Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Geç kalınmış bir yazı ve çalınmış bir şiirin hikayesi

Bu yazımda sevgili ve değerli, öğretmenlerimiz için yazılmış bir şiirden söz etmek istiyorum. Özellikle 24 Kasımlarda hatırlanan, onlar için destanlar yazılan öğretmen şiirleri vardır. Örneğin Ceyhun Atuf Kansu ‘nun <ı>Dünyanın Bütün Çiçekleri “Şiiri M.Nejat Sefercioğlu’nun “ Ö<ı>ğretmen <ı>Olmak İstiyorum “ başlıklı şiirleri en çok 24 Kasımlarda beğeni kazanan, okunan ünlü şiirlerdir. Bir de bu öğretmenler haftası münasebetiyle yapılan şiir yarışmaları yapılıyor. Bu yarışmalarda bazı açıkgöz öğrenciler bir başkasının ter dökerek, emek vererek yazmış oldukları şiirlerinin altına imzalarını atarak sözüm ona jüri üyeleri de yanıltarak, öğretmenleri de kandırıp birinci olarak ortaya çıkıyorlar. Sonra da orta yerlerde kasıla kasıla “ benim yazdığım şiir” filan yarışmada ödül aldı, hatta Türkiye birincisi oldum” diyenler bile vardır. İşte ben bu yazımda bunların maskelerini ortaya çıkarıp yazacağım. Bir daha böyle bir işe girişmemeleri için yazıyorum. Belki bu yazımı bu çocuklar okumayacaklardır ama bir başkasına ders olur diye düşünüyorum. Burada hiçbir kimseye iftira atmak, kötülemek veya aşağılamak niyetinde değilim, hepsini belgelerle ortaya koyacağım. Ancak bu çocukların adını saklı tutuyorum... Bunların bir kısmı şimdi çoktan 25 yaşını çoktan geçmişlerdir. Ne ki bazı şeyler unutulmuyor, Bunu yazmak, ortaya çıkarmak geçte olsa kendimi sorumlu tutuyorum. 1970’lerde ünlü Kırşehirli halk ozanı rahmetli Şemsi Yastıman’ın da “Memleket Hasreti” adlı şiirini de aşırıp altına utanmadan, hiç sıkılmadan adını yazanlara da şahit olduk. Bir ulusal gazete de yine bu satırların yazarı tarafından ortaya çıkarılmıştı. Böylelerini affetmemek gerekir. Sanatımız, kültürümüz adına.

Hatırlamış olacaksınız. Tam bir yıl önce benim bu köşede iki gün ara ile bir öğretmen şiiri yayınlamıştı. Tarih 2 Aralık 2005 Cuma günü. “Sevgili Öğretmenler, Değerli Şairler Bu Şiir Kimin”? başlığı altında kısa bir girişle aşağıdaki ÖĞRETMENİM şiirini yazmıştım:

ÖĞRETMENİM

Ben bir gülüm, sen bahçıvan;

Çok açarsam eser senin.

Mis kokarsam hüner senin,

Ama birde soluversem,

Günah senin, günah senin

öğretmenim..

Ben tohumum, çiftçi sensin

Çok sularsan ürün senin.

Bol olursam verim senin.

Ama bir de çürütürsen

Hata senin, hata senin

öğretmenim…

Adı geçen “Öğretmenim” başlıklı şiiri Söke Ekspres’te yazılmış ve bir çağrıda bulunmuştum “ Bu şiir kimin ?” diye… Maalesef aradan koca bir yıl geçmesine rağmen yanıt veren olmadı. Beni telefonla arayıp soran bir iki meraklı arkadaşım da “şiirin asıl sahibini bizde merak ediyoruz ” diyorlardı. Başka da arayan, soran olmadı. Demek ki şair ve sanatçı dostlarım bu konuyu pek önemsemediler. Şimdi Yazmak, açıklamak görevi bana düştü. Yazarken üzüntü duyuyorum. Ne var ki sanat ve kültür coğrafyamızda bu tür yalan, yanlış hareketlere tenezzül edenler vardır. Buna aşırma, kültür, edebi deyimiyle İNTİHAL diyoruz. İntihâl: Ar. İntihal: aşırma, çalma, çırpma anlamındadır.( Türkçe Sözlük). Yani bir başkasına ait olan bir yazıyı, bir şiiri kendisine mal edip tırnak veya parantez içine almadan, kaynak gösterilmeden, bir açıklama yapmadan sahip olma eylemidir. Edebiyatımızda, sanat ve kültür alanında yapılan bu işe aşırma, eski adıyla İntihal diyoruz. Konu anlaşıldı tahmin ediyorum. Kaba bir değimle bu bir hırsızlık olayıdır. Yasalarımızda bununda cezası vardır... Bunu da iyice bilelim... Şimdi lafı eğip bükmeden asıl konuya dönmek istiyorum. Bu güzelim Öğretmenim” başlıklı şiirin kanadını kolunu kırıp, burnunu kanatan ve sonradan haksız yere ödül alanları belgeleriyle (yazılı kaynaklarıyla) açıklıyorum:

