Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Geçici işçi olmak suç mu

Geçici işçi olmak suç mu?

Kamu kuruluşlarında hizmet alım yoluyla çalıştırılan müteahhit işçilerinin çalışma saatleri ve iş kanununda belirtilen kurallara uyulmadığı kamuoyunda yaygın olarak tartışılmaktadır.

Kamu kuruluşlarının bu anlamdaki hizmet alım ihale şartnamesini hazırlarken; iş kanunda belirtilen çalışma koşulları ile ilgili kuralları yeterince önemsemedikleri anlaşılıyor.

Bazı kamu kuruluşlarında yaptığımız incelemelerde genellikle çalışma sürelerine uyulmadığı, işin gereği fazla çalıştırılan işçilere fazla çalışma ücreti ödenmediği en çok rastlanan şikâyetlerdir.

Özellikle bu tarz uygulamalara maruz kalan işçilere ‘işine gelirse çalışmak istemiyorsan bu şartlarda çalışacak kimse çok’ karşılığı veriliyor. Asgari ücretle çalışan bu işçiler aldıkları bu ücrete karşılık birde böyle bir muameleye maruz kalmaları hukuk devletine hiç yakışmıyor. İnsanın aklına ‘acaba devlet bu uygulamayı kendi insanlarına ikinci sınıf insan muamelesi yapmak için mi çıkardı’ sorusu geliyor.

Türkiye’de sadece bir tane iş kanunu var. Bu iş kanununa her kes uymak zorundadır. Aldığımız bilgilere göre genellikle iş süreleri veya diğer haksız uygulamaları ilgili kurumların yetkilileri yaptığı doğrultusundadır.

Hizmet alımı yöntemi ile müteahhit aracılığı ile çalıştırılan işçilerin aldıkları ücretler ihale şartnamesinde belirtiliyor, yani devlet tarafından belirleniyor. Ancak ne var ki bu, devlet eliyle yapılan emeğin sömürülmesinden başka bir şey değildir.

Üstelik bu işlerde çalışan işçilerde aranan şartlar kalifiye elamanlarda aranacak şartlardır. Ortalama olarak evli çocuklu olan bu işçilerin asgari ücretle çalıştırılması ve yaptıkları işler göz önüne alındığında ‘devlet eliyle adaletsizlik’ dememek elde değil.

Demek oluyor ki, dışarıdaki işsizlik tehdit aracı olarak kullanılarak, düşük ücret ve kötü muameleye zemin hazırlanmış. Ülkemizde kamu kurumlarında oldukça yaygın olan hizmet alım yöntemi ile işçi çalıştırma usulü, yüce meclis tarafından yeniden ele alınıp hukuk devletine yakışır bir sistem haline getirilmelidir.

Hükümetin ‘200 bin geçici işçiyi kadroya alınacak’ şeklinde basında yer alan açıklaması sevindirici. Ancak bu sisteminde düzeltilmesi hem de acilen düzeltilmesi gerekmektedir. En azından bu uygulamaların sıkı denetlenmesi gerekmektedir. Çünkü bu düzenleme ile çalışan işçilerin kendilerine yapılacak her hangi bir haksızlık karşısından haklarını arayabilecek durumda değiller.

Bu şekilde çalıştırılan işçilerin işveren ve ilgili kurum karşısında hiçbir hak arama kanalı bulunmamaktadır. Kendisine ne verilirse almak zorunda ve ne iş buyurularsa yapmak zorunda yoksa ‘yarın gelme’ deniyor kendisine.

Hiçbir iş güvencesi bulunmayan, hiçbir hak arama yolu olmayan ve iş kanununda yazılı haklardan yararlanamayan bu işçilerde bu ülkeye hizmet ediyor. İlgili kurumların bu uygulamaları neden denetlemedikleri de ayrı bir merak konusudur.

Devletin gözü önünde ve devlet eliyle; geçici işçi, mevsimlik işçi, hizmet alım yöntemiyle işçi çalıştırma şeklinde ki bu uygulamalarla çalıştırılanlara, hakkını arayamayan ne verilirse onunla yetinen bir işçi gözüyle bakılıyor.

Demokratikleşen çağdaşlaşan ve hukuk devleti olan bir Türkiye’ye hiç yakışmıyor. Hele Şubat 2001 krizinde bir gecelik banka batırma partisinde yirmi tane bankayla kırk milyar dolar dağıtacak kadar zengin bir ülkeye hiç yakışmıyor.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..