Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Geçmiş zaman kalıntıları...

Zaman belki biraz hain ve acımasız, belki de suçsuz ve günahsız. Herkes ona algıladığı kadarıyla bir tanım yüklemeye çalışıyor ama o son derece umarsız bir vaziyette akmaya devam gidiyor.

Düşünüyorum da hep şikayetçi olduğumuz bu zaman, bizi bir şeyden uzaklaştırırken, yeni bir şeylere doğru da yaklaştırmıyor mu? Peki neden bizler yaklaştıklarımızdan çok uzaklaştıklarımıza odaklanıyoruz? Başımız neden ileriye değil de, hep geriye doğru dönük? Neden hep düşlemek için önce görmeyi tercih ediyoruz? Acaba düşlemek için önce görmek mi, yoksa görmek için önce düşlemek mi gerekiyor? Hangi şıkkın kesin doğru olduğunu kim biliyor ki? Doğru olan acaba sadece bir tanesi mi?

Peki ya geçmiş? Geçmiş mi geleceğe yön veriyor, yoksa gelecek mi geçmişi aydınlatıyor? Acaba geçmiş bizleri nereye kadar takip ediyor? Bizim geçmişle işimiz bittiğinde onunda bizimle işi gerçekten bitiyor mu? O da bizi bir daha hiç rahatsız etmiyor mu? Peki ya biz insanlar, neden geçmişteki olduğumuz kişiden yakamızı bir türlü kurtaramıyoruz? Neden onun yüzünden kendimizi sürekli cezalandırıyoruz? Bizler her geçen gün kendimize bir adım daha yaklaşarak, kendimizi gün be gün inşa etmiyor muyuz? Gün be gün bir şeylerin farkına varıp değişmiyor muyuz? En büyük tecrübelerimizi hep, yaptığımız hatalardan elde etmiyor muyuz?

Acaba hata yapmamak ya da iyi biri olmak için gerçekten korkuya ihtiyacımız var mı? Neden birbirimizi sürekli korkularla beslemeye çalışıyoruz? Sürekli birbirimizden korkular alıyoruz, korkular veriyoruz.

Acaba en çok hangisinden korkuyoruz?
Hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağından mı, yoksa herşeyin yine eskisi gibi olmasından mı?

07 Eylül 2008
Haşim Arıkan
http://hasimce.blogspot.com/

Kaynak gösterdiğiniz ve ticari bir amacınız olmadığı sürece yazılarımı kullanabilirsiniz.

 
Toplam blog
: 110
: 1108
Kayıt tarihi
: 05.02.07
 
 

Kimliksiz bir yazanım aslında... Bazen benim, bazen senim, bazen de herhangi biriyim. Belki d..