Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '08

 
Kategori
Şiir
 

Geceleri beklerken yüreğim

GECELERİ BEKLER YÜREĞİM 5
Geceleri bekler yüreğim nöbette sana

Bir soluk senden
Bir nefes

Gece yürüyüşleri bahane can cana şifa derdinde

Sen soluksuz nefessiz
Bir taş sessizliğinde

Oralı değilsin inadına güya

Gözlerim yollarında benimse gözlerim sen

Gözlerin gizli anlaşılmaz ve aymaz bir renkte seninse

Hani başının tacı bendim

Söndüm mü içinde ateşin

Ay'ı ararım gecede sen diye dağların ardında
Avuç avuç yıldız serperim gökyüzüne

Bulutları süpürürüm aradan

Nefesim daralır sonra yokluğum sen

Kumruları anlatırım nasıl aşka yandıklarını

Biri olmayınca
Diğerinin de olamayacağını

Sakallı deliden bahsederim

Geç saatleri bekler hayatın oğludur o derim
Geç saatlerde çıkar

Çıkmaz gece yarısından önce ortaya asla yemin billâh sana derim

En beyaz martıya selamını söyledim derim sonra
Onun da sana selamı var

Selam söyle sen de benden ona o beyaz yüreğe dedi derim

Alacağım seni derim sonra
Nasıl der

Almak ne

Anlamaz gâvurdur ya
Anlamaz güya

Vurur kendini anlamamaya
Anlamazlığa

Selamını beklerim selamsız bandosu olur

Resimler kapalı ya da onsuz bir manzara olur hep
Perdeler çekili

Sürgülü bütün nefesler

Ne bir dilberdudağı görürüm ne de bir hızma

Geceleri bekler yüreğim nöbette sana

Bir soluk senden
Bir nefes

Gece yürüyüşleri bahane can cana şifa derdinde

Sen soluksuz nefessiz
Bir taş sessizliğinde

Oralı değilsin inadına güya hala

Sonra giderim bir şiir yazarım elim mahkûm
Tabakam
Çakmağım

Ve de bir sigara çaktığım her gece tam gecenin göbeğine

Ve de en çok gıdıklandığın yere
Ve gittiğin

Bıraktığın o yere

Bir şarkı çalarım bilmezsin
Bir türkü tutarım dinlemezsin

Çayımın yarısını senin yerine içerim

Senin dudakların
Yarısı benim

Rüzgârını da alırım üstelik hem efil efil bağrıma

Günlerimi gündüzlerimi yoktan sayarım sığınırım hep hayale
Hayalinle idare ederim

Bir idare lambasına döner yüreğim

Aşkı hasrete vururum
Hasreti gurbete
Seni ise ikisine birden

Ne Arab’ın yüzü ne de Şam’ın şekeri diyemem bir türlü

Gelirsin diye akarsın diye geceme

Taştan ses çıkar senden çıkmaz yine de

Sessizlik sende lal
Bende bir ciğer yangını olur

Ne çok da benzer ölüme

Sonra rüya göreyim derim bari
Bir kumar oynarım uykuyla ve geceyle

Gece sessizliğini verir
Uyku derinliğini
Yataksa en pamuk yerini

Bir yol olur gece yürüyüşlerinde hepsi de

Yollar asırlık okaliptüsler olur sağlı sollu
Ortasında ben
Başım gökyüzü

Yürümekse cabası sensizlik yokluk ufukta bir beyaz ten

Ufuk hep dağın bittiği yere kavuşur
Ben hiç bir yere

İstemem sensiz rüyayı derim el veririm gündüze

Yine hayale vururum
Yine hayallerimde sana

Geceleri bekler yüreğim hep nöbette sana

Bir soluk senden
Bir nefes

Gece yürüyüşleri bahane can cana şifa derdinde

Sen benim göz bebeğimsin derim
Gece çiçeğim
Gecesefamsın

Gündüz kaçkınım benim derim

Hayatımın olmazı

Olmazımsın

Yak çıramı çakmağı çak ışıksın geceme
Sönme derim

Geceleri bekler yüreğim nöbette senle dolu hala

Geceler hep senin renginde

Gece yürüyüşleri bahane can hep bir cana şifa derdinde

Bir de bakmışım ki her yanım bir Arap kızı kesilmiş sen yar sen ve gece sen tadında çikolata.

 
Toplam blog
: 8
: 592
Kayıt tarihi
: 28.08.08
 
 

Şiir okur, yazarım, bu sayfada kendimin ve arkadaşlarımın şiirleri yayınlayacağım. Meslek lisesi ter..