler meydana gelir. Gebelik nedeniyle artan hormonlar vücutta eklemleri ve bağları etkilediğinden, vücut dengesinde değişimler oluşur. Bu nedenle düşmeler, buna bağlı yaralanmalar ile travmaların görülme olasılığı artar. Bunlar dikkate alınarak, anne adayları kış döneminde dışarıda yüksek topuklu olmayan, tabanı kaydırmayan ayakkabılar tercih etmelidir.

Kalp ve dolaşım sisteminde olan değişimler

Gebeliğin kadının vücudunda çok fazla değişim yapmasıyla birlikte, anne adayının kalp ve dolaşım sistemi, üriner sistemi, solunum sistemi gibi vücut sistemlerinde farklı etkiler olmaya başlar. Bu etkilerin arasında kalp ve dolaşım sisteminde olanlar önemlidir. Gebeliğin sadece kendisi bile kalp ve dolaşım sistemini bariz şekilde etkiler. Fetus büyüdükçe rahme giden kan miktarının artması, vücut genelinde kan miktarının % 50 oranında artması, büyümüş rahmin diyaframı yukarıya itmesi ve kalbi yukarıya öne ve sola doğru döndürmesi, kana damarlarında olan plazma volümünün artması ile gebeliğin ikinci döneminden itibaren fizyolojik kansızlık yaşanması bu sistemde oluşan önemli değişimlerdir. Gebelikten önce sağlıklı olan bir kadında bu değişimlerin sorun yaratmamasına rağmen, önceden henüz semptomları olmayan gizli kalp hastalıkları daha belirgin bir hale gelebilir ya da kadında zaten var olan hastalıklar daha kötü bir duruma gelebilir.

Solunum sisteminde olan değişimler

Gebelikte diyaframın yukarıya doğru itilmesi ve progesteron hormonunun artması ile birlikte solunum sayısında artış meydana gelebilir. Bu dönemde kılcal damarlarda olan kan akımının artması nedeniyle, burun kanamaları sıklaşabilir, ses tellerindeki ödem nedeniyle nadiren de olsa, anne adaylarının ses kısıklığı yaşaması söz konusu olabilir.

Memelerde olan değişimler

Gebeliğin başlamasıyla birlikte, anne adaylarının memelerde hassasiyet, ikinci ayla birlikte memelerde büyüme, meme başında büyüme, renginin koyulaşması, areolanın genişlemesi ve koyu renge dönmesi gibi değişimler meydana gelir.

Üriner sistemde olan değişimler

Gebeliğin ilk döneminde başlayan hormonal değişimler, ardından anne adayının karnındaki bebeğin idrar torbasına baskı yapması yüzünden sıkça idrara çıkma sorunları yaşanır. Böbreklerde ve üreter denilen idrar yollarında oluşan baskı nedeniyle ve progesteron hormonu ile idrarın böbreklerden mesaneye gelişinin yavaşlaması yüzünden böbreklerde genişleme olabilir ve idrar yolu enfeksiyonları daha fazla görülür.

Sindirim sisteminde olan değişimler

Gebelikteki sindirim sistemi değişiklikleri ilk üç ayda daha fazla görülür. Anne adaylarında ilk üç ayda bulantı ve kusma daha etkili olur. Ayrıca bu dönem tükürük salgısı artış gösterir. Mide yukarıya doğru itildiğinden, hormonal etkiler yüzünden midenin boşaltım hızının azalması ile mide içeriği kolay bir şekilde yemek borusuna dönüp, mide yanması etkileri ortaya çıkabilir. Gebe kadınlarda bağırsak hareketlerinde meydana gelen yavaşlama yüzünden, kabızlık etkisi de sıkça görülür.

Ruhsal değişimler

Gebe kadının vücudunda olan fiziksel değişimlerin dışında, çok sayıda ruhsal değişiminde olması söz konusudur. Bu değişimler genellikle dikkate alınmadığından, anne adayları bu konuda zorluk çekebilirler. Özellikle ilk üç ay içinde kadında değişken ruh hali ortaya çıkar. Anne adaylarının nedensiz ağlaması bu yüzdendir. İlk aylarda kadınların gebeliği kabullenememesi, içe dönüklük ve pasiflik gibi etkiler ortaya çıkabilir. İlerleyen aşamalarda vücudun görünümünde olan değişimler yüzünden, anne adaylarında utanma duygusu ağır basabilir. Bu vücut değişimleri nedeniyle ve bebeğe zarar verilme endişesiyle cinsellikten kaçınma gibi etkiler görülebilir. Gebeliğin son trimesterine girildiğinde ise, kadında doğum korkusu, bebeğinin sağlığı konusunda olan endişeler ağır basmaya başlar. Bu nedenle gebelikte vücuttaki organlarda olan değişimlerin yanında, bu tür ruhsal değişimlerinde dikkate alınması gerekir.

 

Op. Dr. Serdar Koç

http://www.serdarkoc.net/

 
Toplam blog
: 56
: 3026
Kayıt tarihi
: 26.09.13
 
 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç http://www.serdarkoc.net ..