Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Gece kimlik değiştiren şehir

Gece kimlik değiştiren şehir
 

Antalya’nın Kaş ilçesi şehir merkezi, tipik bir küçük ölçekli sahil kenti görüntüsünün dışına çıkmamıştı, ilk izlenimim olarak. Ufak bir liman, çok uzun olmayan bir sahil caddesi, yan yana dizilmiş devlet dairelerinin tekdüze binaları, marketler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları ve tur tekneleri.

Gece dolaşmaya çıkınca ise Kaş’ı; sanki gündüz gördüğünüz şehirden başka bir şehre gitmiş ve farkında olmadan o kentin sokaklarını, çarşısını dolaşıyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Kaş geceleri inanılmaz hareketli ve dolu dolu. Ama bu dolulukta, bazı çok meşhur tatil kentlerimizin, turistik yerleşim birimlerimizin vıcık vıcık olmuşluğu yok kesinlikle.

Kaş’ta, ülke çapında meşhur ve önemli iki lezzet durağı var. Bunlar; Mercan ve Bahçe Restoranlar. Her ikisi de ulusal basında kendilerine yer bulmuş, sıralamalara girmiş, bileklerinin haklarıyla isim yapmış işletmeler. Mercan, sahil caddesinde, deniz kenarında hemen. Bahçe Restoran ise çarşının üst kısmında.

Dik yokuşlardan çıkıp, ışıltılı Kaş çarşısının enfes bir sokağının tam tepesine ulaştığınızda, sizi koskocaman bir kaya mezarı karşılıyor. Ve o kaya mezarının hemen çaprazında da Bahçe Restoran’ı görebiliyorsunuz. Karnımız tok olduğu halde şöyle bir içeriyi kolaçan edelim amacıyla eski tip bahçe kapısından içeriye girdik. İyi ki de tokmuşuz. Çünkü içeride bırakın yemek yiyebilmeyi, adım atacak yer yoktu. Kibar bir garson, sonraki akşamlar için gündüzden rezervasyon yaptırmamız gerektiğini anlattı. Biraz ilerde de Bahçe Balık göze çarpıyordu ve orası daha sakin görünmekteydi.

Dev kaya mezarını arkamıza alıp şıkır şıkır yanan ve tam ortasında dev gibi mosmor bir çiçek-ağacın olduğu sokaktan aşağı doğru inmeye başladık. Sağ kolumuzun üzerinde enteresan bir dükkan dikkatimizi çekti. İçeride; eski oyuncaklar, antika saatler, hançerler, kama ve kılıçlar, yerli ve yabancı gölge oyunu figürleri ve daha pek çok orijinal eşya satılmaktaydı.

Özellikle o eski oyuncaklar çok ilgimi çekti. Ta çocukluğuma gittim. Birkaçını elime alıp uzun uzun inceledim. Mağaza sahibiyle kısa bir sohbetimiz de oldu. “Sunay Akın bunları görmeli” dedim. Meğer müşterileri olmuş birkaç sene önce. Oyuncaklar satın almış. Kim bilir, belki de şu anda İstanbul Oyuncak Müzesinde sergilenen oyuncaklardan bazıları Kaş’tan gitmedir.

Bizim Hacivat-Karagöz kuklalarının yanında ilk defa gördüğüm gölge oyunu figürleri, kuklaları vardı. Hangi ülke kültürünün olduklarını sorduğumda aldığım “Endonezya” cevabı beni oldukça şaşırttı.

Kaş gecesinin son sürprizini sahile yakın kısımdaki barlardan birinin bahçesinde oturmuş, içkisini yudumlamakta olan Yusuf Hayaloğlu yaptı. Özellikle Ahmet Kaya şarkılarındaki sözleri ile tanıdığımız ünlü şair ve şiir yorumcusu Hayaloğlu da Kaş gecelerine karışanlardandı. Elinde Amerikan Miller bira şişesi, üzerinde Che baskılı t-shirt’ü, saçı sakalı birbirine karışmış otuz yaşlarındaki bir adamın selamına karşılık vermekteydi o anda. Gülümsedim...

Kaş’ın sürprizleri bununla sınırlı değildi kesinlikle, devam edeceğiz efendim.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..