VARAN 1- Bu şiirin asıl sahibi Adana/ Düziçi’den Hatice Kültür’dür. Bu şiir 1989 yılında Türkiye Çocuk Dergisi’nin hazırlamış olduğu bir yarışmada binlerce şiir arasında TÜRKİYE BİRİNCİSİ olmuş, hem Türkiye Çocuk Dergisi’nde ve hem de TÜRKİYE Gazetesi’nin çıkarmış olduğu 1990 tarihli Takviminde yer almıştı. Şiir beş bölümden ibarettir. ( 24 Kasım 1990 / Cuma)...

VARAN 2–1991 yılında Ankara’da Türk Kooperatifçilik Kurumunun çıkardığı KARINCA Dergisi öğretmen konulu bir kompozisyon ve Şiir yarışması açmışlar. Yapılan bu yarışmada 1991 yılında Tokat İli, Zile İlçesinden bir ortaokul öğrencisi bu güzelim şiirin altına adını, soyadını ve okulunu hata sınıfını (2/E) yazarak Tokat ili birincisi olmuştur. Türk Kooperatifçilik Kurumundan ödülünü de alıyor.“Öğretmenim” adlı şiiri Karınca Dergisi’nin eki olan KARINCA KARDEŞ adlı bir özel sayıda yayınlanıyor. Hem de öğrencinin fotoğrafı ile birlikte / Ekim / 1991.

VARAN 3-Tarih: 1993.Yine 24 Kasım Öğretmenler günü münasebetiyle AYDIN İli ve tüm ilçelerinde Öğretmen konulu Kompozisyon, şiir ve Resim yarışmaları yapılıyor. O zaman bende Söke/ ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde / Şube Müdürü olarak görev yapıyordum. Yarışmalar yapıldı, sonuçlar yazılıp çizildi, ödüller verildi. Aynı şiir, ”Öğretmene Mesaj” başlığı altında; Aydın Efeler Lisesi'nden bişr öğrencinin imzası ile Aydın birincisi oluyor. Adı geçen şiir Aydın Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 24 Kasım 1993 yılı Şubat sayısında yayınlanıyor. O günlerde Efeler Lisesi Müdürlüğü’ne kibarca bir mektup yazmış, bu şiirin bir başkasına ait olduğunu dile getirmiştim. Okul Müdürü de bir iki satırla bana yanıt vermiş, adı geçen öğrencinin okuldan mezun olduğunu yazmıştı. Daha bitmedi aziz okuyucularım.

VARAN 4-Yıl 1995. Söke’ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce bir yarışma yapılıyor. Konu yine 24 Kasım Öğretmenler Günü..Yapılan Şiir Yarışmasında Felekşan Fırat İlkokulu öğrencilerinden biri bu güzelim “Öğretmenim” adlı şiiri hırpalamış, kolunu, kanadını kırmış, sadece beş, altı kelime değiştirmek suretiyle aynı şiiri aşırıp altına imzasını atarak Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yayımlanan ÖĞRETMEN BİLGİ SEVGİ PINARI adını taşıyan 24 Kasım Öğretmenler Günü özel sayısında adı anılan öğrencinin adı ile yayınlanmıştır. Sözü geçen bu yayın organlarının tümü arşivimde saklıdır. Okul kitaplıklarında, arşivlerinde bulmak olasıdır. Tabi merak edenler için…

Sözün Özü : Okullar arası yapılan bu tür yarışmalarda özellikle jüri de görev alan öğretmenlerin işin ehli, bu konuda deneyimli olmaları düşünmelidir..Türkçe, Türk Dili ve Edebiyat öğretmenleri olarak yarışmalarda görev almışlarsa ince eleyip sık dokumaları, kılı kırk kez yarmaları gerekir. Bir ilkokul öğrencisi bu şiiri zor yazar diye düşünüyorum.

Bu aşırma işini öğrencilerden başka “şairim” diye ortada dolaşan, kasılıp övünen yetişkinler de yapmıyor değil. Şu anda masamın üzerinde bulunan Salihli’de 15 yıldan beri yüz akıyla yayımına devam eden; kadim dostum Ahmet Otman’ın çıkardığı Bizim ECE Dergisi’nde de böyle bir yanlışlığı görüyorum. Sevgili Cahit Sıtkı Tarancı’nın yıllar önce yazdığı GARİP KİŞİ başlıklı şiiri :

Bu akşam ilk olarak ağladım

Bekâr odamın penceresinde.

