Gece Pissa’dan Midilli’ye doğru

Bu akşam, illaki Pissa’ya gidelim denize, diye tutturdum.. Bizim Ali ve bize yeni katılan “Spartalı” Hasan Hüseyin gelmeye razı oldular ama, gidene kadar hava karardı, gökyüzünde ay hiç yoktu, sadece yıldızlar aydınlatıyordu, geceyi..

İş güç gençlik anıları laflanırken o müthiş yağmurun yarattığı batakların üzerinden telaşlanarak yeşille geçtik toprak yollardan ulaştık Pissa’ya o Midilliye en yakın noktalardan birine..

Yağmur kumsala inilen toprak basamakları yok etmişti… Alel acele attım kendimi Pissa’ya Midilli’ye doğru yüklendim maviliklerine…

Ne kadar özlemişim; bana verdiği mesajı. Uzaktan bakmak yetmedi bugün ona, bakmak ve düşünmek yetmedi, onunla direk seviştim, sarmaş dolaş oldum, onunla takla attım yuvarlandım...

Ben onunla oynarken kabarcıklarına yıldızlar düşüyordu; akıl almazdı, gök ve deniz birdi.. Anlam birdi tekti..

Sıcaklığı onun; en son girdiğimde ne ise sanırım 1 Ekimde Aniksi ile karşıda girmiştik aynı idi…

Bende, ne sabahtan beri kahve ağrı kesici ile aşmaya çalıştığım ağrılar kaldı, ne hikayeden işler tasası..

Bizim tayfa girmedi denize. Kasaba meseleleri devam etti dillerindei zihinlerinde. Bi taraftan da bu bizim Çerkez çatlak bu saatte kasabanın bilmem kaç km ötesinde kendini suya attı diye söylenmişlerdir, olsun…Kardeş çabuk diye çağırdılar beni...

Muhteşemdi, denize düşen yüzlerce parıltı yazdırdı bu yazıyı; yazmak o anda oluştu zihnimde.. Pissa Koyunun serinliklerine düşen yıldızlar..

Midilli’nin ışıkları pırıl pırıldı, tan orda hala kırmızı ve gri ağırlıklı idi. Yıldızların ayın yokluğuna bayıldığı herhallerinden belli idi hoş geldin dediler hava kabarcıklarının içinden….

Denize bakın uzaklarına, yoksa gökyüzüne, yıldızlara veya engin olan şeylere, sizi sevdiğini düşünün; beni seviyor deyin içinizden, gülümsemeniz yayılsın evrene...

İKİ KALP

İki kalp arasında en kısa yol:

Birbirine uzanmış ve zaman zaman

Ancak parmak uçlarıyla değebilen

İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,

Beklemek gövde gösterisi zamanın;

Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,

Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreyya