Geçmişten bugüne Türkiye

Evet değerli Dostlar;

Bugün sizlerle, geçmişle bugünü mukayese edelim dedim.

Eskiden muhallebici, yoğurtçu, bileyci vs vs.. mahallelerde dolaşırdı.

Sokaklarda bayram günleri lunaparklar çocukların eğlencesiyle coşardı.

Komşular birbirlerine selam vermeden geçmezdi.

Asla hiçbir komşu aç kalmazdı.

Bir komşu rahatsızlansa, yardım etmek için, insanlar birbiriyle yarışırdı.

Misafirlikler çok sık olur, herkes binadakileri tanırdı.

Küçükler büyüklerini sayar ziyaret ederdi.

Büyüklerde, küçükleri, ufakta olsa bahşiş verir, sevindirirdi.

Eskiden teknoloji yoktu. Fakat herkez mutluydu.

Alevisiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Trakyalısıyla, Anadolu insanlarıyla, ayırım yapmadan, kardeşçe geçinirdi.

Bu ülke bir çok kuyrukları da gördü.

Yağ, tüp, su vs vs...

Ama herkes mutluydu.

Buna bir çok örnekler ekleyebiliriz.

Atladığım veya yazmadığım.

Peki şimdi ne oldu?

Binada oturanlar birbirini tanımıyor. Bayramlar sadece tatil amaçlı kullanılıyor.

İnsanlar mutsuz. Her iki insandan biri ya mutsuz ya hastalıklı, ya da bir sürü borcu var.

İşsizlik, terör, vurdumduymazlık, herşeyi seyir etme hastalığı, gaza gelmeler, kavga etmek için bahane aramalar, ırk ayırımı yapmak, suçların artması, insanların bir olması gerekirken, birbini satma yarışı vs vs....

Artık ülkemizde açlıktan insanlar ölmeye başladı.

Bölünmeler başladı.

Ülkemizde batılı olma uğruna gelenek ve görenekler bitirildi.

İnsanlar parasızlıktan boşanmaya bile başladı.

Zenginler fakiri gözetmiyor artık.

Varlıklı olduğu halde, ne yardım ediyorlar, ne de kurban kesiyorlar.

Bu ne hırs?

Hani biz müslümandık?

Hani Atatürk'ün yolunda gidiyorduk?

Peki ne değişti?

Tabiki geçmişten bugüne kötü yönetimler ve modernlik adı altında değişen gençler.....

Defalarca yazdığım acı gerçeklerden biride , Ülkemizi kaosa sürüklemeler ufak ufak gerçekleşiyor.

Bir yandan İslamla Atatürkçülük çarpışıyor.

Bir yandanda ırk çatışması çoğalıyor.

Şimdide alevilik ve cami yakmalar......

Amaç belli Müslümanla alevi çarpışsın.

Ve İMF esiri ülkemiz yoksullaşıyor.

Dört bir yanı cennet olan ülkemiz hala sömürülüyor, talan ediliyor.

Biz ne yapıyoruz?

Tabiki seyir ediyoruz.

Peki nereye kadar?

İlla harekete geçmek için bu Ülke işgalmi edilmeli?

Savaşmadan da ülke ele geçirilebiliyor.

Şimdi olduğu gibi.....

Kürt kardeşlerimize yeteri kadar ilgi sağlanmadı. Onlarında çoğunun beyni kürdistan naralarıyla yıkandığı apaçık ortada...

Ayrıca önlemler alınmıyor, bir hiç uğruna şehitler veriliyor.

Kaç yıldır pkk illetinden kurtulamadık.

Ermeniler harekete geçti.

Sanki onların hiç suçu yokmuş gibi ihaleyi bize yükleyip para kazanmak davaları.

Kıbrıs ise masada gitti gidiyor....

Bir gerçek daha var. Her kürt ailesinin en az 7-8 ve daha fazla çocuğu var.

Peki sebep?

Hiç araştırılıyor mu? Neden diye ne amaç taşıyorlar diye?

Beyinleri yıkanan kürt kardeşlerimiz (hepsi değil tabiki) savaşçı yetiştiriyor. Resmen yarın ülke kurmak için...

Bunun başka açıklaması var ise inandırıcı bir açıklama yapsın.

Bir yandanda zengin ülkemizde petrol çıkarılmıyor. Daha öncede yazmıştım.

Neden?

Zengin ülkemizde fakir yaşıyoruz.

Peki bu yazdıklarımın kimler farkında acaba?

Biz yine abuk subuk maillerle kakara kikiri muhabbetle zaman geçirelim.

Ülkemize, dinimize, Laz, Türk, Kürt ve Alevimize sahip çıkalım.

Yoksa bölünür ve Irak gibi oluruz. Tabiki dış güçlerede kolayca yem oluruz.....

Sevgi ve saygılarımla;

Ahmet İdiz.....

Milliyet blogtaki yazdığım yazıları bu linkten görebilirsiniz

http://blog.milliyet.com.tr/ahmetrobin

ahmetrobin@hotmail.com yazışma adresim

ahmetrobin@gmail.com mail adresim

Beni uzaklarda arama
Dostların buluştuğu yerdeyim

Ahmet İdiz..

Gülümseyin hayata gülümseyin dostluğa
Sevginin gücüne aşkın sonsuzluğuna
Gülümseyin sabah kalktığınızda
Aynaya bakıp kendinize de gülümseyin

Gülümseyin sizi kızdırmak isteyenlere
Size küsenlere sizi hiçe sayanlara
Bak ağaçlardaki kuşlar sizin için ötüyor
Gülümseyin onlara da hatta tüm dünyaya

AHMET İDİZ....