Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '14

 
Kategori
Sağlık
 

Geçirgen bağırsak sendromu

Geçirgen bağırsak sendromu
 

Vücudumuz dışarıdan gelebilecek mikroorganizmalara karşı korunur haldedir. Bu koruma işlemi bu bakterilerin içeri girebileceği deri, akciğer, ağız ve sindirim sisteminin mukozası tarafından gerçekleştirilmektedir. Yani mokoza vücudun koruma kalkanıdır. 
 
Deri nasıl ki vücudumuzun dışı ise ve dış etkenlere sürekli maruz kalıyorsa aynı şekilde akciğerlerimizdeki bronşların içi solunumla birlikte aldığımız mikroplarla ve ağız ile sindirim sistemi de yiyeceklerle aldığımız mikroplarla temas ettiği için vücumuzun dışı sayılırlar. Bu nedenle koruma kalkanları vardır.
 
Bağırsak; ince ve kalın bağırsak olmak üzere iki kısımdan oluşur. Gıda maddeleri midede parçalandıktan sonra daha küçük parçalara ayrılmak ve vücudun içine emilmek üzere ince bağırsaklara gönderilir. Kalın bağırsak ise su ve mineralleri emerek dışkıyı oluşturup atar. Ayrıca burdaki yararlı bakteriler B ve K vitaminlerini sentezlerler. 
 
Bağırsak hücreleri yanyana dizilmiş tuğlalar gibidir. Aralarında da tuğlalar arasındaki çimento diyebileceğimiz sıkı bağlantılar (tight junction) vardır. Böylelikle istenmeyen maddeler burdan bağırsağın dışına (yani vücudun içine) geçemezler, bağırsak içinde kalarak kalınbağırsaktan atılırlar. Ayrıca bağırsak duvarının ön yüzeyinde bağırsak florası dediğimiz koruyucu özellikte bakteriler vardır. Bu bakteriler bağırsak yüzeyinde jelimsi bir tabaka olan mukus içinde yaşarlar. Bu mukus içinde ayrıca içinde sIgA denilen ilk savunma mekanizmaları vardır. 
 
Bağırsak florası doğum esnasında annenin vajinasından ve dışkısından alınan bakterilerle oluşmaya başlar, emzirme ile gelişir ve beslenme ile olması gereken halini alır. Dolayısıyla sezeryan ile doğan bebeklerin bağırsaklarına ilk giren bakteriler farklı bakteriler olacağı için bağırsak florası normalden farklı olur böylece bu çocuklar hastalıklara karşı daha korunmasız olurlar.
 
Bağırsak hücrelerinin şeklinin ve hücreler arasındaki bağlantının sağlıklı olması için hücrelerin gergin durması gerekir, bu da bağırsakların gergin durmak için yeterli enerjisi olduğunda gerçekleşebilir. Burdaki bakteriler  besinlerle alınan polisakkaritleri kullanarak kısa zincirli yağ asidi oluştururlar, kısa zincirli yağ asitlerinden de enerji üretilir. Bu demektir ki bağırsak hücrelerinin sağlıklı olması burdaki bakterilerin sağlıklı olmasına, yeterli polisakkarit alımına ve bakteriler tarafından yeterli kısa zincirli yağ asidi üretimine bağlıdır. 
 
Nişasta bazlı polisakkarit tüketiminin artması bağırsakta kötü bakterilerin artmasına sebep olur. Kötü bakteriler kısa zincirli yağ asidi üretemezler. Böylelikle enerji üretimi azalır. Bu durum kısa süreli olduğunda vücut bununla bir şekilde başa çıkabilir ama bu durum uzun süre ederse enerji azalacağı için hücreler gerginliğini kaybeder, büzüşmeye başlar. Hücreler arasındaki tight junctionlar da bağırsak hücreleri tarafından üretilir tabi bunun için de enerji gerekir. Enerji azalınca tight junction yapımı da azalacağı için hücreler arası alan genişler. Böylelikle büyük moleküllü istenmeyen madde ve bakteriler bağırsaktan kolayca geçerek vücudun içine girebilirler.
 
Geçirgen bağırsak sendromu batı dünyasında en sık ortaya çıkan rahatsızlıklardan biridir ve nedensel olarak başka sendromlarla çok fazla ilişkisi vardır. Geçirgen bağırsak sendromuna sebep olan çok fazla durum vardır, bunlardan bazıları; antibiyotik kullanımı, tahıl, patates ve baklagillerdeki saponin ve lektinin çok fazla alınması, kronik stress, NSAİD ilaçlar, doğum kontrol hapları ve diş macunu içindeki silikatlardır.
 
Bağırsağın hemen dış yüzeyinde, bağırsaktan geçen maddeleri inceleyen bağışıklık sistemi hücreleri vardır. Bağırsaktan aşırı bir geçiş olduğu zaman bu bağışıklık sistemi hücreleri aktifleşirler ve bir reaksiyon başlatırlar ama bu reaksiyon hastalık oluşturmayacak kadar azdır. Buna düşük düzeyli enflamasyon denir. Düşük düzeyli enflamasyon, bağırsak geçirgenliği devam ettiği sürece bitmez, bu da uzun zamanda vücudun bütün enerjisinin bağışıklık sitemi hücreleri tarafından kullanılmasına sebep olur. Dolayısıyla ihtiyacı olan diğer organlara yeterli enerji gidemez ve bu organlarda bazı problemler oluşmaya başlar.
 
