Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '18

 
Kategori
Dünya
 

Geleceğin Tohumlarını Atıyoruz

Geleceğin Tohumlarını Atıyoruz
 

GİRİŞ
Olaylar hızlı gelişince bizde biraz ağırdan alınca konular brikti. Biraz son zamanlarda yaşananları konu alacağız. Gündemin gerisinde karsakta o kadar çalıştık, biraz değineyim istedim. Gönlüm düşüncelerimin çöpe gitmesine razı gelmedi.
 
TRUMP DİPLOMASİSİ
Trump, ABD’de ve ülkeler arası ilişkilerde bir twitter dönemi başlattı. Sultan Süleyman Han’ın kurguladığı ve ilk olanakta uyguladığı diplomasi, Trump ile birlikte  ABD’de rafa kalktı. Uluslar arası ilişkiler yerlerde sürünüyor dersek haksızlık etmiş oluruz. Çünkü, yerin dibine girmiş durumda. Ona keza; ABD deki güçler arasındaki devletin çekiştirilerek işlemez hale getirilmesi de bir fecaat boyutundadır.  Bunu dile getirmek benim haddime değil ama bizim kucağımıza kadar düşmüştür. Gönlümüz rahat. 
 
NATO, SSCB ve TÜRKİYE
Zamanında biz NATO’ya SSCB’den korunmak maksatlı olarak girmek isterken NATO’da Türkiye’yi SSCB’ye karşı kullanmak ve çıkabilecek sıcak bir savaşın ana cephesi haline getirerek vatanı savaş alanı olarak kullanmak istemiştir. (Kesin, Menfi.)
 
NATO, SSCB’nin savaş unsurların, savaş planlarını, siyasi, ekonomik gidişatı ve Nükleer çalışmaları Rize Pazar Üssünden dinlemek yoluyla elde etmiştir. Rize Pazar Radar Üssüne bu dinleme sistemleri Türkiye NATO’ya üye olduktan on sene sonra ABD, teknik askeri personeli tarafından kurulmuştur. Link sistemiyle de bilgiler ABD’ne aktarılmıştır.
NATO, Türkiye’yi aynı zamanda Karadeniz tarafından çevrelemek maksadı ile de kullanmıştır. O dönem Türkiye’nin önemi buydu. Hem bilgi alınacak hem cephe olarak kullanılacak bir devletti. Tüm bunlara rağmen eğer zamanın SSCB’si Türkiye’ye bir saldırı düzenleseydi acaba NATO bu saldırıya karşı bir saldırı düzenler miydi? (Net, Hayır, Menfi)
NATO, Türkiye için kendisini riske atmazdı. Bunu soğuk savaş sonrası Türk subaylarının da bulunduğu NATO Toplantısında, Türkiye’yi yansıdaki haritada bölünmüş olarak göstererek teyit etmiştir. Ben de bundan ötesini beklemiyordum. 1991 SSCB’nin dağıtılması sonrası Türkiye NATO’daki görevini tamamlamıştı. O dönem bunu da gizlemediler ve açıktan söylediler. Neden açıktan söylediler? Çünkü görevini tamamlayan Türkiye’nin yakalarından düşmesini istiyorlardı. ABD tek kutuplu bir dünya düzeni devleti oluyordu. Soğuk savaş bitilişti. ABD, yeni ve tek kutuplu bir düzeni temsil ediyordu. Bu büyük güç bir güç zehirlenmesine uğradı ve fazlalık olarak gördüğü Türkiye’yi öteledi. Senin artık bizimle işin kalmadı, bizimle değilsin dedi. Demek zorundaydı. NAOT toplantısında açıktan böleceklerini söylediler ve itelediler. Neden? Çünkü Türkiye’nin NATO’dan ayrılması gerekiyordu.
 
NATO’da iken bir NATO üyesini parçalanamazdı. Bu isteğini gerçekleştirmek için Türkiye’nin NATO’dan uzaklaştırılması gerekiyordu. Bu olmazsa son çare darbe yapmaktı. Zaman bunu bize darbe olarak getirdi. 
 
