Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '08

 
Kategori
Haber
 

Gel abi gel, bedava... Vatan da bedava...

Gel abi gel, bedava... Vatan da bedava...
 

Bedava bel, boyun ve sırt ağrısı tedavisi kuyruğu...


Bugün Pazar…

Sabah yataktan kalkar kalkmaz aklıma bir şarkı geldi, mırıldanmaya başladım;

<ı>“Saymadım, saymadım kaç yıl oldu,
<ı>Sen ellerin olalı…

<ı>Bilmem yüzümün güldüğünü,
<ı>Ayrıldık ayrılalı, ayrıldık ayrılalı, ayrıldık ayrılalı…

<ı>Beni sorarsan eğer,
<ı>Gönlüm hala, gönlüm hala yaralı…
<ı>Ayrıldık ayrılalı, ayrıldık ayrılalı, ayrıldık ayrılalı…”

Yusuf NALKESEN’in Kürdili Hicazkâr makamındaki bu şarkısının neden sabahın ilk saatlerinde aklıma geldiğini pek de anlayamadım… Ama geldi işte.

Sonra dikkat ettim, <ı>“Milliyet Blog” da 500. yazıyı (bu yazı ile) geçmiş bulunuyoruz. Acaba içime mi doğdu, halbuki <ı>“Milliyet Blog”cu olalı şunun şurasında daha ne kadar oldu ki!... Sonra ben daha “Yeni” yazmıyorum ki, yazılarımın sayısını ben bile unuttum, birçoğunu da kaybettim.

Yok, bu olamaz…

O zaman ne?... Niye aklıma geldi bu şarkı durup dururken. Yoksa gelecekte <ı>“Saymadım, saymadım kaç yıl oldu vatan laiklikten gideli, parçalanalı” mı diyeceğiz ki bilinçaltında oluştu şarkı sözleri de birden bire, kalkar kalkmaz kafama takıldı?

Hani bugünlerde hep aklımız, fikrimiz, aşımız, ekmeğimiz <ı>“Vatan”ın ve <ı>“Millet”in birliğinizin korunması ya…

Yok, o da değildir. Bu kadar da <ı>“Karamsarlığın” içine girmenin bir gereği yok. Millet olarak dimdik ayakta duracağımız biliyorum, buna inancım hala tam.

Öyleyse?!...

Vallaha takıldı işte, söylemeye de devam ediyorum bir uçtan yazarken de…

<ı>“Saymadım, saymadım kaç yıl oldu,

<ı>Sen ellerin olalı…”

<ı>

Ama gelin ben bu Pazar günü size daha<ı> “Komik “bir haberden söz edeyim de, biraz gülün bu kadar stresin içinde bari… Tabi, benim gibi düşünüp gülmekten vazgeçebilirsiniz de…

<ı>

Size, Hürriyet gazetesinden bir haber aktaracağım. Lütfen bu <ı>“Kısa” ama <ı>“Özlü” haberi okuyunuz…

<ı>“Manisa'da bedava masaj yapıldığını duyan yaşlı ve hastalar merkeze koştu.

<ı>Bedava bel, boyun, sırt ağrılarına masaj yapan termal yatak merkezi önünde her gün uzun kuyruklar oluşuyor. Merkeze kısa bir süre öncesine kadar Manisa'dan ilgi varken şimdiyse bedavayı duyanlar Balıkesir'den Afyon'dan bile geliyorlar.”

Nasıl haber ama?

Biz de mi gitsek ne… Arkadaşlar bazen öneriyorlar ya <ı>“MB yazarları, hadi şurada buluşalım” diye. Bakın ne güzel fırsat, hem de <ı>“Bedava” imiş…

Nedense hep <ı>“Bedava” olunca işi gücü bırakıp <ı>“Bedava”nın arkasında kuyruğa giriyoruz.

Odun, bedava, kömür bedava, bulgur bedava, salça bedava, makarna bedava, bedava oğlu bedava… Şimdi <ı>“Bel, boyun, sırt ağrılarına masajı” da bedava… Tam da Şair Orhan Veli’nin dediği gibi…

<ı>Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.

Tabi bu kadar <ı>“Bedavadan” hayat olunca, millet olarak <ı>“Vatanının” ve <ı>“Cumhuriyetin” ve de <ı>“Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti”nin de değerini bilmiyoruz, onlar da "BEDAVA" anlaşılan…

Ancak acı bir gerçek var Orhan veli’nin <ı>“Acı su bedava;/Kelle fiyatına hürriyet,/Esirlik bedava;” dizelerinde anlattığı gibi.

Amma ve lakin…

Atasözlerimiz de var…

Her ne kadar <ı>“Bedava sirke, baldan tatlı olur”sa da, altı üstü sirke… "Bal"ın ise aslı nesli bellidir. Derler ya "Asıl azmaz, bal kokmaz" diye...

<ı>“Ucuz etin yahnisi yenmez”; basitçe<ı> anlamı Ucuza alınan, mal edilen şeylerde nitelik bulunmaz; ya çürük, ya kötü, ya da hilelidir. Bu sebeple, bu tür mallardan istenildiği gibi fayda sağlanamaz.

<ı>

<ı>“Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti.” Bu atasözünün de basitçe anlamı şöyledir;<ı> Bir malin fiyatı niteliğine göredir. Bu sebeple ucuz şeylerin ucuzluğuna tamah etmemeli, pahalı şeylerin de pahalılığından korkmamalıdır. Çünkü ucuz olan çürük, kötü ve dayanıksız olur çoklukla; pahalı olan da kaliteli, değerli ve sağlamdır.<ı>

<ı>

<ı>“Ucuz alan pahalı alır.” Bu atasözünün de anlamı, diğerleri ile benzeşir.

Umarım, <ı>“Bedava” peşinde giderken, değerlerimizi yitirmeyiz.

Yani…

“Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan" olup "Vatanıı ve milleti" de "Bedavaya" kaptırmayalım…

Diyorum ben, eğer işe yararsa...

<ı>09 ŞUBAT 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..