Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Geçmişte saplanıp kalmalı mı, yoksa geleceğe dönmei miyim yüzümü?

Geçmişte saplanıp kalmalı mı, yoksa geleceğe dönmei miyim yüzümü?
 

"RESİM:ALINTI"


Hep geleceğe dön yüzünü geçmişe takılıp kalma denir akıl verilirken. Akıl veren çok olur da ekmek veren olmaz ya. Yani sıklıkla duymuşuzdur buna benzer cümleler. O cümleler ki kulaklarımda çınlıyor, beynimi zonklatıyor, balyozlar indiriyor başıma başıma.

Öyle bir noktadayım ki ileri gidemiyorum, çakıldım kaldım olduğum yere. Geçmişe bakıyorum acılı bir yürekle. Gözlerim buğulu. Yaşanmışlıklar mengene gibi sıkıyor yüreğimi. Daralıyorum. Karabasan gibi üzerime çörekleniyor canımı yakan geçmiş.

Geleceğe döneyim diyorum yüzümü. Önümü göremiyorum. Korkuyorum. Bu yaştan sonra yeni bir düzen kurmak kolay değil ki hem de bu kadar zavallı hissederken kendimi.

Alışkanlıklardan kopmak hiç de kolay değil. Onca yıl iyisiyle kötüsüyle çizik çizik kurumuş bir ağaç gövdesi gibiyim. Kabuk kabuk soyuluyor çürümüş gövdem. İçerim çok hasta. İflah olur mu susuz kalırsa. İşte belki de bu yüzden henüz vakit varken yaşama tutunmak için su verecek birini ummak.Geçmişte yok bildiğim. Geçmişi yakından tanıyorum. Onun kokuşmuş, küflü sayfalarında çok şey var yüreğimi yakan. Kırgınlığıma dolanmış öfke ve nefret her satır başında karşıma çıkan.

En çok da bu yüzden çekip gitmeliyim. Kendimi imha etmeden gitmeliyim. Geleceğin ne getireceğini bilmeden cahil cesaretiyle belki de alıp başımı gitmeliyim. Yaşadıklarımdan daha kötü şeylerde yaşayabilirim elbet çok daha güzellerini de. Ama neden bu kadar çok korkuyorum… Geleceğe adım atmayı aklımdan geçirdiğim anda tarifi imkansız bir yılan çörekleniyor boğazımın üzerine… Neden yan gelip yatıyor buz gibi.

Kavurucu yaz günlerinde kana kana içtiğim bir bardak suya ihtiyacım var şimdi yeniden yeşermek için. Kurtçuklar beni kemirip bitirmeden önce. Evet, evet bir an önce gitmeli. Ama nereye. Düşenin dostu olmazmış… Düşüyorum bir kez daha. Herkes bir başınaymış onca kalabalığın arasında. Elini uzatıp kaldıracak olmazmış en ihtiyaç duyduğun anda. Ezip geçerlermiş, yok sayarlarmış, basar basarlarmış üzerinize.

Söyleyin bana şimdi ne yapmalıyım geçmişe saplanıp kalmalı mı, geleceğe mi dönmeliyim yüzümü.

(20.11.2008)


 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..