Geldikleri gibi giderler!

17 Aralık 2013..

Camia ve iktidarın kılıçlarını en sert biçimde birbirlerine savurdukları tarihi bir sürecin dönüm noktası. Türkiye'de vesayet denince akla sadece askeri vesayet gelmemesi gerektiğinin de en açık göstergesi.

Adnan Menderes'in idamı, 12 Eylül 1980 askeri darbesi, 28 şubat süreci, Ergenekon, Balyoz, Şike davası ve şimdi de CAMİA.

Devletin her kademesinde devlet dışı bir yapılanmanın mutlaka var olduğu bir cumhuriyet şekli. İşin ilginç kısmı da şu  ki ,iktidara getirdiğimiz her partinin bizim irademiz dışında ve sandık dışı yollarla tasfiye edilmek istenmesi..

Sahi ne oldu bizim o  'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' dusturumuza?

Geldikleri gibi sandıkla gitmeyeceklerse bu ülkenin yönetim biçimine CUMHURİYET demek ne denli doğru?

Sandık dışı yollarla,çamur at izi kalsın politikalarıyla, her seçim döneminin promosyonu haline gelen kasetlerle nereye ulaşacağız?

Sandıkta parti amblemini göremediğimiz mihrakların iktidar olma çabalarına daha ne kadar boyun eğeceğiz?

Daha kaç Adnan Menderes göndereceğiz dar ağacına?

Daha kaç kez sil baştan kuracağız ülkeyi?

Kaç kez daha milletin iradesini hiçe sayarcasına darbe girişimlerine eyvallah diyeceğiz?

Uyan Türkiye!

Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal?

''Geldikleri gibi giderler'