Geçmişe takılıp, hayatınızı zehir etmeyin

Hayatımız gelip geçiyor, her gün yeni bir şeyler yaşıyoruz.

Geçmiş mazi oluyor ve geri gelmiyor. Çoğu zaman bazı şeyler değişiyor, eskisi gibi olmasını istiyoruz. Ama her şey eskisi gibi olmuyor. Bazı olaylar bir defa, bir günde yaşanıyor. Tekrarı olmuyor.

Her türlü olumlu, olumsuz olayları yaşamış, olumsuzluklar durumunda, birbirlerine dünyayı zindan edip, her acıyı çektirmiş iki sevgilinin tekrar barışıp, eskisi olmak istediklerini düşünün.

Olmaz.

Söylenen sözler, kırılan kalpler geri gelmez.

Her ikisi de çoğu zaman “eskisi gibi olmuyor” derler. Ancak o zaman anlarlar, bazı şeylerin geri gelmediğini, ama iş işten geçmiştir.

”Geçmişe bakma geleceğe bak, demek kolaydır” Başımıza geldiğinde, anlarız. Pratik ile teorik her zaman birlikte değildir. Geçmişimiz iyi olsun kötü olsun, hep bizimle gelir. Yanımızdan bir defa ayrılmaz.

Herkesin geçmişte bırakamadığı, unutmadığı iyi kötü anıları mutlaka vardır.

Geçmişi unutmak, zordur ama geçmişin etkisi ile de bir ömür geçmez. O ömür zindan olur bizde.

O zaman ne yapmak lazım.

Modası geçmiş ne varsa, bir yerlere kaldırın. Verebiliyorsanız, fakir birilerine verin.

Eski arabanız varsa, satın. Yeni bir tane alın.

Geçmişi bırakın.

Geçmişe dair, pişmanlıklarınız çoksa, hayatınız kötü demektir.

“Keşke yapmasaydım” demek hiç yapmamaktan iyidir. Hiç olmazsa pişman olduğunuz olay hakkında deneyim kazanmış olmuşsunuzdur. O zaman fazla üzülmeyin. Bu anda olsa belki aynı şeyi yapmazsınız. O halde geçmişinizden pişman olmanız için bir neden yoktur.

Hayatınızdaki seçimler, hep bizim eserimizdir. Nasıl istersek öyle yaşarız. Kimi istersek onunla evleniriz. Tabi ki o da bizi isterse.

Bakın hayat akıp gidiyor. Yaz da geldi. Geçmişe takılıp, hayatınızı zehir etmeyin.