Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Gece, gün doğumları bir de sen varsın işin içinde

Gece, gün doğumları bir de sen varsın işin içinde
 

Geceler, geceler yine her yerde bu aralar. Buz gibi soğuk ve acımasız. Gecenin karanlığı kokuyor dinlediğim
her şarkıda bir söz, her yeni açtığımda kitapta önsöz.

Yine yalnızlık mı geliyor nedir bu gece kokan günler pek hayra alamet değil. Her şey yine zıtlık dolu, ne güldüğümü
anlayabiliyorum, ne de üstüme çöktüğünde hüzünden zevk alabiliyorum. Bir türlü toparlanamıyorum, sürekli bir hastalık hali hüküm sürüyor üstümde. Kırılganım desem değilim, kırgınlık desem hiç değil. Bende anlamadım ne olduğunu yine bir parçalı bulutlu ne olduğu belirsiz bir hava hakim üstüme.

Fonda "sensiz olmaz" diye bağıran bir Bülent Ortaçgil parçası, kime söylüyor acaba tüm bu güzel sözleri. Bana göre mi söyledikleri, beni mi anlatıyor acaba diyorum, aylardır hayatımda yoksun, yeni mi başladı sensizlik acısı, bu sensizlik değil, hissediyorum.

Bir haller var üstümde, bir siliklik, neden böyle oldum şimdilerde sebepsiz yere. Düşünmeden alı koyamıyorum kendimi, boğaza karşı uzun zamandır çay sigara keyfi yapmadığımdan mı acaba. Yoksa çok mu yormaya başladım bu aralar kendimi seni unutacağım diye. Aslında seni hiç sevdim mi gerçekten, bundan bile şüphe eder oldum son zamanlarda, bir şüphecilik var üstümde, nasıl geldim ben bu hale.

Geceler, hep bu geceler beni bu hale getirdi biliyorum. Daha doğrusu bilmiyorum da az çok tahmin ediyorum. Bİr de şu gün doğumları olabilir sanırım. Bak gene kararsız kaldım. Halbu ki ben hiç kararsız kalır mıydım, yok yok bu haller pek hayra alamet değil, anlarız ya zamanla, dur bakalım kokusu çıkar.

Bir şeyler kokuyor kokmasına, ne desem ki bu kokunun adını ne koysam. Çok kararsızım, acaba ocakta yemeğin altını mı açık unuttu annem. Yok yok gereksiz yere kuruntu yapıyorum galiba, geçicidir bu haller, bir haftadır bu haldeyim geçse geçerdi herhalde. Geçiciyse niye geçmedi o zaman. İyice paranoyaklaşmaya başladım ben.

Paranoyaklaşmak dedim de aklıma geldi, geçen gün yeni bir sözcük öğrendim, hipokondriyak. Tıp dilinden - Halk diline çevirisi "hastalık hastasıymış". Bir de bunla ilgili şarkı biliyor musun, dinledim çok hoşuma gitti, acaba sende dinlesen hoşlanır mısın?

Yok yok yazdıklarımı okudumda ben harbi harbi paranoyaklaşmışım bu aralar. Acaba bir psikiyatriste mi gitsem. Yok ya ne işim var deli doktorunda. Delilerle uğraşan delidir zaten. Niye deli doktoru olsun ki herkes gidiyor bende gidebilirim pek tabiki. Paranoyağız anladık ta delilik nerden çıktı otursam oturduğum yerde daha iyi olacak galiba.

Bu geceler yada gün doğumları delirtti delirtecek beni. Akli dengem hangisinin elinde kalacak acaba. Merak etmiyor değilim doğrusu. Çok mu meraklıyım acaba.

Yok yok, harbiden deliriyorum yavaş yavaş. Sözler, Önsözler derken nerden çıktı bu şizofreniklik.

Gecede mi kalacak yoksa gün doğumlarında mı diye düşüneceğime akli dengem, bence ben biraz uyusam iyi olacak bir haftadır uyumuyorum doğru dürüst. AAA yoksa senin yeni biriyle beraber olduğunu öğrendiğimden beri mi bu haller.

Gece, gün doğumları derken bir de sen girdin işin içine, ben çıkamam bu işin içinden. Yok valla o kadar zeki değilim. Çözülmez oldu bu soru iyice. Benden pes, bırakıyorum kendimi yalnızlığımın kollarına.

Dip Not :
Paranoyaklık, Şizofrenilik ve biraz da ne olduğu belirslizlik, kendi kendime konuşmalarımın yazıya dökülmüş hali. Arada bir hepimizin doktora ihtiyacı oluyor sanırım, sizi bilmem de benim acilen bir görünmem lazım bu aralar...

 
Toplam blog
: 28
: 637
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Adana'da lise öğrencisiyim, yazılarımı amatör olarak canım istediği günlerde yazıyorum. Genelde habe..