Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '16

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Geleceğini tüketen toplum olarak, faturalarımızı ne kadar düzenli ödüyoruz?

Geleceğini tüketen toplum olarak, faturalarımızı ne kadar düzenli ödüyoruz?
 

Geleceğini tüketen toplumlar, eninde sonunda birilerinin boyunduruğu altına girerler.

Tarihimize şöyle bir bakalım: Osmanlı, Avrupa’yı titretirken, Avrupa’dan borç alıp, saraylar yaptırmaya başlayınca, Avrupa’nın gözünde “Hasta Adam” oldu. Sonunda da Koskoca Osmanlı bölündü, parçalandı. Sarayda oturanlar ve bir eli balda, bir eli yağda olanlar, çaldıklarıyla, çırptıklarıyla, kölesi oldukları Avrupa’ya kaçarak, gariban halkı kendi haline bıraktılar. Neyse ki Atatürk gibi bir deha çıkarak, hem ülkeyi, hem halkı kurtarıp, yepyeni bir Cumhuriyet kurarak, Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödedi.

Mustafa Kemal Atatürk, askeri dehasının yanı sıra, ekonomiye verdiği önemle de öne çıkan bir liderdi. İzmir İktisat Kongresi bunun en güzel örneğidir.

Türkiye Cumhuriyeti çok partili demokratik(!) sisteme geçtikten sonra, yeni borçlanmaya başladı. 1950’li yıllarda başlayan borçlanma bu güne kadar sürdü.

Bugün gelinen noktada ülkenin iç, dış borç toplamını Hazine bile bilmiyor. Özel sektöre kefil olan hazine, devletin ve özel sektörün borcunu tam olarak açıklayabilmiş değil. Kimi verilere göre 406 milyar dolar, kimi verilere göre 450 milyar dolar.

Bu kadar borçlu hale gelen ülkemizin son dönemde ne hale düştüğünü hep birlikte görüyoruz. Başkasından borç almak demek, itibarsızlaşmak demektir. Birileri itibarımız olduğu için bize borç veriyorlar diyebilir. Hayır! Ülkenin tabi zenginliklerini, faiz yolu ile sömürmek amacıyla borç vermektedirler. Ülke olarak en yüksek faizle borçlanan ülkelerden birisiyiz.

Biz gelelim geleceğini tüketen toplumun bireyleri olarak, ne kadar borçlanıyoruz?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) “Avrupa’da Finansal Eğitim” başlıklı raporu yayımlandı.

Raporda, OECD’nin girişimiyle kurulan Uluslararası Finansal Eğitim Ağı (INFE) tarafından 2015’te 17 ülkede yürütülen araştırmanın sonuçları da yer aldı.

Araştırmaya göre, 17 ülke içinde geçimini borçla sağlayan kişilerin nüfusa oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye.

1 yıl içinde ayın sonunu getirebilmek için en az 1 kere borç almak zorunda kalanların oranı Türkiye’de yüzde 42 iken, 17 ülkenin oran ortalaması yüzde 19 düzeyinde.

Türkiye’nin hemen ardından yüzde 41’le Arnavutluk gelirken, üçüncü Letonya’da bu oran sadece yüzde 26. Belçika, İngiltere ve Norveç gibi ülkelerde, 1 yıl içinde iki yakasını borçla bir araya getirenlerin oranı yüzde 10’un altında.

Araştırmada, 1 yıl içinde en az 1 defa gelirinin geçim masraflarının altında kaldığını söyleyenlerin oranı da tespit edildi. Arnavutluk’ta nüfusun yarısından fazlası (yüzde 54) bu duruma düştüğünü belirtirken, aynı soruya “evet” yanıtı verenlerin oranı Türkiye’de yüzde 50, Fransa’da yüzde 40, Letonya’da yüzde 37; Hırvatistan, Rusya ve Portekiz’de yüzde 35 oldu.

Türkiye’de faturalarını düzenli ödeyenlerin oranının düşüklüğü de dikkat çekiyor.

Rapora göre, geçinme zorluğu bakımından Türkiye ile benzer verilere sahip olan Arnavutluk’ta faturalarını düzenli ödeyenlerin oranı yüzde 81 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 66 düzeyinde.

17 ülke içinde sadece Hırvatistan’da faturalarını düzenli ödeyenlerin oranı (yüzde 61) Türkiye’dekinin altında. Polonya’da halkın yüzde 67’si, Rusya’da yüzde 70’i, Litvanya’da yüzde 71’i, Macaristan’da yüzde 77’si faturalarını düzenli öderken, bu oran Belçika’da yüzde 93’ü, Fransa’da yüzde 95’i buluyor.

17 ülke halkının düzenli fatura ödeme oranı ortalaması ise yüzde 80 seviyesinde.

Görüldüğü üzere,  toplum olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz ve başkalarının tasarruflarını harcayarak, geleceğimizi tüketiyoruz.

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..