Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Geçici ölümün hikmeti üzerine bakan beyin nasihati

Geçici ölümün hikmeti üzerine bakan beyin nasihati
 

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK Habur rezaleti, etnik ırkçı terörün çocuk istismarı vs için şöyle diyor bir konuşmasında: “Bu geçici rahatsızlığa katlanmazsak, kıyamete kadar rahatsız olmaya devam ederiz.”

Bu tip sözler Türkiye’de aklın, mantığın daha kötüsü vicdanın ölçüsü sayılmaya başlandı ve milletin yarısının oyunu alabiliyor.

Sözün neresini, nasıl düzeltmek gerekir, insan gerçekten bilemiyor. Sözün edilişindeki kendinden eminlik ve üstünlük gösterisi bir tarafa, aleni bir baş eğişin, halk nazarında nasıl bu kadar kolayca kabul gördüğünü anlayamıyorum.

Bakan beyin bahsettiği rahatsızlık, Türkiye’yi otuz yıla yakındır yakıp kavuran etnik terör belâsı. Etnik terörün tek bir amacı var, bu ülkede etnik aidiyete dayalı bir Kürt devleti kurmak. Bu amaç meşru mu? Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine göre yaşayan ve buna göre vatandaşlığı kabul etmiş insanlara göre bu amaç tartışılması dahi gayri meşru olan bir amaç. Yani kesintisiz şekilde düşmanlık sebebi sayılması gereken bir suç!

Peki bu amaca gitmek için kullanılan amaç ne? Silâhlı tehdit, terör… Cana kıyarak istediğini yaptırmak metodu… Böyle bir araç meşru mu? Elbette gayri meşru... Peki böyle bir araçla “geçici” uzlaşma yapılabilir mi? Hain değilsek asla!

Etnik terörün yapmaya çalıştığı şey ne? Devlet olmanın gerektirdiği, hükümetler üstü ve kesintisiz uygulanması gereken ilkeleri, tartışılır hale getirip yıpratmak ve böylece Türk devletinin meşruiyetini zedelemek, sonra da onu parçalamak.

Bakan bey ne diyor? “Bu geçici rahatsızlığa katlanmazsak…” diyor. Her şeyden önce bakan beyin “rahatsızlık” benzetmesi dahi baştan aşağı yanlış.

Hiçbir bünye, gelecekteki şifa için bugünkü hastalığa katlanmaz. Bakan bey bir ekonomik davranış kuralını çarpıtıyor, çünkü kendisi de onun ne olduğunu anlamamış, aynı şablonu her yere uydurabileceğini sanıyor. O da tasarruf davranışıdır. Bu günkü zevklerimize, gelecekteki zevklerimiz için ara vermek görece olarak bu gün rahatsız olmak ise de bu rahatsızlık, bizim bünyemizi yok edecek bir şey olmadığı için buna rıza gösteririz.

Bünyemizi yok edecek şeylerin uzun vadeli yararlarından bahsetmeyiz! Terör bir hastalık etkeni ise onun derhal yok edilmesini isteriz. Terör, bugün elde edeceğimiz faydasını, yarına ertelediğimiz bir tasarruf aracı değildir! Terör harcanmayıp biriktirilecek ve sonrasında bir refah verecek bir yatırım aracı değildir!

Teröre bir kere boyun eğmekle onun rızasını kazanamazsınız! Teröre her seferinde boyun eğmelisiniz ki size nefes almak imkânı versin! Bunun adına barış, kardeşlik, demokrasi denmez! Bakan beyin “geçici rahatsızlığa katlanmak” dediği şey geçici rahatsızlık olarak gördüğü ferdi terör tehditlerine ses çıkarmadan katlanmak, bunların varlığına o an için razı olmaktır. Terör kümülatif bir rahatsızlıktır. Her bir etkisi ve unsuru, her an yok edilmedikçe biriken ve toplumsal bünyeyi zehirleyen bir parazittir. Teröre boyun eğerek onun sessizliğini geçici olarak satın almaktan bahseden birinin, terörle mücadeleyi savunanları, “terör lobisi” diye nitelendirmesi en hafif tabirle “terbiye dışıdır”.

Terörle mücadele silâhla olur! Çünkü terörün yöntemi silâhlı propagandadır! Suratınıza silâh doğrultmuş birine “geçici katlanmak” diye bir şey söz konusu olamaz! Çünkü “geçici ölüm” diye bir şey yoktur!

Türkiye’de siyasal dinciliğin çarpıtmacılığı, bütün kelâmı ifsat etti. Kelimelere olmayacak anlamlar yükleyen, daha hangi deyimin ne anlama geldiğini bilmeyen, kafasına göre deyim uyduran, deyimleri eğip büken bir popülist retorik, millî değerlerimizle ilgili her türlü mutabakatı yerle bir etti bile. “Kaç tane geçici rahatsızlığa katlanırsak, siz terörü bitireceksiniz?” diye soran, bir Allah’ın kulunun çıkmamış olması ise” her iki kişiden birinin”, vicdan denen parçasını nereye attığını göstermek açısından ibret verici… 

 
Toplam blog
: 153
: 503
Kayıt tarihi
: 11.02.11
 
 

Eczacıyım, memlekete meraklıyım.....