Gecekonduya bir af daha geliyormuş!

Yürü ya Türkiyem kim tutar seni! İstanbul’un düzensizliğinden, kalabalık olmasından şikâyet edenlerin el kaldırıcıları, oy havuzları gecekonduda yaşayanlara kömür ve erzaktan sonra şimdi de belediye hizmetleri götürmek için gece-gündüz çalışamaya başlamışlar… Rezil olan büyük kentler daha da rezil olsun diye…

Af çıkarmaya karar vermişler yani, imar affı. Duyanlar duyamayanlara hemen söylesin; “gecekonduya bir af daha geliyooooooor”.

Güya amaç, konut açığı kapatma bahanesinin arkasına sığınarak, fakir-fukara, ama emin olun bu af kapsamına nice lüks yapılar da giriyordur. Ondan sonra da bizim fakir-fukara dört duvarın içinde, diğerlerinin ne gibi şartlarda yaşadığına bakmadan “Allah devletimize zeval vermesin” diye duasını da eder… Aynen Adana’da yıllardan bu yana zavallı halkın, ucuz ekmek ve ucuz otobüs var diye, Adana’yı talan eden ve kent olmaktan çıkaran insancıkları yerel yönetime seçtiği gibi. Tüm halka ucuz ekmek ve ucuz otobüsle tüm bu hizmetlerden yararlananlara 1 veren yerel yönetimler, diğer taraftan emlak sektörü üzerinden bir avuç insan ile 100’ü paylaşmaktadırlar ve buna da halka hizmet demektedirler. Bunu da “halka hizmet, hakka hizmettir” ifadesinin arkasına sığınarak yapmaktadırlar. Ama bu olay sadece Adana’da değil, özellikle İstanbul başta olmak üzere tüm büyük kentlerde yaşanmaktadır.

Yapmayın ağalar, yapmayın beyler! Atalarınızın peşinden gittiğinizi söylüyorsunuz, AB’ye gireceğiz diyorsunuz ama durmadan da kentlerimizi çirkinleştiren, yaşanamaz ucube yerler olarak karşımıza çıkaran gecekondulaşmaya ya da kaçak yapılara aflar çıkararak, bir de hizmet yarışına giriyorsunuz. Yazık bu millete, yazık bu ülkeye, yazık atalarınızdan aldığınız ve gelecek nesillere aktaracağınız emanetlere… Emin olun, gelecek kuşaklar sizleri yaptığınız bunca şark kurnazlığı kokan icraatlarınızdan dolayı, bırakın rahmetle anmayı arkanızdan küfür dahi edecekler… Açın artık şu aklınızı, açın artık şu beyninizi ve en azından bu aşamadan sonra duygusallık batağındaki çırpınışlarınızdan kurtularak, akıllı adımlar atın…

Emin olun arkanızdan bir Allahın kulu bile, rahmet okumayacak… Sizlerin bıraktığı iğrenç, hatta iğrenç ötesi kentlere ve gelişmiş diğer kentlere bakarak lanet okuyarak anacaklar sizleri… Eğer bunları da sineye çekebilecekseniz, helal olsun size diyorum…

Umarım bir an önce akılla tanışır ve en azından, ömrünüzün son demlerinde doğru işler yaparak içinizi rahatlatırsınız…