Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '07

 
Kategori
Anılar
 

Geleceğimiz ne getirir bilinmez!

Geleceğimiz ne getirir bilinmez!
 

"Önüm arkam sağım solum" başlıklı yazım en çok yorum alan yazım olmuş durumda ve yazının karşısındaki görüşler, yorumlar yaparak, benden cevap bekliyorlar.

Benim imam hatiplilerle "bir alıp veremediğim varmış" hissine kapılanlar bile var. Oysa yazdıklarımı dikkatle okuyanlar, imam hatiplilerin sınava girişte yaşadıkları dezavantajların böyle bir dönemde, gündeme getirilmeden arka plandan geçiştirilmesi üzerine yazdığımı görecekler.

Neyse ben yorumlarda sorulan sorulara cevap vereyim.

Sizlere kendi lise yaşamımdan örnekler vereceğim:

Ben düz lise mezunuyum ve kredili sistemin son kurbanlarındanım. Yorumlarda, imam hatiplilerin ailelerinin tercihi sonunda bu liseleri seçtikleri yazılıyor. Katılıyorum, ben de lise döneminde ailemin gösterdiği yoldan gittim. Zaten o yaştaki hayat tecrübemle, geleceğimi belirleyecek böylesi bir kararı tek başıma veremezdim. Hatta ailemin de tecrübesinin yetersiz olduğu dönemler oldu. Orta okuldan -o yıllar kesintisiz eğitim 5 yıldı" sonra bir çok sınava girdim ve Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümünü kazandım. Günümüz gençliği gibi benim de bilgisayara olan merakım had safhada idi. Bana ve aileme kalsa gözü kapalı gidip kaydımı yaptıracaktım. Ama ailem bir de daha tecrübeli birisine danışalım dedi. Bu kişi eski milli eğitim müdürlerinden birisi idi, ismini şu an hatırlayamıyorum. O kişi bana çok iyi düşünmelisin dedi. "Meslek lisesi seçimin ileride üniversiteye girmeni engelleyebilir" dedi. "Bu tür liseler eğitimleri gereği, kendi branşında gerekli teknik elemanın sağlanması için kurulmuşlardır" dedi.

Belki, lise hayatının seçimi için bu kadar araştırma gerekli mi diyeceksiniz. Devam edelim...

Düz liseyi seçtim tabi ki, üniversite eğitimimi almak istiyordum. İleride bir problem yaşamak uğruna maceraya atacak zamanım yoktu.

Lise döneminde de tercih yapmam gereken zamanlar oldu. Bunlardan belki de en önemlisi, branş seçimi aşaması idi. Yanlış hatırlamıyorsam, "Matematik-Fen, Türkçe-Matematik, Türkçe-Sosyal, Yabancı Dil ve Spor" branşları vardı. Ben de üniversite eğitimimi almak istediğim branş doğrultusunda seçimimi yaptım ve Matematik-Fen (MF) bölümünü seçtim.

Çünkü ben bilgisayar mihendisliği okumak istiyordum. Meslek lisesinde bilgisayar bölümünü tercih etmemiştim ama, bu kez mühendislik olmalıydı. Branş seçiminden sonraki 2 yıl benim için zor bir dönem oldu. Sayısal dersler ağırlaştıkça ağırlaşıyor ve beni stres dalgaları içinde oradan oraya savuruyordu. Sayısal derslerin zorluğunun yanında sözel dersler o kadar kolay geliyordu ki, sayısal bölümler arasında en iyi sözel ders puanları benimkilerdi.

İşte bu anlarda, neden Türkçe-Matematik seçmedim diye kendi kendimi yiyordum.

Üniversite sınavında bu bölümlerle ilgili tercih yapsam, olmazdı çünkü yeterli puanı branş dışı tercihlerde alamazdım.

Tek şansım vardı, branş derslerimi yükseltmek. Yükselttimde ama yeteri kadar değil. Kapasite meselesi bie yerde.

Evet mühendislik oldu, ama bilgisayar mühendisliği değil de Gıda Mühendisliği.

Tüm bunları neden anlattım, yorumlarında soru soran arkadaşlarıma cevap vermeye çalıştım. Kıssadan hisse hesabı. Ama belki hisselerini çıkaramamışlardır ben yardımcı olayım:

Gelecek kendi geleceğimizdir, onunla ilgili karar verirken son söz bize aittir. Kendimizi bu yeterlilikte hissetmiyorsak, ailemize hatta daha yetkin kişilere sorma hakkımız da vardır. Ama kararı verdikten sonra dönüş yoktur, tüm sonuçlarına katlanmamız kaçınılmazdır. "Ben böyle karar verdim ama şimdi değiştirdim, tüm sistemi kendi çıkarlarım için düzeltelim" deme hakkımız yoktur. Yaşam içinde hedefleriniz tabi ki değişebilir, kendinizi yeni hedefleriniz için geliştirmek sizin takdirinizdedir.

Uğraşıp, didinip yüksek başarılar elde edebilir ama sistemler gereği hakkınızı almadığınızı düşünebilirsiniz. Ama bu sizin geçmişteki seçimlerinizle ilgili bir sonuçtur. Üstelik bu seçimleriniz, size ileride ne gibi zorluklar getireceği önceden belli olan seçimlerdir.

Tekrar söylüyorum benim imam hatiplilerle bir alıp veremediğim yok, sistemi lastik gibi çekip duranlara, orasını burasını delip geçmek isteyenleredir lafım.
 
Toplam blog
: 117
: 1067
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

1980 yılında Mersin'de doğdum, bütün eğitim öğrenimimi Mersin'de tamamladım. Yetmedi, işimi de Mersi..