Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gece karanlığına sığınan karanlıklar

Gece karanlığına sığınan karanlıklar
 

Kurtlar sofrasından geyikler:... "Ara len parasını ben vercemmm... yoksa.. ikinizi de hammm....!!!!"


"Bak oğlum tepişip durmayın artık beni sıkmaya başladınız… .
"Hem Ilımlıya, hem BOP’a, hem de GOP'a engel oluyorsunuz.
"Yıllardır planladık, projeler yaptık…
"Adına "yeni dünya düzeni" dedik
"Her kese bir don biçtik....
"Ya adam gibi giyin... ya da giydiririz...

"Rolünüz belli...
"Sıkışınca "tamam abi ezberledik" diyorsunuz...
"Fırsat bulunca da "doğaçlamaya" yatıyorsunuz... 
"Bir oynuyorsunuz, bir oynuyormuş gibi yapıyorsunuz
"Bıktım artık, sizin bu "iç piyasanıza  dönük" showlarınızdan..
Bırakın bu inatlaşmayı....

"Hadi O’nu ara ve dediklerini yap….
"Ne… aramıyor musun…
"Hımm.. şey.. ama ben daha önce demiştim ki.. nah alır…!!!.. gak.. guk…
"Wow   demek ağırdan alırsın haaa… dur geliyorum oraya…
(ve gelir, karşısına oturtur ve telefonu burnuna dayar)
"Ara şunu….
"Ama Başkanım Türkiye çok uzak…
"Telefon çok yazar..
(Yahudi cimriliğinin arkasına sığınmaya çalışıyor)…
Başkan yer mi….
"Ara len şunu… parasını ben vercem….
""alo. Hayyip.... hık mık gık.. özür.. mözür.."
 ***
Nereden nereye geldik.
Bir zamanlar Atalarımız İstanbul’un surlarını alarak
Bizans’ın tüm ümidini kesmişti,
Şimdilerd ise biz torunlar aynı yerde beygir keser olduk kaçak sucuk için.

O günlerde yaratılan mucize 10. yıl söylevinde anıtlaşmış.
Ve  70 yıldır varlığını sürdürüyor hem de her şeye rağmen.
Şimdilerde Ondan bir şeyler tırtıklamak "hümanistlik" oldu.
Birileri vatan içincephede can verirken
Birileri cephedeki düşmanın meydanlarda övgüsünü yapıyor...
Hem de devletten aldığı vekil maaşıyla semirerek...
Yalakalarsa, cinayetlere ara verenlere övgü yarışında....

Bir zamanlar Başbakanı aptal sarışın,
Yakınlarını da "fesat" "esat" durumuna düşüren,
"su vardı da da biz mi içtik " diye bir başka başbakanla dalga geçen,
"...ben yenilmedim... göbeğim güneş görmedi..." diye
İnönü gibi savaş kahramanı bir başbakanı "ti"ye almaya çalışan, 
Koca dudaklı hilkat garibesi karikatürlerini çizerek bir diğeriyle alay eden
Yazar, çizer, entel, dantel, aydınımsı familya türünün (homosapiens) soyu,
Demek ki evrime ayak uyduramayıp tükenmiş...
Hiç sesleri çıkmadığına göre....
Tarih öncesi fosiller gibi sessizlik içindeler........

Eğer o tür "doğal koşullar"!!! sonucu yok olmasaydı...
Alllaaah… malzeme öyle çok ki
Dili boğazına kaçmış Kır bıyıklının dediği gibi "ohooo ete bak, gani"
“yumurta akıtanlar”,
“mısır patlatanlar”,
“gemiciklerle” oynayanlar,
“ahde vefa da kusur etmeyip ettikleri yemin ve kasemin gereğini adım adım yapanlar”,
“gömlek değiştirenler”,
“takiyye yapan ve yapmayanlar”,
“babalar gibi satanlar,
“yan gelip yatanlar”,
“kelle hesabı yapanlar”,
Malzeme gani…

Ama kim yapacak. 
Entel geçinen aydınımsılar,
Üfürükten teyyareymiş
Entel değil, iş birlikçi dantellermiş..