SURİYE OPERASYONU
Önce İngiltere’nin Rus asıllı ajan Skripal krizi arkasından ABD’nin Suriye Guta’da bir senaryo ile Esat’ın kimyasal silah kullandığı iddiası gündemi gerdi. Ardından Suriye’ye ABD, İngiltere ve Fransa operasyon düzenledi. Suriye’ye 100’ün üzerinde füze atıldı. Bölgede Suriye ile birlikte İran milis güçleri de vuruldu. ABD Rus güçlerine de operasyon yapıldığını iddia etti.
 
SURİYE OPERASYONU’NUN NEDENLERİ VE HEDEFLERİ
1. Astana grubuna dahil olunarak bölgedeki paylarının artırılması olmazsa Astan grubunun dağıtılması,
2. Eğer Suriye düşürülebilinirse Türkiye’ye operasyonun önünün açılması. (Bu ileriki bir planlamanın parçası olarak gündemde duruyor olabilir.),
3. İsrail’in güvenliğinin üst düzeyde sağlanması,
4. Türkiye’yi Suriye’ye sokarak bataklıkta yok etmeyi arzu ediyorlardı ama hesapları tutmadı, Beklenti gerçekleşmeyince Ortadoğu’da erimeye başladılar,
5. Katar ve Kudüs konularında dünyaya rezil oldular. İtibarları yerlerde gezdi. Atak halleri bir bumerang gibi kendilerine geri döndü. Bu hamle yerini bulmadı. Kendileri kendi ayaklarına sıkmış oldular,
6. S-400 S’lerin satın alınması konusunda bir gözdağı verilmesi,
7. ABD, silah sistemlerinin reklamının yapılması ve satışlarının artırılması.
8. Bunlar Ortadoğu’dan yavaş yavaş eridiler, bitmek üzereler. Bölgenin ellerinden kaydığını gördüler ve telaşlandılar.
 
Esat’ın batılılara bir zarı yok. İsteseler bu operasyonda Esat’ı ortadan kaldırabilirlerdi, kaldırmadılar.
 
Türkiye’nin batıya bir dahli var. Türkiye emperyalist sisteme karşı bir bayrak açmış durumdadır. Türkiye batının bildiği bu düzeni bozmak istiyor. İnsanlığı salaha çıkarmak istiyor. Türkiye genleşiyor, genişledikçe de batının elini ve alanlarını daraltıyor. 
 
Suriye yedi yıldır alev alev yanıyor. Bu zamana kadar neredeydiniz? Bunların derdi Ortadoğu’ya insani bir yardım eli uzatmak olamaz. Kendi hesapları ve çıkarları gereği bu operasyonu düzenlediler. Devamının gelmesi konusunda tereddütler var. Bence tekrar gelecekler.
 
SEÇİME ABD’DEN MÜDAHALE GİBİ DEMEÇ
ABD, Beyaz Ev sözcüsü, Türkiye’nin ohal ortamında seçime girdiğini ve seçim güvenliği konusunda endişelerinin olduğun demecinde bulundu. 
 
Şeytan insana güzel görünürmüş. Gene kulaklara fısıldamaktadır. Medeniyet savaşına girmeyin bunun galibi bellidir. Hele sizin bu güncel bitmiş durumunuzu dikkate alırsak galibiyet bizimdir. Sizin sinsi oyunlarınızın değildir. 
 
GERÇEK NEDİR?
Onların bir planı varsa mutlaka bizimde bir karşı planımız vardır. Bu planlarında daha önceden, hatta Cumhurbaşkanlığı referandumunun sonrası gündeme getirilerek belirlendiği kanaatindeyim. Bu seçim planına sürpriz bir unsur eklenerek planlanmış olma ihtimali çok yüksektir. Eğer öyleyse ki, bağımsız olmayı hedefleyen bir devlet öyle olmalı, oyun kurucuları tebrik ederim. Oyun işte böyle oynanır. 
 