Hani ev- bark ?hani çoluk- çocuk?

Ne geçti elime hayatın

Meyhanesinde, diskosunda, barında

Yatağım her gece böyle soğuk

Saadet bu ömrün neresinde ?

<ı>Evet, bu güzelim şiir Manisa / Salihli’de yayınlanan Bizim ECE dergisinin sayı:113, Eylül- Ekim 2004 tarihli sayısında İstanbul’dan H, K. İmzasıyla yer aldığını görüyoruz. Bu güzelim şiir rahmetli Gültekin Samanoğlu’nun hazırladığı Cahit Sıtkı Tarancı adlı kitabı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır.( 1988). Gerçi daha sonraki sayısında Ahmet Otman’ın farkına varmasıyla H.K.’nın özür dilemesiyle gerekli düzeltme yapıldı. Bu tür aşırmalar sanat, kültür adamına elbette ki yakışmıyor diye düşünüyorum…Buna benzer aşırmaları başka sanat ve edebiyat dergilerinde de görmüştüm...Sanatımız, kültürümüz adına hoş görülmemelidir bu tür insanlar..

<ı>Şimdi biri çıkıp “kardeşim bunca zaman geçti, bunu ortaya çıkarmak, yazmak sana mı düştü? Ne gereği var bunları ortaya çıkarmaya.” diyebilirler… Ancak “bana ne, bu iş bana mı kaldı” demekle olmuyor işte.. Geçte olsa bazı gerçekleri ortaya çıkartmak gerekir Onun, bunun şiirlerini çalıp, aşırıp yarışmalara katılıp yani ayıp olmuyor mu? İşte ben de bunun için yazıyorum. Maalesef hâlâ sanat ve kültür dünyamızda onun bunun yazılarını, şiirlerini aşırıp çalanlar vardır. Bunları ortaya çıkarmakta biz sanatçıların görevi olsa gerek..Yapılan, hatalar yanlışlar elbette olduğu gibi kalmamalıdır.. Bir gün bir külyutmaz çıkar bunların ipini ortaya, pazara çıkarır; aradan uzun bir zaman geçse de. Şimdi sözü şiirin asıl sahibi olan Adana/ Düziçi’nden Hatice Kültür’ün şiiri olan “ÖĞRETMENİM” adlı şiirinin son üç bölümlerini aynen sunuyorum:

<ı>

<ı>

Ben elmasım, sarraf sensin;

Pırlantaysam emek senin.

Parlıyorsam yaldız senin,

Ama bir de parçalarsan ;

Kırık senin, kırık senin

öğretmenim..

Ben boş defter, kalem sensin ;

Doğru yazsan, yarın senin.

Güzel yazsan ikbal senin,

Ama birde karalarsan;

Vicdan senin, vicdan senin

öğretmenim..

Ben öğrenci sen öğretmen ;

Başarırsam hüner senin.

Kazanırsam zafer senin ;

Ama bir de kaybedersem;

Yok diyecek başka sözüm;

Yorum senin, yorum senin

Öğretmenim..

<ı><ı>KAYNAKLAR:

<ı>

<ı>1. <ı>Türkiye Gazetesi/ Takvimi.( 24 Kasım/Cumartesi /İstanbul.1989

<ı>2. <ı>Karınca Kardeş Dergisi / 24 Kasım Özel sayısı. Ankara/ Ekim- 1991

<ı>3. <ı>Aydın Milli Eğitim 24 Kasım / Öğretmenler Günü Özel sayısı. Sayı:1 /Şubat 1993

<ı>4. <ı>Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü / Öğretmen Bilgi Sevgi Pınarı

<ı>24 Kasım Öğretmenler Günü özel sayısı NO: 2 / yıl 1995

<ı>5. <ı>Türkçe Sözlük Türk Dil Kurumu / 9.baskı Ankara 1998

<ı>6. <ı>Bizim ECE Dergisi sayı:114/Salihli / Eylül Ekim- 2004

<ı>7. <ı>Söke Ekspres Gazetesi 2 Aralık 2005.

<ı>8. <ı>Türk Şiirinde Öğretmen / Oktay Yivli / Ankara / 1990

<ı>9. <ı>Cahit Sıtkı Tarancı / Gültekin Samanoğlu ı Kültür ve Turizm Bakanlığı

<ı>Türk Büyükleri dizisi NO: 102- (s. 91) 1988- Ankara.

<ı>10. Abdulkadir Güler / Söke Ekspres 11 Aralık 2006

<ı>

<ı>

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..