Bir zamanlar onlarsız kanal bulamazdık izlemek için de, 
National Geografıc belgesellerine sığınırdık...
O televizyon showları gerilerde kaldı.
Eleştirici tür evrime ayak uyduramayarak yok oldu…
Ya da evrim ötesi performans göstererek “şerbetçiliğe” soyundu…

Ben yine de daha haysiyetli olsun diye
“O türün” yok olduğunu,
O yaklaşımın ancak bir dönemin, kıymetini bilemediğimiz demokrasi ortamında
Yeşerebildiğini düşüneceğim ama…

Şimdilerde o türün enkazı, yarattığı ihanet mezarlığında
Meşum hayaletler gibi canlı cenazeler halinde dolaşıp ihale kapmaya çalışıyor...
Ara sıra  da, izin verildiği ölçüde, “entipüften” bir konu bulup  ekrana çıkma fırsatı gözleyerek.

Her şeyin bir fiyatı vardır derlerdi de toz konduramazdık,
Aydınımsı demokrasi havarilerinin de beyin yıkama görevleri olduğuna.
Meğer parayı veren düdüğü çalarmış…
Bunlardan da öyle ses çıkıyor ki.... helal olsun…
Her ne kadar kiralık da olsalar, hak ediyorlar...
Nede olsa bir anlamda "yal kapma" emekçisi sayılırlar

Tamam bu gün malzeme çok ama “o tür” çoktan "kapatılmış",
Yer yok, sütün yok, ekran yok...
Hem de tüm sezon doluyuz hesabı....
O tür, menfaat hesabıyla, bilinçli olarak sesiz kalıyor…
Susmak da onaylamak anlamındadır.
Bir kısmı da susma görevini yerine getiriyor...

Dini öğretimiz bilerek susmayı “dilsiz şeytanlıkla “eşdeğer tutar.
“Allahın bildiğini kuldan saklanmayacağı “ yönünde bir söylemimiz vardır.
Edebiyat kültürümüz “şairleri  susan bir millet sevenleri toprak olmuş gibidir” der.
“Gerçeklerin söylenmesinden korkmayınız”
Ya da “namusluların en azından diğerleri kadar cesur olması” gerektiğini vurgulayan öğütlerimiz var.

Ama bu sessizlik… korkutuyor…
Bu sessizlik düşündürüyor…
Bu gidişle sınıfdaki öğretmen, hastanedeki doktor, mahkemedeki hakim,
Sınırdaki mehmetçik de susmayı kendine bir hak görürse…!
Yoksa.....
***
Başka vatan yok, başka şansımız da yok…
Herkes susuyor, bölücüler konuşuyor...
Borazan basın, Bebek katiliyle Başkanı aynı sütunda gösteriyor
Türkün öz bayramında, her ikisinin demeçleri yayınlanıyor....
Vatan için can verenlere, katilleri kadar yer verilmiyor medyatik ortamlarda...

"Benekli Sarı öküz" çoktan feda edilmiş,
Millet reflex kırılmasında, dumura uğramış... 
BOP, GOP, Ilımlı bv. "yeni dünya düzenine" doğru  dolu dizgin....
"Ara len parasını ben verecem.... o kadarrrrr... yoksa!!!!!...".
"Emrin olur abi...."


Aydın geçinen karanlık entel-dantel takımı…
Kendinize gelin…
Cennet vatanı bataklık haline getirenlerin başında siz “tatlısu sazanları” varsınız.
Sivrisineklere övgü düzmek yerine,
Bataklığı kurutmaya çalışmak gibi bir göreviniz var.

Karşı görüşleri nedeniyle Papa tarafindan mahkum edilip diri diri yakılacağını bile bile;
“Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır;
Yeryüzündeki kötü insanlar ise,
Kendi iradelerini hakim kılmak için Allah'ı kullanirlar.”

demekten çekinmedi Bruno…
Hem de orta çağın engizisyon karanlığında….
Korkmadan ve ödeyeceği can bedelinin hesabını yapmadan....

Yeterince semirdiniz...
... sizin ödeyeceğiniz bedel ne olabilir ki... 

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..