Yeni seçim tarihimiz vatana ve millete hayırlı olsun.
Türkiye, emperyalistlerle hesaplaşacak. ABD'leri anında tepkisini verdi. ABD, Türkiye eğer S400-S'leri alırsa bunun bir müeyyidesi olur dedi. Bu sıcağı sıcağına yapılan bir açıklama ve tepkiydi. Serinkanlı olanlar bakalım buna hangi iğrenç oyunlarla cevap verecekler.
Seçim sonucunda devlet üstündeki art niyetli, projelerden kurtulacaktır. Sistem milli ve yerli olacak. Devlet çok çabuk karar ve reaksiyon verebilerek ön alabilecek. İçerideki dış aktörler taca çıkarılacak. Türkiye bölge aktörü rolüne tam oturmadan eş zamanlı sayılabilecek bir senkronizasyonla dünya liderliğine yürüyecek.
 
Türkiye’ye giydirilen bu deli gömleği parçalanıp yakılıyor. Batı şunu çok iyi biliyor. Türkiye, gerçek özgürlüğe ve yenidünyayı kurgulamaya geliyor. Bunu biliyorlar ve o sebepten onlarda bize yürüyorlar. Lakin dönem o dönem değil Oyunları tutmayacak. Batı battı gidiyor, durumu kurtarma çabaları onları daha da çabuk batırıyor. Bunu gören Almanya, ABD ile Suriye’ye müdahale etmeme kararı alarak kendisini dondurmak, sabitlemek amaçlı icraattan kaçındı. Bu da onu kurtarmayacak, buzlar zamanla çözülecek Almanya’da parçalanacak. Türkiye bu dönemde durmanın parçalanarak, yok olmak anlamına geldiğini anladı ve gerek diplomatik gerekse askeri olarak aktif hale geldi. Bu açık olarak görülebilmektedir. Türkiye kendisini kurtarmak, bölgesini kurtarmak ve dünyaya yeni bir düzen vermek amaçlı çabalamaktadır. Olmaz diyenler bir kere daha ve derin bir şekilde düşünsün. Baksınlar bakalım Dünya’ya bir vizyon verebilen başka bir ülke daha sunabilen var mı? Bunu Türkiye istemedi. Bunu tarih Türkiye’nin kucağına bıraktı. Bize biraz imkansız gibi görünen bölge ve dünya liderliği bizden başka kime verilebilirdi? Kapitalist ve liberal uygulamaları ile dünyanın başına bela olan emperyalistlere mi tekrar bırakılmalıydı? 
 
Bırakın adamların paralarını sermayelerini, finansını, sanayisini ve Silahını. Her şey madde değildir. Hatta madde en son şeydir ve hatta belki de madde hiçbir şeydir. Mevzu bahis olan şey yeniden bir medeniyet inşaa etmektir. Amacın büyüklüğünü kavrayabiliyor musunuz?  Bu başlı başına bir kitap konusudur. Bu yüzlerce kitabın yazılabileceği büyüklükte bir konudur. 
 
Madde ahmakların oyuncağıdır. Ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşamak isteyen Türk, dün defaten sıfırdan gelip dünyaya düzen verdiği gibi geçmişteki o tarih bugünde tekrar Türk’e bu görev olarak tevdii etmektedir. Her zaman söylediğimiz gibi Türkiye tarih sahnesine tekrar çıkacak. Yeni bir sistem ve yeni bir düzenle. Yerinden oynatılmış hak yerine tekrar oturtulacak. Bunu biz Türkler yapacağız ama bu dönemde ama bundan sonraki bir dönemde. Tahminim ise bu iş bu dönemde Türkler tarafından başarılacaktır. Her şey bir adımla başlar, biz birçok adım attık. Niyetimiz iyi akıbetimizde umarız iyi olur.
 
Tüm yukarıda bahsedilenlere ve bizi ötelemelerine rağmen, gelecek yüzyılların tohumlarını atıyoruz. Öylesine önemli bir yoldan geçiyoruz ve tarihin tekrar Türkler tarafından yazılışına tanık oluyoruz. İyi takip edin ve oyunu iyi okuyun. 
 
 
Toplam blog
: 72
: 918
Kayıt tarihi
: 29.06.08
 
 

1971 İzmir doğumluyum. Strateji, Taktik Felsefe, İşletme, Liderlik, Kalite Güvence Sistemleri, El..