Gel de şu kulağımı deliver....

Fıkralardan ders almak gerek...

'' Kızım sana söylüyorum;gelinim sen anla '' mukabilinden anlayanlar için sivrisinekler o kadar güzel orkestradır ki...

'' Kıssadan hisse alanların ''  yaşam deneyimleri artar...

Yaşarken aldığımız dersler de '' yenilen kazıkların bileşkesi '' değil midir ?..

'' Hiç tarihten ders alınsaydı, tarih tekerrür eder miydi ?..'' diyen şâire hak vermemek mümkün mü ?..

Aşağıdaki fıkralardan, hangi  ''Kıssadan hisse '' ler çıkaracağız...Bakalım.

Varan biiirr...

. . . . . .

* Churchill, akıl hastanesinde dolaşıyormuş. Bir hastanın kendisine dikkatle baktığını görünce yanına yaklaşmış.

-Hayrola beni tanımadın mı ?..

-Hayır tanımadım, kimsin sen ?..

-Ben Haşmetlû İngiliz İmparatorluğu'nun Başbakanıyım.

Akıl hastası gülmüş...

-Ben de öyle başlamıştım, sonra buraya getirdiler. :))

'' Tanrı,kimseye taşıyamayacağı servet ve makam vermesin...Leoparın üzerindeki kıymetli kürkü bile onu hayvanlıktan kurtaramamış...''

*****************

Delikanlı ,'' İlle de bu kızı alacağım '' diye tutturmuş...Babası:'' Etme,eyleme bu kız bize yaramaz...'' Demişse de dinletememiş...

Düğün,dernek yapılmış; gerdeğe girilmiş... Ertesi sabah delikanlı süklüm püklüm kulakları düşük, çıkıp babasının yanına gelmiş.

- Ne oldu oğlum, nedir bu halin ?..

- Sorma bubaaa...Sormaaa !..Gelinin, kız, deeeeğeeelmiiiş...Ühüüü...

Babası tam ağzını açıp, gözünü yumacakken yatak odasındaki gelin damada seslenivermiş...

- Aşkııımmm !.. Gel şu kulağımı del de küpeyi takayım...

Delikanlının babası dayanamamış...

- A kızım !..Sen de bir tuhafsın !..Babanın evinde yaptıracağın işi burada; burada yaptıracağın işi de babanın evinde yaptırmışsın ....

............

''Feleğin çemberinden geçmiş üç kağıtçılar, devlet erkânında görev aldıklarında, delinmedik kulak kalmayabilir. :) ''

........

* Genç ve orta yaşlı eşekler, köy meydanında toplanıp '' Rüşvetçi semercilerinin '' değişmesi için miting yapacaklarmış...

Yaşlı bir eşek,aralarına girip sormuş.

-Sizin derdiniz nedir ?..

Koro halinde..

-Semercimiz rüşvetçi, sırtımız yara içinde, küpünü doldurdu...İstemezüüükkk !..

-Peki yeni semerci gelirse, ne olur haliniz ?..

-Bundan daha iyi olur...Bu semerciyi istemezüüükkk !..

-Yeni semerci gelince küpü boş gelecek..Ve acemi olduğundan, ustalaşana kadar sıpalarınızın sırtı daha da yara olacak...Küpünü dolduruncaya kadar da ebenizi belleyecek !..Gelin sesinizi çıkarmayın...

Eşekler gürûhu, ''Bir bilene '' inanarak hemencecik iknâ olup dağılıvermişler...

..........

'' Eşeği toya (düğüne) çağırmışlar;ya odunadır ya da suya '' demiş... :)) ''

........

* Padişah, herşeye zam yapmış. Ertesi gün vezire sormuş.

- Halkın durumu nedir ?..

- Çok üzgünler..Kara kara düşünüyorlar devletlüm !..

Padişah bir ''Zam '' daha emretmiş...Ertesi gün yine sormuş.

- Durum nasıl ?..

- Ağızlarını bıçak açmıyor devletlüm !..

Arkasından bir zam daha yapınca, vezir padişaha koşmuş...

- Devletlüm, çok garip...Herkes zil takıp oynuyor !..Köşe başlarında davul-zurna halaylar çekiliyor !..Göbek atan atana...Vur patlasın çal oynasın !..

Padişah yerinden fırlamış...

-Aman haaa !..Zinhar bir daha zam yapmayın !..Bundan sonra bunların ne yapacağı belli olmaz !..

. . . . . . . .

* Her göbek atana kanma, aldanma; altından çapanoğlu çıkabilir..Davulla gelenler,dümbelekle gidebilir . ''

..........

Dindar Yahudi zengin Salamon, ölüm döşeğinde yatmaktadır...Mirasçıları,O'nun ölmesini beklerken bir taraftan da mal-mülk kavgasına başlamışlardır. Salamon, gözlerini zorla açar ve kısık sesle sorar...( Mirasçıların hepsi yapmacık ağlama moduna girerler )

- Monika burada mi ?..

- Burada babaciii !..

- Mişon burada mi ?..

- Burada babaciii !..

- Robert burada mi ?..

- Burada babaciii !..

Salamon aniden dirilir ve öfkeyle bağırır !..

- Peki dükkani kime bıraktiniz bre mendeburlar ?..

........

''  Zenginim diye yerinme; sen ölünce mal bölüşme kavgası yapan  çok olur . Paranın dini-imanı olmaz.. ''