Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '16

 
Kategori
Deneme
 

Geçmişi hatırlamasak hayatımız bir gün olurdu, o da bugün

Geçmişi hatırlamasak hayatımız bir gün olurdu, o da bugün
 

Mutlu olurduk ama mutlulukları biriktiremezdik; tabi acıları da. Olmayan geçmiş, bilinmeyen gelecek, sürpriz yarın…

En önemli cümle “Yaşadığımızı anlamazdık” Gerçekten öyle mi? Mutluysak mutlu, mutsuzsak mutsuz, o an ne yaşadık hepsi bu. İyi de geçmişten gelen ve geleceğe de sarkan işlerde nasıl olacak?

Geçmişi hatırlamasak hayatımız bir gün olurdu, o da yaşadığımız gün. Yani iyi mi olurdu? Hayatımız bir gün ama binlerce “bir gün” Beynimiz boş, yüreğimiz sıfır kilometre, dün kollarımızdaki kadını sabah tanımadık “Sen de kimsin?”

Hafıza kaybı gibi bir şey olur ya, yakınlarımızı da tanımayız; her gün yeni yüzler, yeni insanlar, bambaşka bir dünya… Önceden nasıl olduğunu hatırlamadığımız için bize her şey her gün yeni gibi gelir.

Bu yazıyı yazmamdaki amaç hani belki ileride isteyenler için böyle bilimsel bir imkân ortaya çıkarsa diye… Geçmişi hatırlamanın güzel yanları da var kötü yanları da. Ama en önemlisi yaşadığın ortaya çıkıyor. Lakin birikim her zaman iyi değil, nehir gibi akıp gitmek lazım.

Günlük işler gibi, yapıp bitiriyorsun ertesi güne bir şey kalmıyor; ne dert ne tasa. Umut yok, umutsuzluk yok, hayal mayal, endişe… Oh be! Beş dakikalık mutluluğun zevkini beş dakika sürelim yeter, unutulmazlık da neymiş! Öldük kaldık o gün. Hayatımız güneş doğunca başlar, ertesi gün tekrar yeni bir güneş doğar. “Ya hava kapalıysa!” Espri yapmanın sırası değil, tam da atış moduna geçmişken!

Günleri saymazdık, ne yaşımız olurdu ne de ne zaman doğdun, kaç yaşındasın… Yav gerçekten çok ilginç olurdu (Ve biliyor musunuz, bilim belki bir gün bunu yapar) Devlet mevlet hiçbir şey olmazdı ya, belki de birbirimizi yerdik! Çünkü bir şey öğrenemezdik, kendimizi bile bilmezdik.

Burada marifet mazimizde mi, maziyi hatırlayan hafızamızda mı? Üstelik tek kendi mazimiz değil yaşadığın her şeyi hatırlıyorsun. Ve hatırlamak bilmektir. İşin romantik yanı güzel de bu gerçekleri de düşününce…

Gelecek olurdu herhalde, sürecin devam ettiğini bilirdik de bilgi olur muydu o zaman? Her gün yeni doğmuş bir çocuk gibi olurduk o zaman. Ama bilgi olmayınca neyi nasıl yapacaktık. Yazardık bir yere, her yeni gün bu kâğıtlara(bilgisayara) bakar bakar yaşardık, kâğıt bizim hafızamız olurdu.

Ne fark etti, ha hatırladık ha kâğıttan okuduk… Sadece istediklerimizi, bize lazım olanları alırdık… Ölene gidene de yanmazdık, o anda ne üzüldük o. Savaşlar falan hiçbir şey olmazdı, bugün kavga ettiğini yarın unuturdun çünkü yeter ki o gün geçsin. Acayipmiş ya!

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..