Geçirgen bağırsağın bir diğer kötü yanı da içeri giren istenmeyen maddelerin vücudun zayıf olan dokularına giderek orada birikmesi ve uzun süreçte bağışıklık sisteminin bu dokulara saldırması ile otoimmün hastalıklara sebep olmasıdır.
 
Geçirgen bağırsak sendromunun tedavisi için öncelikle sebebi tespit edilmeli ve bu sebep tedavi edilmelidir. Bununla birlikte bağırsak hücreleri için gerekli olan yapıtaşları yani protein, vitamin ve mineraller verilerek hücrelerin kendini onarması sağlanmalıdır. Hücreler onarıldıktan sonra bağırsak florasının normale dönmesi için prebiyotik ve probiyotik takviyesi verilir. Böylelikle bağırsak mukozası ve florası normal hale getirilir. Tabi bu durumun devam ettirilmesi, yeniden bağırsakların geçirgen hale gelmemesi için beslenme şekli de düzenlenmelidir.
 
Geçirgen bağırsak ile ilişkili hastalıklar;
 
HastalıkDoku/OrganKaynak
 
1. Alerjiler   Çeşitli yerlerdeLiu et al. Acta Paediatrica 2005;94:386-93
 
2. Ankilozan Spondilit   İskelet sistemiVaile JH et al. J Rheumatol 1999;26:128-35
 
3. Aftöz ülser   AğızVeloso FT et al. Hepatogastroenterol 1987;34:36-7
 
4. Astım   AkciğerBenard A et al. J allergy Clin Immun 1996;97:1173
 
5. Otizm   Sinirler/BeyinWhite JF. Exp Bio Med 2003;228:639-49
 
6. Otoimmun gastrit   Sindirim sistemiGreenwood DL et al. Eur J Pediatr 2008;167:917-25
 
7. Otoimmun hepatit   KaraciğerTerjung B Clin Rev Allergy Immunol 2009;36:40-51
 
8. Behçet hastalığı   Küçük damarlarFresco l et al. Ann Rheum Dis 2001;60:65_6
 
9. Çölyak hastalığı   BağırsaklarSchulzke JD et al. Pediatric Res 1998;43:435-41
 
10. Kronik Yorgunluk   MultipleMaes M et al. Neuroendol Lett 2007;28;739-44
 
11. Chron hastalığı   BağırsakCaradonna L et al. J Endotoxin Res 2000;6:205-14
 
12. Depresyon   BeyinMaes  et al. Neuroendol Lett 2008;29:117-24
 
13. Dühring hastalığı   DeriKieffer M et al. Br J Dermatol 1983;108:673-8
 
14. Tip 1 diabet   PankreasSapone A et al. Diabetes 2006;55:1443-49
 
15. Egzama   DeriHamilton et al. Q J Med 1985;56:559-67
 
16. Çocuklarda abdominal migren   BağırsakAmery WK et al. Cephalalgia 1989;9:227-9
 
17. Haşimato tiroidit   TiroidSasso FC et al. Gut 2004;53:1878-80
 
18. IgG Nöropati   BöbrekRostoker G et al. Nephron 1993;63:286-290
 
19. Gebelik intrahepatik Kolestaz   KaraciğerReyes H et al. Hepatology 2006;43:715-22
 
20. Juvenil RA   Kollagen/eklemPicco P et al. Clin Exp Rheumatol 2000;18:773-8
 
21. Lupus Eritamatosus   MultipleApperloo HZ et al. Epidemiol İnfect 1994;112:367-73
 
22. (MS) Multiple Skleroz  Sinir/BeyinYacyshyn B et al. Dig Dis Sci 1996;41:2493-98
 
23. Pemfigüs   DeriKieffer M et al. Br J Dermatol 1983;108:673-8
 
24. Primer bilier siroz   KaraciğerDi Leo V et al. Eur J Gastro Hepatol 2003;15:967-73
 
25. Sedef hastalığı   DeriHamilton et al. Q J Med 1985;56:559-67
 
26. Romatoid Artrit   EklemlerSmith MD et al. J Rheumatol 1985;12:299-305
 
27. Gül Hastalığı   Deri Kendall SN. Exp Dermatol 2004;29:297-99
 
28. Şizofreni   BeyinWood NC et al. Br J Psychiatry 1987;150:853-6
 
29. Skleroderma   Konnektif dokuCaserta L et al. Rheumatol Int 2003;23:226-30
 
30. Skleran Kolanjit   KaraciğerTerjung B Clin Rev Allergy Immunol 2009;36:40-51
 
31. Düşük   RahimFriebe A Int J Biochem Cell Biol 2008;40:2348-52
 
32. Ülseratif Kolit   BağırsakCaradonna L et al. J Endotoxin Res 2000;6:205-14
 
33. Ürtiker   DeriBuhner S et al. Allergy 2004;59:1118-23
 
34. Üveit   GözBenitez JM et al. Eye 1000 14(pt 3A):340-3
 
35. Kalp-Damar hast.   Kan damarlarıOrr JS et al. Hypertension 2008;51(6):1519
 
36. Alzeimer   BeyinWatkins L. Brain Beh Imm 2008
 
www.osteoyasam.com
 
Toplam blog
: 54
: 3369
Kayıt tarihi
: 15.09.07
 
 

Fizyoterapist & Osteopat & klinik pilates mat 1 eğitmeni & PNİ öğrencisi Bir sağlıkçı olarak Türk..